4 üniversite ve 1 enstitü iş birliğinde Kahramanmaraş merkezli depremlerde kırılmaların yaşandığı fay civarlarında jeotermal ve gaz potansiyellerini araştırmak üzere çalışma başlatıldı. Devlet Su İşleri ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'ndan uzmanların da katıldığı araştırma, TÜBİTAK kapsamında destek aldı. 'Antakya Fayı ile Doğu Anadolu ve Ölü Deniz Fay Zonlarındaki Aktif Fay Segmentleri Boyunca Çıkan Derin Kökenli Akışkanların Çok Disiplinli Yaklaşımlarla Deprem Aktivitesi Açısından İzlenmesi ve Hatay'ın Erzin, Kırıkhan, Reyhanlı İlçeleri Civarındaki Jeotermal Potansiyelin Araştırılması' projesi 2,5 yıl sürecek. Çalışmayla Şubat 2023'teki depremlerde kırılan faylar ile çevresindeki stres yığılımı ve yerin derinlerinden gelen gaz faaliyetleri olup olmadığı belirlenecek.
'YURT DIŞINDAN DESTEK ALACAĞIZ'
Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği'nden proje yürütücüsü Prof. Dr. Galip Yüce, projenin fay zonlarındaki aktif segmentler boyunca yer altı sularının izlenmesi ve Erzin, Kırıkhan, Reyhan ve Hatay civarındaki jeotermal ve gaz potansiyellerinin soygaz ve duraylı izotop jeokimyasıyla kökenlerinin araştırılmasını ifade ettiğini söyledi.
Prof. Dr. Yüce, "Son zamanlarda özellikle aktif tektonik ve yapısal jeolojiyle ilgili çalışan bilim insanları; Savrun Fayı'nda, Bingöl Karlıova ve Ergenek segmentleri üzerinde ve İskenderun Düziçi fay segmentlerinde birtakım yeni kırılmalar olabileceğinin endişesini taşıyor. Biz de bundan hareketle, bu tür segmentler üzerinde soygaz izotopları ile analiz yapıyoruz. Soygaz izotop analizleri, Türkiye'de yapılabilen analizler değil. Dolayısıyla bunun için de yurt dışından destek alıyoruz. Tayvan Üniversitesi öğretim üyeleri hem laboratuvar desteği hem de arazide aktif çalışma desteği verecek. Onun dışında INGV İtalya hem analizler konusunda hem aktif arazide çalışma konusunda destek verecek. MTA'dan konularında oldukça yetkin, bilgili olan bir jeotermal grubumuz ve aktif tektonik grubumuz var. Devlet Su İşleri'nden yer altı konusunda uzman bir arkadaşımız katılacak. AFAD'dan bir sismolog arkadaşımız katılacak. Projede, sismoloji grubumuz var. Ulusal ve uluslararası iş birlikleri olacak" dedi.
'AĞIR METALLERE BAKACAĞIZ'
Proje kapsamında aktif kırılması beklenen segmentlerden hem gaz hem de su örnekleri alacaklarını aktaran Prof. Dr. Yüce, "Ağır metallere bakacağız. Çünkü deprem öncesinde biliyoruz ki ağır metallerde çevresel izotop verilerinde oksijen-18, döteryum, karbon-13, trityum seviyelerinde değişiklikler olabiliyor. Bu muhakkak depremi önceden bileceğiz, bunun üzerine bir araştırma yapıyoruz anlamı taşımasın; ama bunları aydınlatmaya, anlamaya, doğru anlamaya, verilerle doğru anlamaya çalışıyoruz" diye konuştu.
'30-32 NOKTADAN GAZ VE SU ÖRNEKLERİ TOPLAYACAĞIZ'
Prof. Dr. Yüce, soygaz izotop analizlerinin, derindeki mantodan veya kabuktan gelen gazları belirten köken saptamaya yarayan analizler olduğunu söyledi. Reyhanlı tarafında sıcak su çıkışları olduğunu anlatan Prof. Dr. Yüce, "Burada biliyoruz ki aktif faylar var. Erzin tarafında sıcak su çıkışları, gaz çıkışları var. Bu kesimleri özellikle yoğun bir şekilde taramak ve çalışmak istiyoruz. En az 3 kez sahaya gireceğiz. Farklı ekiplerce gaz ve su örnekleri toplayacağız. Sahada daha farklı yerlerde birtakım gaz örnekleri, su örnekleri alınması gerekiyorsa ona karar vereceğiz. Bizim belirlediğimiz yaklaşık 30-32 tane noktadan da sıvı ve gaz örnekleri alacağız. Bu çalışmanın en önemli 2 çıktısı olacak. Bir; şubat depremleri sonrasında özellikler kırılmanın olduğu Narlı Fayı ya da Ekinözü fayları civarında hala yerin derinlerinden gelen gaz faaliyetleri var mı? Bunu tespit etmiş olacağız. Bunun dışında kırılması beklenen stres yığılımının olduğu fay segmentlerinde anormallikler var mı göreceğiz. Diğer önemli çıktısı da jeotermal açıdan Reyhanlı ve Erzin tarafları da titizlikle incelenmiş olacak" dedi.
"DHA"