Afşin’e yaklaşık 8 kilometre uzaklıkta, Binboğa Dağı’nın bitişiğinde yer alan Dikmen Tepesi’nin eteklerinden doğan Mağara Gözü, hem görsel güzelliği hem de su kaynağı olarak önemi ile dikkat çekiyor. Yaz boyunca akmaya devam eden Mağara Gözü Çayı, Ceyhan Nehri’nin güçlü kollarından biri olarak bölgedeki tarımsal sulamaya büyük katkı sağlıyor.
Zengin bitki örtüsü ile çevrelenmiş olan Mağara Gözü, ziyaretçilerine gölgelik ağaçlar, rengârenk çiçekler ve kuş sesleri eşliğinde huzurlu bir ortam sunuyor. Piknik yapmak isteyenlerin uğrak noktası olan bölge, aynı zamanda tarihî kalıntılarıyla da öne çıkıyor. Emirilyas Köyü sınırlarında yer alan alanda yapılan kazılarda, Roma ve Bizans dönemlerinden kalma su yolları, kanallar ve çeşitli yapılar tespit edildi. Bu bulgular, Mağara Gözü’nün binlerce yıllık bir geçmişe sahip olduğunu ortaya koyuyor.
MAĞARA GÖZÜ’NÜN GİZEMLİ ODALARI
Mağara Gözü’nün kaynağını barındıran mağaranın içerisinde sağlı sollu dört oda bulunuyor. Suyun yansımaları mağaranın içini aydınlatıyor. Ayrıca odalardaki sularda büyük balıkların yaşadığı biliniyor. Bembeyaz, berrak ve temiz akan su, içilebilir nitelikte olmasıyla da dikkat çekiyor. Mağara önünde kendiliğinden oluşmuş doğal bir göl yer alıyor. Kireç taşlarının erimesiyle zaman zaman suyun toprağın tabanına sızdığı da gözlemleniyor. Mağara içinde bulunan iki kuyudan biri, merdiven basamaklarıyla aşağıya doğru iniyor ve ziyaretçileri suyun huzur verici sesiyle karşılıyor. Doğal güzelliği ve tarihi zenginliği bir arada barındıran Mağara Gözü, Afşin’in saklı cennetlerinden biri olarak keşfedilmeyi bekliyor.