28 Kasım 1919 sabahı Kahramanmaraş Kalesi’ne Fransız bayrağının çekildiğinin görülmesi, şehirde büyük bir infiale yol açtı. Bu manzara üzerine Avukat Mehmet Ali Kısakürek, halkı işgale karşı birlik olmaya çağıran “Âlem-i İslâm’a Hitap” beyannamesini hazırladı ve oğlu Şahap aracılığıyla şehrin dört bir yanına astırdı.
Cuma vaktine doğru Ulucami önünde büyük bir kalabalık toplandı. Hutbeye çıkan Rıdvan Hoca’nın, “Hür olmayan beldede Cuma namazı kılınmaz” sözleri ve Şeyh Ali Sezai Efendi’nin fetvası, halkın beklediği kıvılcımı ateşledi. Cemaat, minberdeki Türk sancağını alarak kaleye yürüdü.
Maraşlılar, kısa sürede kaleye ulaşarak Fransız bayrağını indirip bir kenara atılmış bulunan Türk bayrağını yeniden göndere çekti. Bayrağın altında topluca Cuma namazı kılan halk, ardından hükümet binasına giderek işgale tepki gösterdi.
“Bayrak Olayı”, dönemin basınında geniş yankı buldu; Fransızların silahsız halka karşı yaşadığı başarısızlık uluslararası tepkilere yol açtı. Olay sonrası Yüzbaşı Andre görevden alındı, bölgedeki baskı General Kerret ve General Gouraud tarafından artırıldı.
Maraş Bayrak Olayı, halkın iradesiyle başlayan ve Milli Mücadele’yi güçlendiren önemli bir direniş adımı olarak tarihe geçti.
