Doğru diyetin, kişinin kendini hazır hissettiğinde ve her besinden faydalanarak, tek tip beslenmeden uzak kalarak, uzman kontrolünde yapılması gerektiğini vurgulayan Uzman Diyetisyen Gülşah Erşan Yıldız, “Doğru diyet, kişinin kendini hazır hissettiği anda tam bir karar vermiş haliyle kişiye özel beslenme şekliyle yapılması lazım. Beslenme rehberi 4 yapraklı yoncadır, her besin grubundan faydalanmalıyız, tek tip beslenmenin dışına çıkmak için tüm öğünlerde süt grubu, tahıl grubu, meyve-sebze grubundan besin alıyor olmamız lazım ki doğru beslenme şeklini yakalayalım. Doğru beslenme tek bir kalıp değildir. Doğru beslenme tamamen kişinin yaşam biçimine, hastalıklarına, boy-kilo endeksine ve kişinin sosyal yaşam kalitesini bozmayacak şekilde yapılması gerekir. Diyet tamamen kişiye özeldir, doğru diyet kesinlikle uzman kontrolünde yapılmalıdır. Amaç kilo kaybetmek değil, yağlarımız kaybedip kas dokularımızı koruyarak ilerlemektir. Bunu olayı sadece diyetle yapmak çok zordur, spor yapmak ve doğru şekilde beslenmek gerekir. Diyetin standart bir kalıbı yoktur, tamamen kişinin metabolizması, yaşam standartlarına uygun bir beslenme ile uzman kontrolünde yapılmalıdır’ şeklinde konuştu.

PORSİYON KONTROLÜNÜ SAĞLAMALIYIZ

Yaz mevsiminde, havaların ısınmasıyla birlikte doğru beslenme konusunda kontrolü kaybetmemek gerektiğini vurgulayan Gülşah Erşan Yıldız, “Yaz mevsiminde insanlar geç saatlere kadar uyanık kalıyorlar. Bizim yöremizde tarhanadır, firiktir, çerezdir bu tip yiyeceklerin bol tüketildiği bir dönemdeyiz, bu da tek tip beslenmeye giriyor. Firiği iki el boyutu kadar yemeliyiz ideal ölçüsü budur, ama firik tüketirken de yanındaki kuruyemişler tercihleri de çok önemlidir. Kavrulmuş kuruyemişler yerine, çiğ badem ya da çiğ ceviz tüketilmelidir. Gündüzleri sıcak havanın etkisiyle hiçbir şey yemiyoruz ama akşam havanın serinlemesiyle ve gece sohbetleriyle yemek yeme düzenimiz tamamen değişiyor. En başta uyku düzeninin iyi olması lazım, az uyuyup uyku kalitesini bozup yeme ritmini bozmamamız gerekiyor. Kahvaltıyı kesinlikle atlamamız lazım, sabahları ‘canım yemek istemiyor’ deyip gün içerisinde yemeğe yoğunlaşmamalıyız. Yaz mevsiminin en büyük alternatiflerimizden birisi karpuz peynir ekmektir, çok sevilir. Hem protein grubu hem meyve grubu hem de tahıl grubunu içine almıştır ve bu besinleri almış oluyorsunuz. Kan şekerini peynir ile beraber meyveden alacağımız besin ile dengeliyoruz ama doygunluğu oluşturamıyoruz ama serinletici faktörüyle fazla tüketebiliyoruz, porsiyon kontrolünü sağlayabilmeliyiz. Fastfood ürünlerinin tamamından ve asitli içeceklerden uzak durmalıyız.” ifadelerini kullandı.

YAZ MEVSİMİNDE MEYVELERE RAĞBET OLMALI

Uzman Diyetisyen Gülşah Erşan Yıldız, sıcak havalarda insanların tatlı ihtiyacını sütlü tatlılarla ya da yaz meyveleriyle gidermesi gerektiğini, yaz aylarında bol su tüketilmesi gerektiğini vurguladı. Erşan Yıldız, “Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir.

