Kahramanmaraş merkezli, 6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen 7.7 ve 7.6'lık iki depremde çok sayıda bina çöktü, enkaz altında kalan binlerce kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi de arama kurtarma ekipleri tarafından kurtarıldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri de depremin ilk anından itibaren Hatay'a giderek, arama kurtarma faaliyetlerine katıldı. Çalışma yapan ekipler, Antakya ilçesinde depremin üzerinden günler geçtikten sonra gelen bir ihbarı değerlendirdi. Antalya İtfaiyesi ekipleri, Antakya ilçesindeki General Şükrü Kanatlı Mahallesi Hakkı Dedebeyoğlu Sokak'taki Lider Apartmanı'na gitti. Burada enkazdan aldıkları sesi değerlendirip çalışma yapan ekipler, 108'inci saatte enkaz altındaki Neslihan Karadeniz ile çocukları Fatmanur, Münire Nur ve Musab'ı sağ çıkardı.
Hastaneye götürülen Karadeniz ailesi ilk tedavinin ardından Antalya'daki hastaneye sevk edildi. Burada yakınlarının yanında konaklayıp hem de tedavileri süren aile, depremin üzerinden 6 ay geçmesine rağmen yaşadıkları şoku unutamadı. Kas ve sinir zedelenmesi yaşayan aile üyeleri, kendilerini kurtaran itfaiye ekiplerini de unutmadı.
'MÜNİRE NUR SÜREKLİ BİZE TÜKÜRÜĞÜNÜ VERİYORDU'
Karadeniz ailesi, kendilerini enkazdan çıkaran Antalya İtfaiyesi ekiplerine teşekkür için ziyarete gitti. Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Ahmet Kısa tarafından karşılanan Karadeniz ailesi, o anları bir kez daha hatırladı. Aileyi kurtaran itfaiye erleri Alper Hapencioğlu ve Hanifi Hamzaoğlu, o gün vatandaşların çektiği ve kendilerinde bulunan kurtarma görüntülerini de onlarla birlikte izledi.
Yaşadıkları zor günleri unutamadıklarını anlatan Neslihan Karadeniz, kas kaybı yaşadığını söyledi. Okulların açılmasıyla birlikte yeniden Hatay'a döneceklerini belirten Karadeniz, göçük altında yaşadıklarını da anlattı. Çocuklarının sesini duyarak ve sürekli onlarla konuşarak hayatta kaldığını anlatan Karadeniz, “Sürekli başka yerlerde gibiydik. Kurtarmaya yönelik çalışma seslerini sürekli duyuyorduk. İtfaiye ekipleri gelince çok mutlu oldum. Münire Nur sürekli bize tükürüğünü veriyordu. 'Çok susadık' diyorduk, ben veriyordum ama sonra ben veremez olunca o vermeye devam etti. Acıkmışlardı 'Gazete yiyelim' dediler. Gazeteyi bile yiyemedik" dedi.
Yaşadıkları sürecin çok zorlu geçtiğini anlatan Münire Nur ise enkazdayken annesi ve ablasının bir süre sonra bilinç kaybı yaşamaya başladığını söyledi. Kardeşi Musab'ın sürekli ağladığını da anlatan Münire Nur, “Çok korktum. Kardeşim sürekli su istediği için tükürüğümü ona vermek zorunda kaldım. Ben yardımcı olmak istedim. Anneme de öyle destek oldum" dedi.
IŞIĞI GÖRÜP SES ÇIKARINCA İLK İLETİŞİM KURULDU
İtfaiye eri Alper Hapencioğlu, kurtarma sırasında ışığı gören Münire Nur'un ses çıkarmasıyla ilk iletişimi kurduklarını söyledi. Hapencioğlu, “'Kaç kişisiniz' dedim o da '4 kişiyiz' dedi. Sonra onları kurtardık, çok mutluyuz" dedi.
İtfaiye eri Hanifi Hamzaoğlu da aile kendilerini ziyarete geldiği için çok mutlu olduğunu ifade etti. Hiçbir karşılık beklemeden görevlerini yerine getirdiklerini anlatan Hamzaoğlu, “Ziyarete gelerek büyüklük göstermişler. Biz karşılık beklemeden görevimizi yaptık. Sonuçta herkesin iyi olması bizim en büyük moral kaynağımız" diye konuştu.
—DHA