Dağın adı bazı kaynaklarda Arapça kökenli "Ahir" şeklinde geçerken, halk arasında kullanılan "Ahır" sözcüğü ise "hayvan barınağı" anlamına gelmekte. Coğrafi olarak Ahır Dağı, Kahramanmaraş'ı kuzeydeki karasal iklimden, güneydeki Akdeniz ikliminden koruyan doğal bir set işlevi görmekte. Ahır Dağı'nın tarihsel önemi de büyük. Arap coğrafyacıları tarafından Şam'ın nihai hudutları olarak kabul edilen bu dağın kuzeyi, Rum (Anadolu-Bizans toprakları) olarak adlandırılır. Ayrıca konar-göçer Türkmenler, Ahır Dağı'nı kuzeyine "Yukarı", güneyine ise "Aşağı" olarak adlandırır. Osmanlı belgelerinde de Ahır Dağı, Şam ile Rum topraklarının sınırı olarak kaydedilmiştir.
AHIR DAĞI, MEMLUK ORDULARINA KARŞI SAVUNMA AMACIYLA KULLANILMIŞTIR
Tarihsel olarak Ahır Dağı, ticaret yolları üzerinde stratejik bir konuma sahiptir. Kudüs, Beyrut, Şam ve Halep ticaret yolu Maraş'tan geçerek Kafkasya'ya ulaşırken, aynı zamanda savaş yolu da aynı güzergâhtan geçerdi. Dulkadirli Beyliği döneminde de Ahır Dağı, Memluk ordularına karşı savunma amacıyla kullanılmıştır. 1920'de Fransız işgali altındayken, Maraş'ı savunan yerel milis kuvvetleri Ahır Dağı'nı sığınak ve üs olarak kullanarak Fransız düzenli birliklerini Maraş'tan kovmuşlardır.
ÇEŞİTLİ ENDEMİK BİTKİ TÜRLERİNE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR
Ahır Dağı, zengin bir bitki örtüsüne sahiptir ve çeşitli endemik bitki türlerine ev sahipliği yapar. Maraş dondurmasına aroma veren Salep bitkisi de burada yetişir. Ayrıca, Ahır Dağı'na özgü üzüm (kabarcık), ceviz gibi çeşitli meyve ağaçları da bulunur. Osmanlı döneminde nde büyük panayırlar kurulurken, bölgede yetişen pirinçin taşınması için de yedi kuyu bölgesinde develer kullanılmıştır.
Ahır Dağı'nın tarihsel ve doğal zenginliklerini korumak amacıyla Cumhuriyet Dönemi'nde ağaçlandırma çalışmaları yapılmış ve şu anda aşağı yukarı her tarafı ağaçlandırılmıştır.