Cumhuriyetin ilan edilişinin 100 yıldönümünün milletçe gurur ve coşku içerisinde kutlandığını ifade eden Ateş şöyle dedi:

“38981 süvarilerimiz, 131.409 yaya askerimiz, 8658 subay ölüme dörtnala koşacak, biraz sonra kopacak kıyamette mutlak zafere ulaşmak için , elleri kılıçlarının kabzasında, ölüm emrini bekliyorlardı.

Afyon ovasında çıt çıkmıyordu.

Saat 04.45

"Hakkınızı helal ediniz" dedi Mustafa Kemal, kısık sesle Fahrettin Altay'a.

Kulaktan kulağa 200.000 kişiye sessizce ve saniyeler içinde ulaştı ve cevabı aynı hızda kulaktan kulağa geri döndü "helal olsun"...

Mustafa Kemal beyaz atıyla ordunun önüne iki adım çıktı kılıcını kınından çıkarttı, "Ordular ilk hedefiniz akdenizdir ileri" sesi ovayı kapladı.

Tüm ova ayağa kalktı

O gün 26 Ağustos,

Büyük taaruzun başladığı

Cumhuriyetin temellerinin atıldığı gündü. Bunu biliyor 
“Aziz şehitlerimizin acılarını, kahraman gazilerimizin fedakarlıklarını da yüreğimizde hissediyor, bu kahramanlıkların neticesi olarak Türkiye Cumhuriyeti`nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak ilelebet yaşayacağını biliyoruz. Bugün Ortadoguya bakıldığında bile Cumhuriyetimizin ne kadar değerli olduğunu görebiliriz. O dönem imkânsız gibi görünen çetin zorlu bir mücadelenin ardından kan ile gözyaşı ile kazanılmış ve tüm Ulus’a armağan edilen en büyük hediyelerden birisi olan Cumhuriyet ulusal birliğimizin hak hukuk adalet ve toplumsal barışın ve demokrasinin en önemli güvencesidir. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Cumhuriyet kadındır, gençtir, geleceğimizin teminatı çocuklarımızdır. Cumhuriyet özgürlüktür, eşitliktir, insanca yaşamaktır. Cumhuriyet,  ulusal  onurumuzun bayraklaşan simgesidir” ifadelerine yer verdi.

Atatürk’ün en büyük devriminin adının, Cumhuriyet olduğunu vurgulayan Başkan Ünal Ateş, mesajını şu ifadelerle sürdürdü:

Tebaa  yerine yurttaşlığı, kişi iktidarı yerine ulus iradesini, teokratik yönetim yerine ulus devletçiğinin adıdır.

Küba’nın efsanevi lideri Fidel Castro şöyle diyor: Bende devrim yaptım; ama Atatürk’ün yaptığı inkılapları yapamadım. Atatürk’ün devrimi bizimkinden çok daha önemlidir. İşte bu devrimlerin en yücesidir Cumhuriyet. Cumhuriyet; Kuva-yi  Milliye’nin ruhudur, ta kendisidir. Ulusal egemenliğinin temsil edildiği yer olan TBMM, bizim için demokrasi mabedidir.

Cumhuriyet, demokrasi’yi ve ulusal egemenliği içinde barındırdığı sürece fazilettir. Çocuklarımızın geleceği için bu kavramlara sahip çıkmalıyız.

Hedefi daima ileri olan, çağdaş bir devletin temelini atan ana unsur, hiçbir tartışmaya mahal bırakmaksızın Cumhuriyetin ta kendisidir. 29 Ekim 1923 hepimizin Doğum Günüdür.  Dolayısıyla, Türk Devleti’nin halkı ile bütünleşerek emperyalizme karşı savaşarak Cumhuriyeti kurması değerini daha da artırmaktadır.

İşte bu yüzden Cumhuriyete sonsuza dek sahip çıkacağız.

Yarınlarımız çocuklarımız kadınlarımız için Cumhuriyet.

Özgürce yurttaş birey olabilmek için haykırıyoruz: 100. yılın kutlu olsun Cumhuriyet." 

Haber Merkezi 

Editör: Haber Merkezi