Şüphesiz ülkemiz terör örgütüne karşı en başarılı operasyonlarını icra etmekte. Artık eskiden olduğu gibi ABD ya da İsrail devletinin vermiş olduğu anlık istihbarı bilgilerle değil, kendi istihbarat bilgileri ile nokta operasyonları düzenlemekte. İHA araçları İsrail’den ya da ABD’den kiralanmıyor, milyonlarca dolara satın alınmıyor. Kendimiz üretiyoruz. Irak sınırını, Kandili İHA’larımızla gece gündüz kendimiz kontrol edip, terör örgütü üyelerini ve yerleşkelerini anında imha edebiliyoruz. Artık tabiri caizse dağlarda PKK hükümranlığı son bulmuştur. Her adımları takip edilmekte, lojistik her üssü anında vurulabilmektedir.

Her yıl Ekim, Kasım ayında dağlardaki inlerine çekilen, kışı aylarını fiziksel ve psikolojik eğitim ile geçiren terör örgütü, bu yıl bu imkânı bulamamıştır. Devletin kararlı tutumu, kış aylarında dahi operasyonlara devam edeceği sinyalleri terör örgütünü panikletmiş, örgüt mensuplarına şehir içlerinde konuşlanmaları talimatı verilmiştir.

Ülke olarak Türk insanı olarak biz daima doğrunun, haklının yanında olduk. Mazlumun yanında olduk. Üç beş bin mülteciyi almak için bin bir hesap yapan sözde modern Avrupa yerine biz iki buçuk milyon Suriyeli mülteciyle yıllardır ekmeğimizi paylaşıyoruz. İnşallah Allah bu ülkeyi, vakur ve onurlu duruşu karşılığında hak ettiği noktaya taşıyacaktır.

Ne yazık ki etrafımız ateş çemberinde, komşu ülkelerle ilişkilerimiz en zor günlerini geçirmekte. Konjonktürün kendi lehine olduğunu düşünen her türlü iç ve dış güç bunu fırsat olarak değerlendirme çabasında. Rusya, İran, Irak merkezi yönetim, Suriye, İsrail, Mısır…

Tam da bu bu bağlamda terör örgütü bu konjonktürü lehine çevirme peşine düşmüştür. Sokak çatışmaları başlatmıştır. Ülkemizin de terörle mücadele şekil değiştirmiştir. Bu tür sokak çatışmalarına alışmak, hazırlıklı olmak gerekir. Bu konudaki personelin eğitimine dikkat etmek, sokak çatışmalarında görevlendirilecek personeli özenle yetiştirmek gerekecektir. Terörist ile devlet yanlısı bölge halkını iyi ayırt etmek, bu bayrak altında ölmeye hazır Türkiye sevdalı yöre halkının incinmemesi, ülkeye olan bağlılıklarının zedelenmemesi için azami gayret gösterilmelidir.

Terör örgütünün barikatları, sokak aralarına hendek kurması, kurtarılmış mahalle ilan etme çabaları tamda bu yüzden. Kör gözlerin göremediği ya da görmek istemediği şey ise, gerek askerlerimiz, gerek özel harekat polislerimiz bu bölgelerde bir kahramanlık destanı yazdıklarıdır. İkinci sınıf ülkeler gibi, kendisine muhalif olan, ateş açılan her evi, her binayı ateş altına almıyor, uçakları ile bombalamıyor. Halkını tırnağına zarar gelmemesi için elinden gelen titizliği gösteriyor. Bir insanın göz göre göre kurşuna yürümesi, ateşe kafa tutması kolay değil. Kahramanlarımıza selam olsun.