Bugün bu yazıyı kaleme almak güçtü. Sebebi iki konu başlığımız. Birisi o kadar naif, yumuşak, sıcak ve tertemiz. İçi sevgi dolu.Diğeri kan şiddet, gözyaşı.

İnsanların öldüğü, yaralandığı, sakat kaldığı, çocukların öksüz kaldığı savaşın her türlüsüne içimiz ısınmıyor. İnsanın insanı öldürdüğü her çatışma hassas yüreği acıtıyor. Evet birinci ve can acıtan gündemimiz Suriye’ye düzenlenen harekat. Ancak yürek yaksa da, iç acıtsa da, sınırımızın bir terör koridoru haline getirilmesine izin veremezdik. Bazen daha çok canımız yanmasın diye can yakmak meşru haktır. Operasyon her açıdan haklıdır, yerindedir. Kahraman ordumuza güvenimiz tamdır.

İkinci gündemimizin özü sevgi dedik. Yüreğimize naif bir huzur veren, bizi çepe çevre sarıp sarmalayan, yolu sevgiden geçen herkesin uğrak yeri; şiirden bahsedelim. Romandan, öyküden, kitaplardan bahsedelim istedik.

Şairlerin, yazarların, kitap severlerin, öğrencilerin, kısaca kitap kokusunu tatmış, büyüsüne kapılmış herkesin heyecan ile beklediği Kahramanmaraş Kitap Fuarı 17 Ekim Perşembe günü start alıyor. Bir festival, bir bayram havasında akıp geçmeye aday bu sayılı günlerin kıymetini bilmek gerek.

Yetişemiyorum hayata yetişemiyorum. Yirmi dört saat yetmiyor. Bırak kitap okumayı gazete, dergiye bile bakmaya zamanım olmuyor.” Oysa televizyon önüne kurulup saatlerimizi çalan, ertesi gün kritiğini yaptığımız onca diziler var ki.

Kitap zaman meselesi değil aslında. Hani yatağa geçip, gözlerimizi kapatmadan geçirdiğimiz on on beş dakika vardır. Ya da gözlerimiz kapalı olsa da ruhumuzun henüz uykuya hazır olmadığı, yatağımızda bir sağa, bir sola döndüğümüz anlar. İşte biten günün felsefesi ile meşgul olan aklımızı dinlendirmenin en iyi yoludur kitap okumak.

Birde çocuğum kitap okumuyor serzenişleri vardır. Toplum bilimcilerin çoktan keşfettiği somut bir gerçek vardır. Sözden çok eylem etkilidir. Çocuğa söyleyeceğiniz binlerce kelimenin yanına kendi hareketinizi koyun. Karşısına geçin bir kitap ta siz okuyun. Başlangıç olarak üç beş sayfalık öykülerden başlayın örneğin. Bakın çocuğunuz nasıl da kitaba merak sarıyor. Bakın siz nasıl da kitaba merak sarıyorsunuz.

Okuduğunuz bir şiir, öykü yada romanın hayal dünyanızda bıraktığı etki, ruhunuzda ve bedeninizde oluşturduğu dinginlik, artık okumayı bir parçanız kılacaktır.

Pek çok platformda dile getirdiğim naçizane iddiamdır;

Şiir kalbi yumuşatır. Şiir seven, şiir yazan yürek kir tutmaz.

Çocukların kişisel gelişimi açısından, onlara şiiri, öyküyü, romanı sevdirmek onların kişiliklerine katacağımız en değerli katkılardan birisi olacaktır. Yetenekleri doğrultusunda onları edebiyata, veyahut sanatın herhangi bir dalına yönlendirmek, pozitif olarak size, dolaysısı ile topluma geri dönecektir.

Anadolu’nun en büyük kitap fuarı büyük bir iddiadır. Bunu Büyükşehir Belediyemiz iftihar ile organize etmektedir. Kahramanmaraş ve bölge halkının hizmetine sunmaktadır. Bu hepimiz açısından övünç kaynağıdır. Takdiri, kocaman bir alkışı hak eden bir faaliyettir. Gönülden tebriklerimizi Büyükşehir Belediyesine sunarken,

Kitap fuarında bizde 20 Ekim Pazar günü saat:15.00-18.00 saatleri arasında Yediveren Yayınlarından yeni çıkan iki adet öykü kitaplarımızı imzalamakta olacağız. Yine Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığım Vesselam Dergisi standında bol bol vakit geçireceğiz. Kitaplarımızı imzalayacağız. Çaya ve sohbete bekleriz efendim.

Okuyun, okutun. En önemlisi daha önce gelmediyseniz, çocuğunuzun elinden tutun. Yada çocuğunuz sizin elinizden tutsun. Davetlisiniz; gelin kitap fuarının bir havasını teneffüs edin…