Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış önemli bir yerleşim bölgesi olarak öne çıkıyor. İlçe sınırları içindeki Bağdınısağır Mahallesi’nde yer alan Kırk Mağaralar, Roma dönemine ait kayalara oyulmuş mezarları, mağara barınakları ve su sarnıçlarıyla tarihi bir açık hava niteliği taşıyor.

TARİH ÖNCESİNDEN GÜNÜMÜZE UZANAN İNSAN İZLERİ
Bölgedeki mağaralar, tarih öncesi dönemlerden itibaren insan yerleşiminin izlerini taşıyor. Yukarı Pazarcık, Sapaca mevkii ve Büyükpınar çevresindeki kalıntılar, Kırk Mağaralar’ın yalnızca Roma dönemine değil, çok daha eski dönemlere, M.Ö. 16-17 binli yıllara kadar uzanan bir geçmişe sahip olduğunu gösteriyor. Bu mağaralarda taşlarla kapatılmış insan iskeletlerine ve içinde sıvı bir madde bulunan küçük şişelere rastlanması, dönemin yaşam ve ritüellerine dair gizemli ipuçları sunuyor.

SU SARNIÇLARI VE KAYA OYUKLARIYLA BİNLERCE YILLIK MÜHENDİSLİK
Kırk Mağaralar yalnızca mezarlarla sınırlı değil. Ganidağ ve Ketiler bölgelerinde kayalara oyulmuş su sarnıçları, bazı mağaralar ise mezar taşı atölyesi olarak kullanılmış. Tilkiler ve Ganidağı’ndaki 7-8 metre derinliğindeki, 4-5 metre genişliğindeki kaya oyukları, içerisi sıva maddesiyle kaplanmış su sarnıçları ve duvarlara oyulmuş raflar, bölgenin yaşam ve mühendislik anlayışını gözler önüne seriyor.

KOMAGENE DÖNEMİNİN CANLI YERLEŞİM MERKEZİ
Roma-Helen-Bizans dönemlerine ait dikdörtgen temel taşlar, uzun su kanalları ve madeni paralar ise, Pazarcık’ın o dönemde yoğun bir yerleşim ve şehirleşme bölgesi olduğunu kanıtlıyor. Bugünkü Yukarı Pazarcık ve çevresi, Komagene Krallığı zamanında “Katamana” adıyla anılıyor ve bu dönemde bölgenin kültürel ve ekonomik açıdan canlı bir merkez olduğu anlaşılabiliyor.
TARİHİ ESERLERİN KORUNMASI VE GELECEK POTANSİYELİ
Tarih boyunca birçok uygarlığın izini taşıyan bu eserler, koruma altına alınmadığı için zamanla tahrip olmuş durumda. Kayalara oyulmuş su sarnıçları, mağara barınaklar ve mezarlar günümüzde büyük ölçüde harap olmuş olsa da, korunmaları halinde Pazarcık, dünyanın ender rastlanan tarihi alanlarından biri haline gelebilir.
Kırk Mağaralar, hem tarih tutkunları hem de bölge halkı için binlerce yıllık medeniyetin sessiz tanıkları olmayı sürdürüyor. Pazarcık’ın bu benzersiz tarihi zenginliği, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine niteliğinde ve gelecek nesillere aktarılmayı bekliyor.
            
                            
                            
                            
                


