Işığı ele alıp varlığımıza çevirdiğimiz de neler görürüz neler.

Kendi varlığımız üzerine bina edeceğimiz hakikatın ne olduğunu biliyor muyuz?Temel olarak insan yapısının esas alındığı bu sistemin bizimle alakası üzerine düşünmek gerekiyor .Hakikat olup biten süreç değildir her an yenilenen hareketten kaynaklanan neşeyle varlığını sürdüren neşeden ibarettir. Ölüm kime ne söyler? Dağılan ,zerrelere ayrılan sonra tekrar toparlanan maddi varlığımıza katılan bir sır var o da”ÖZ “olan ilahi ruhtur. Kabını sığmayan bütünü ihata edip onunla hem hal olan bu sırra aşina olmak dahası o sırrın rengine boyanmak elzem. Çetin ve zahmetli bir yoldan söz ettiğimin farkındayım bu olgu kendini altı evrede gösteriyor ve ona göre insan imtihan olup layık olduğu hayatla karşılaşıyor. İşte o altı ilke;iman,ibadet,ahlak,hukuk,iktisat,estetik. İnsan hayallerle yaşamaz.! El ele tutuşup yürüdüğümüz yol da ihtiyaçlarımız var ,zaman kısa , sürprizler dahası kendi varlığımızın bize sunduğu imkanlar ve daha neler,nelerle bu yol da yürümek yol da arınmak zorunluluğu var. Varlığımızdan sıyrılmamızı söyleyenler var.Bu mümkün mü?Ya da varlığımızı bir kenara bırakıp ilerlememizi hatırlatanlara ne demeli?Yolu da kendimizi de yok sayanlar “her şey boş”diyenlere ne demeli? Sorulara cevap aramak vazifemiz. Akıl ,tecrübe,eskilerin bilgileri ,sezgi ve vahiy dediğimiz bilgi kaynakları ayrı ayrı cevaplarla bizleri aydınlatmaya çalışıyor malumat veriyorlar.Ne yapacağız? Sosyal çevre ve zamanın sürprizleri aradığımız cevaplara etki eden önemli unsurları peşi sıra getirir insan ya özgüven ya da karamsar bir dünyanın eşiğinde olup bitenlerle yaşamaya başlar. Varlığımızı şekillendiren coğrafyamızın anlayışları üzerinde meydana getirdiği karamsar tabloya dikkatinizi çekmek istiyorum.Hiç lik düşüncesi üzerine Müslümanlık bina edilemez!En son söylemek istediğimi en başta söyleyerek meramımı anlatayım da ondan sonra diğer kelamlara geçeyim. İnsan kimliğini “HİÇ “likle tanımlamak akla zarar fikre ziyandır.  Mensubu olduğumuz dinimiz Müslüman kimliğinin ana hatlarını motif motif işleyerek nasıl bir insan ne şekil bir müslüman olarak hayatı yaşamamız gerektiğini belirtiyor. Din vehim ve boş sözlerle yaşanmaz! Varlığı yok sayan bir anlayış dini olamaz.Hiç lik üzerine bina edilecek hakikat bizi deli saçması mantık dışı şeytani alanlara taşır orada ucubelerle buluşturur. Hiç olmak değil Müslüman olmak erdemdir!  Cezbeli inşaların hayat biçimleri tasavvufi hayatın şekilleri olabilir ama bunu hayatın geneline uyarlamak işi bir hayli zorlaştırır.