Şehrin isminin kökenine dair tarihçiler tarafından ortaya konan bilgiler, Maraş’ın kadim kimliğini gözler önüne seriyor. Tarihsel kaynaklara göre Maraş’ın bilinen en eski adları, Hititler dönemine kadar uzanıyor. Ünlü tarihçi Herodot, kentin Hitit komutanlarından Maraj tarafından kurulduğunu ve adını da buradan aldığını aktarıyor. Hitit İmparatorluğu’nun önemli merkezlerinden biri olan şehir, bu döneme ait yazıtlarda Maraj ve Markasi adlarıyla anılıyor. Aynı dönemle örtüşen Asur kaynaklarında ise kentin adı Markaji olarak geçiyor. Asur Kralı Sargon dönemine ait Boğazköy yazıtlarında da Maraş’a dair izlere rastlanıyor.

MEDENİYETLER DEĞİŞTİ, MARAŞ’IN ADI YAŞADI

Hititler sonrası süreçte şehir, Gurgum adıyla anılarak bölgedeki siyasi ve idari önemini sürdürdü. Roma İmparatorluğu’nun M.S. 1. yüzyılda bölgeyi hâkimiyeti altına almasıyla birlikte Maraş’ın adı bu kez Germanicia oldu. Roma ve ardından Bizans döneminde de şehir uzun yıllar bu isimle tanındı. İslam ordularının bölgeyi fethetmesinin ardından ise şehir, eski adına yakın bir biçimde yeniden adlandırıldı. Arap alfabesinde “j” harfinin bulunmaması nedeniyle Maraj ismi zamanla Mer’aş şekline dönüştü. Bazı görüşlere göre ise Maraş adı, Arapçada “titreme, sarsıntı” anlamına gelen “Re‘aşa” fiilinden türeyerek Mer’aş olarak kullanılmaya başlandı. Osmanlı döneminde Maraş, bölgede kurulan Dulkadiroğulları Beyliği nedeniyle zaman zaman Zülkadir adıyla da anıldı. Ancak şehir, tarihsel süreç içerisinde Maraş adıyla özdeşleşerek günümüze ulaştı. Binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini taşıyan Maraş’ın adı, Hititlerden Roma’ya, İslam dünyasından Osmanlı’ya kadar uzanan çok katmanlı tarihinin sessiz bir tanığı olarak bugün hâlâ yaşamaya devam ediyor.

Muhabir: MELİKE ALGAN