Çelik, yazılı açıklamasında, Türkiye'nin uzun süredir aşırı sıcak ve yüksek nemli hava dalgasının etkisi altında kaldığını ifade etti.
Aşırı sıcak havanın küçükbaş hayvancılık sektörüne de olumsuz yansıdığına dikkati çeken Çelik, "Koyun ve keçiler sıcağa en dayanıklı türler arasında kabul edilse bile özellikle sıcaklık stresine bağlı verim kayıpları ciddi problemlere yol açıyor. Sıcaklık artışına bağlı kurak ve yarı kurak bölgelerde hayvanların doğum oranlarında azalma, hastalık, düşük ve ölüm oranlarında ise artış ile suya erişim problemleri sıkça görülüyor." değerlendirmesinde bulundu.
Tüm bu olumsuzlukların hayvansal üretimde düşüşe yol açmasının beklendiğini vurgulayan Çelik, sıcaklık stresine yönelik alınacak tedbirlerin zaman kaybetmeden hayata geçirilmesinin hayvansal üretimin devamlılığını sağlayacağının altını çizdi.
Çelik, sıcaklık stresinin azaltılmasına yönelik alınabilecek tedbirlere ilişkin de şunları kaydetti:
"Oğlak ve kuzu ölümlerinin azaltılması açısından ana ve yavruların bakımına özen gösterilerek küresel ısınmadan kaynaklı stres oluşumu azaltılmalıdır. Hayvanların susuz kalmamasına özen gösterilmeli, suluklar ve su tankları temiz ve çalışır durumda olmalıdır. Sıcaklığın çok fazla yükseldiği durumlarda depolardaki su uzun süre bekletilmemeli ve hayvanların önüne sürekli olarak taze su gelmelidir. Yemlemenin günün serin saatlerinde yapılması yem tüketiminde artış sağlayacak çok basit ama önemli bir uygulamadır. Bir diğer tedbir olarak da özellikle orta ve büyük ölçekli işletmelerde havalandırma fanları ve fıskiyelerle daha rahat ve ferah ortam oluşturulabilir."
Meraların korunması ve etkin kullanımının sağlanmasının hayvansal üretim için önemli olduğunu belirten Çelik, mevcut Mera Kanunu'nun da iklim değişikliklerinden kaynaklı riskler kapsamında yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini bildirdi.