Bilgiye ulaşmanın yasaklı olduğu yılları unutmam mümkün mü?Ne türlü bilgi yasaklandı ki dediğinizi duyar gibiyim.Varlık bilgisi başta olmak üzere Anadolu nun kadim bilgileri bir vakitler yasaklı idi onları bilahare yazacağım.

Din bilgilerinin büyük sırlarla bezendiğini öğrendiğimde iş işten geçmişti.Varlığıma anlam katan beni kendi özümle karşılaştıran ve özgüvenle dolduran bir hikmetten söz ediyorum.Okullarda öğretilen bilgiler sıradan hemen elinizin altında ama din bilgileri öyle mi?

Seksenli yıllarda din bilgisi hayat iksiriydi ona sahip olmakla eşyanın sırları önüme açılıyor diye öğrenmiş dahası buna da iman etmiştim.Orta okulda okuduğum yıllarda din dersi öğretmenleri öyle bir din dersi anlatıyorlardı ki o bilgi beni fizik alanının dışına götürüyor bir anda dünyanın her yerine gidebiliyordum.Sanıyordum ki din ile güneşe hükmedebilir ,tabiat olaylarına müdahil olabilirdim.

Ne güzel .

Matematik,kimya,fizik okumaya gerek yoktu çünkü onlar zordu din bilgisinin bazı sözlerini söylemekle maksat hasıl oluyor dilediğimi yapabiliyordum.Öğle namazını Maraş ta ,ikindi namazını Kabe de kılan zamana ve mekana hükmeden yüzlerce kilometreyi göz açıp kapayıncaya kadar alan insanlar vardı ve bunları o insanlar din bilgileriyle yapıyorlardı Bağrıkapalı Hoca hep bunları diyordu.Hatta şu keramet hep aklımdaydı ;”imam Münavi nin naklettiğine göre ,bir çoçuğu timsah yutmuştu.Annesi dehşet içinde şeyhe gelerek çoçuğunu kurtarması için yalvardı.İbrahim Desuki ,hizmetçisine talimat vererek sahile gönderdi.Hizmetçi deniz kıyısına varınca

  • Ey timsahlar !Hanginiz çoçuğu yutmuşsa dışırı çıksın ,diye bağırdı.Bir timsah sudan çıktı ve hizmetçiyi takip ederek Şeyhin yanına geldi .Şeyh ,timsaha çocuğu kusmasını emredince ,timsah onu diri olarak kustu”(Ehlibeyt İmamları.Siraceddin Önlüer.Semerkand yayınları .2011.sh.96)Evet bunun gibi bilgilerdi bunu bir de kitabtan okuyunca tekrar o yıllara döndüm.Seksenlerde anlatılanlar tekrar tekrar anlatılıyor menkibe ile gerçek hayat arasında yaşananlara bir anlam vermekte zorlanıyordum.

Ne oluyor du?Kafam hayli karışıktı.Öğrenmem gereken bilgiler ,imtihanlar,günlük hayat arasında yaşadığım tezatlar.

Günlük hayatın bilgileri katı bir gerçek iken din bilgileri ayaklarımı yerden kesiyor beni her geçen gün bu dünyadan uzaklaştırıyordu.

Devamlı okudum okumayı kendime din bahsi haline getirdim.

Şimdi düşünüyorum da ellili yaşlarda okumam gereken din kitaplarını onbeş yaşımda okumakla hayatımı nasılda allakbullak etmişim.Bunda en büyük etki okumadıkları o kitapları başkalarına tavsiye eden öğretmenlerdi.

Ne oluyor du?

O vakitler kitaplar la hayat arasına engeller giriyor işin içinden çıkamıyor beni o kitaplarla tanıştıran kişilerle her geçen gün sorunlar yaşıyordum.

Evet ben okuyordum.Durmaksızın okuyor,okuyordum.Varlığımın peteklerini o bilgilerle dolduruyor her şeye hüküm veriyordum.

Yıllar sonra anladım ki bana o kitapları tavsiye edenler ellerindeki kitapları hiç okumammışlar .

Tezatları anlamam uzun yıllarımı aldı ama geçen yıllar bende önemli değişiklikler yapmıştı neler mi bırakın onları da yavaş ,yavaş yazayım da ehli yalnız olmadığını anlasın.