Kahramanmaraş’ın sütlü tatlılarda en güzel alternatif modeli dondurmadır. Hangi ondurmayı ne kadar miktarda yediğimizde önemlidir. Dondurma serbest deyip istediğimiz kadar yememeliyiz ya da sürekli gün içerisinde tekrara maruz kalacak tüketmememiz lazım. Günde 2 top Maraş Dondurması tüketilebilir. Yaz mevsiminde meyve konusunda birçok alternatif mevcut. Tatlı isteğimizi meyvelerle bastırmaya çalışmalıyız. Ekmek tercihlerimiz sağlıklı yaşam için olmalıdır, tercihimizi esmer ekmekten yana kullanmalıyız. Yaz mevsiminde sıvı tüketimi de çok önemli, şu dönemlerde 40 dereceleri bulan sıcaklıklara maruz kalıyoruz, ter ile kaybettiğimiz sıvı ve minarel miktarımız çok fazla arttı. Bundan dolayı günde en az 2.5-3 litre, 8-9 bardak su içilmelidir.  Su dışında illa ki bir içecek tercih edilecekse yaz meyveleri bizler için çok güzel bir alternatif, taze sıkılmış meyve suları ya da sade soda içilmelidir. Çay ve kafeyi çok tüketiyorum suya ihtiyacım yok düşüncesinden de uzak durmalıyız. Su, su olarak tüketilmelidir, diğer sıvı içecekler suyun yerini tutmaz. Ayrıca kafeini fazla tüketen bireylerin suya daha çok yönelmesi gerekiyor. Ayrıca, çay ve kahvede şekeri hayatımızdan çıkarmamız lazım, her öğünden önce mutlaka iki bardak su içmeliyiz. Yemek sırasında sıvı tüketimini önermiyorum. Yaz mevsiminde fazla yağlı ve ağır yemekler tüketilemiyor, bazen sadece bu tür yemekleri sevdiğimiz için bu yemeklere yönelebiliyoruz, bu tür yemeklerden de uzak durmalıyız.  Yaz mevsiminde meyvelere daha çok rağbet olmalı, lift içeriği yüksek besinlerdir meyveler, sınırsız tüketmemeliyiz ve porsiyon kontrolüne dikkat edilmeliyiz. Sağlıklı olan her şeyi yiyelim ama doğru ölçüde yemeliyiz” dedi.

OBEZİTE BİR HASTALIKTIR

Gülşah Erşan Yıldız, yapılan son araştırmalara göre obezite de Avrupa birincisi olduğumuzu, insanların yemeğe anlam yüklediğini ve obezitenin bir hastalık olduğunu belirtti. Uzman Diyetisyen Erşan Yıldız, “Son yapılan çalışma ile Türkiye, Avrupa’da obezite de birinci sırada. Biz maalesef yemek için yaşıyoruz, yemeğe bir anlam yüklüyoruz. Duygusal durum değişikliklerinde, mutlu olduğumuzda kutlamalarımızı yemekle yapıyoruz. Yemek sadece fizyoloji bir ihtiyaçtır, yemeğe anlam yüklememek lazım. Bunun yanında insanlar çok hareketsiz bir yaşıyor, her yere araba ile gidiliyor ya da uzak markete değil de en yakın markete gidiyoruz. Uzak bir markete gidip yürümek istemiyor insanlar. Gün içerisinde attığımız adım sayısını arttırmamız lazım, hayatımızda mutlaka hareket olmalı. Obezite bir hastalıktır, obezite ile mücadele etmemiz gerekiyor. Spor yapmama, hayat şartları, yanlış beslenme alışkanlıkları bunların hepsi birleştiğinde obeziteyi beraberinde getiriyor. Obezite tek başına obez olmakla insanı bırakmıyor. Multifaktöriyel bir hastalıktır ve birçok hastalığı da beraberinde getirir. Kalbe zarar verir, karaciğere zarar verir. Beraberinde birçok metabolik hastalığı getirir. Bu da bireyin yaşam kalitesini düşürüyor ve sağlıksız bir hayat yaşamasına sebep oluyor. Sosyo-ekonomik faktörler beslenmeyi etkiliyor ama bizim sorunumuz besine ulaşamamak değil, olması gerekenden fazla ve yanlış tüketim yapmak bizim sorunumuz. Birey sadece pilav yiyorsa, yanına bir şey tüketmek istemiyor. Meyve yiyecekse bir tane ile doyacağını düşünmüyor. Bir koca tabak hazırlıyor. Besine ulaşamama kaygısı olmadığı durumlarda çeşitli beslenme ile sağlıklı yaşam elde edilebilir. Her grup elde edebilir. Ete ulaşamıyordur ama peynirle bunu dengeleyebilir. Yumurtayla bunu dengeleyebilir. Yeter ki çoklu beslenmeyi hayatına katabilsin. Doğru beslenmeyi hayatına katabilsin. Mutlaka hayatında spor veya egzersiz bir aktivitesi olsun. Sadece zayıflamak için değil, sağlıklı yaşamak için hareket etsin.”

Editör: Mahmut Beyaz