Beş yıl kadar önce bir gelin arabası görmüştüm. Arkasında "Evleniyoruz , mutluyuz" yazsaydı doğal olarak bu yazıda bahsi geçmezdi. Arabanın arkasına "Seni bir türlü bitmeyen Göksun yolu kadar seviyorum" diye yazdırmış damat. Göksun yol hikayesini bilmeyen yoktur. 20 yılda defalarca bozulup tekrar tekrar yapılmıştır. Tüneller sayesinde nihayete erişmiştir. Umarız damadın sevgisi de yol ile birlikte bitmemiştir.

            Maalesef şehrimizin bu benzeri hikayeleri biraz fazla. Sarı bina diye adlandırılan, “İnternet aramam motorunda dünyanın en saçma binası” diye yazılınca en üstte çıkan ucube bir bina. Yerin üstüne değil de yerin altına doğru uzayan Kültürpark bunlardan bazıları.

Kahramanmaraş’ın Göksun yolundan sonra ikinci bir uzun hikayesi daha var. Bu kez uzakta değil şehrin merkezinde. Hatta tam şehrin ortasında. Kıbrıs meydanında ve yine bu da bir yol hikayesi.

            Yıllardan beri Kıbrıs meydanı kavşağı, defalarca yapılıp bozuldu. Olmadı yeniden yapıldı, yeniden bozuldu. Ancak yıl 2024’e ramak kala bu mutsuz hikayenin bir türlü sonu gelmedi.

            Güneyden, Azerbaycan bulvarından gelen yüzlerce araç, doğudan , Trabzon caddesinden, Batıdan Tekerek'den gelen yine yüzlerce araç küçücük kavşakta hemhal olup, sıkışıp kalıyor. Sürücüler tam bir sınır harbi yaşamakta. Özellikle akşam mesai çıkışı bu bölgeye girmekte çıkmakta işkence.

            Peki en son ne zaman yapıldı bu kavşak, ne zamandan beri ihtiyaçlara cevap veremez oldu? 20-30-50 yol mı? Yok, sadece 4 yıl önce.

            Bunu yapan karayolları, belediye yada mühendisler , bu kadar mı dar görüşlü, bu kadar mı uzak gözlüğüne muhtaçlar. 500 binden Fazla nüfusa sahip bir Büyük şehrin merkezini böyle dar bir alana sıkıştırmak nasıl bir mantıkla açıklanır? Bu nasıl bir mühendislik harikasıdır !
 

Belirttiğimiz üzere bu alan onlarca kez elden geçti. Her yapbozda milyonlarca lira harcandı. Bu paralar, alanı yapboz tahtasına çeviren ilgililerin cebinden değil , senin benim cebimden çıktı.

Yakın geçmişe bakıldığı zaman, depremde yapılaşmayı, imar alanlarını yönetemediği net bir şekilde ortaya çıkan yerel yönetimin, yapılan iş ve işlemlerde de yeterli, doğru ve uzun vadeli işlevini yerine getirecek proje ve mühendislik işlemlerinde sınıfta kaldığı aşikar.
 

Kıbrıs Meydanı yine yıkılacak,yine yapılacak, yine senin benim cebimden karşılanacak.

            Acilen, lütfen... Son bir kez yıkın. Bozun. Araç üst ve alt geçitleri ile alana büyük bir köprülü kavşak yapın. İnsanlar şehir merkezine geldiğine, geleceğine pişman etmeyin. Gelecek 50 yılı planlayarak projeler çizin, çizdirin.