Yıllar önce diye söze başlamak zorunda hissediyorum kendimi. Antep de bulunduğum vakitlere dönüp baktığımda zamanın nasıl da bu kadar çabuk geçtiğini anlayabiliyorum.1990 lardı İlahiyat Fakültesini yeni bitirmiş ve hayata atılmıştım.

         Fakülte hayatı farklı hayat ise çok daha değişik oldu benim için .İlahiyat eğitimi kadar insanı Türkiye gerçeklerinden uzaklaştıran bir eğitim var mı bilemiyorum?Neden ve sonuçlarını ileride yazacağım bu mevzuya şimdilik bir giriş yapmış olayım Mevla neler gösterir neler.

        1993 den bu yana geçen yılları saymak bile yorucu .İnsan hayatın bu kadar acılarla dolu olduğunu yaşayarak öğreniyor Cahit Zarifoğlu na hak vermemek mümkün mü?Şıhcan da kalırdım o vakitler Antep büyülü dünyasıyla beni cezp eder bildiklerim ve öğreneceklerim arasında mutlu bir kul olmanın erdemiyle gönenirdim.Rahmetli Bedri İncetahtacıyı orada tanıdım çok farklı hikmet dünyasına birlikte yolculuklarımız oldu ruhu şad olsun.Bir gün Celal Kara bey beni bir dostla tanıştırmak istediğini söyledi ve akşam vaktine randevu  verdi.O aralar CEMİL SENA okuyorum fakültede tanıdığım SENA hakkında ne bulsam topluyor dağarcığımı artırıyorum.

      Akşam oldu.

      Karanlık vakitler etrafı sardı biz bir kapının eşiğinden içeri davet edildik derken o muhteşem insanla tanıştım ;ABDÜLMECİT BELLİ .Yaşı kemale ermiş,dinç ,vakur bilgi ve irfana hükmettiği her halinden belli olan bir bilge ile karşılaşıyordum içeri girince birden beni tuttu bileklerimden yakalayıp eski bir  güreş oyunu gösterir gibi yaptı anında karşılık verdim aynı şekilde mukabele de bulununca şaşırdı ve beni bıraktı.Cemil Sena yı sordu ben de epey bir şeyler anlattım dinledi yer,yer başıyla beni tasdik etti ve değerlendirmemi istedi.Kitap okuyanlar eğer Türkiyeyi tanımak istiyorsanız yollarda kimlerin olduğunu bilmek boynunuzun borcu yol ehli değişik de olsa onları tanımak zorunluluğu var.

         Ve o akşam bitti ama benim hayatımda yeni bir sayfa açıldı.

         Kim dir ABDÜLMECİT BELLİ bey biyoğrafisi hakkında sonra yazılarım olacak kitaplığım da onun bir mahkeme kararı var bu risale bile nasıl bir zeka ile karşılaştığınızı size gösterecek özellikte.ADALETİN ZAFERİ  kitap bu adı taşıyor incelemek için kitaba epey bir zaman ayırmak şart. Değerli büyüğüm ENVER BAKIRCI beye göre bu eser başlıbaşına bir eserin mukaddimesi aslında.Bedir yayınevi tarafından 1963 yılında yayınlanan bu risale BÜYÜK DAVALAR 1 başlığını taşıyor alt başlıkta Maraş 2.Sulh Ceza Mahkemesinin DİN VE LAİKLİKLE ilgili tarihi bir kararı yazıyor.

        Din ve laiklik.

       Yaklaşık iki yüzyıl boyunca uğraştığımız bu büyük mesele hakkında bu risaleden daha iyi bir eser okumadığımı belirtmem şart .Rahmetli BELLİ bey çok büyük bir  vukufiyetle türkiyenin bu konuda neler yapması gerektiği ile ilgili derin bilgileri bizlerle paylaşıyor eğer bu kitaplar okunmuş olsaydı ülkemiz yıllarını boşa geçirmemiş olacak devlet millet  bütünleşmesi sağlanmış olacaktı.140 kitapla şekillendirilen bir yargı kararı bu metin. zeki .feraset sahibi bir aklı selim insanın kaleminden dökülen hikmet ırmağı .Türkiye okumak zorunda bu gün hala okunmadığını belirtmem ne kadar acı.Enver Bakırcı bey le bir araya geldiğimiz de kitaplar dan soluklanıp ne yapıp ettiğimize vakit bile kalmaz bu defada öyle oldu . Geçen hafta Antep deydim söz dönüp dolaşıp BELLİ beye geldi hemen bir Fatiha ile yad ettik sonra da yıllar boyunca üzerinde çalıştığı CEMİL SENA kitabı nı konuştuk kitap yazıldı ama ham metin olarak duruyor diye biliyoruz ÖKKEŞ bey yazıların kıymetini bizim kadar iyi bilen bir beyefendi umarım o  yazılar kitap olarak yayınlanır da Türk okuru büyük bir dehayı da yakından tanıma bahtiyarlığına kavuşur.

       G.Antep denilince aklıma okuyan bir insan gelir o da ENVER BAKIRCI dır o nunla birlikte olduğunuzda kitapların ne kadar önemli olduğunu anlar bilge bir insan olmanın erdemine bir daha inanırsınız.