Şeyh Ali Sezai Efendi, hem din hem de devlet hizmetinde önemli bir figür olarak öne çıkıyor. 1867 yılında Şekerli Mahallesi’nde doğan Şeyh Ali Sezai, soyu Hazreti Hüseyin’e dayanan seyyit bir aileye mensuptur. Henüz çocuk yaşta babasını kaybeden Şeyh Ali Sezai, eğitim hayatına Hatay’ın Akbez kasabasındaki Fransız okulunda başladı, ardından yöresinin din âlimlerinden Kur’an ve dini ilimler dersleri aldı. Genç yaşlarda Rufai ve Nakşibendi tarikatlarının önemli şeyhlerinden icazetler alan Şeyh Ali Sezai, Maraş’taki Çiftli Zâviye’nin bakımı ve yönetimini üstlendi. Burada sadece ibadet ve zikir faaliyetlerini organize etmekle kalmayıp, gençlere din eğitimi vermeyi de sürdürdü. Zâviye, farklı inançlardan ailelerin çocuklarına da kapılarını açarak sosyal barışa katkıda bulundu.
Kurtuluş Savaşı yıllarında Maraş’ın manevi dinamiklerinden biri olarak halkın moralinin yüksek tutulmasında aktif rol alan Şeyh Ali Sezai, savaşın zorluklarına rağmen zâviyedeki kütüphanesi ve malzemeleriyle halkına ışık olmaya devam etti. Ancak savaş sırasında zâviye ve evi yandı. Cumhuriyet’in ilk yıllarında gezici öğretmenlik göreviyle köy köy dolaşarak vatandaşların devlet bağını güçlendiren Şeyh Ali Sezai, 1926’dan ölümüne kadar Ulu Cami’de vaizlik yaptı. 1934 yılında soyadı kanunu ile “Kurtaran” soyadını alan bu büyük din adamı, 11 Haziran 1937’de hayata veda etti. Kahramanmaraş Şeyhadil Mezarlığı’ndaki yeşil sarıklı mezarı, manevi mirasının simgesi olarak ziyaretçilerini bekliyor.
Şeyh Ali Sezai Efendi, hem dervişlere rehberlik eden bir hoca, hem dertlilere şefkatli bir dost, hem de milli mücadelede gönüllerde taht kurmuş bir manevi komutan olarak Kahramanmaraş’ın unutulmaz kahramanları arasında yerini alıyor.