Dünyaca ünlü tanınmış Pablo Picasso, Leonardo da Vinci, Salvador Dali gibi ressamlara adeta taş çıkaran 70 yaşında ki Nurettin Kar, yaşına rağmen çizilmesi çok zor olan resimleri çizerek yok artık dedirtiyor. Kahramanmaraş’ın merkezinde 12-13 metrekarelik küçük bir işyeri olan ve 50 yıldır tablolara duygularını çizen Nurettin amca, resimleri ilk günkü heyecanla çizerek, genç ressamlara örnek oluyor. Genellikle duvar boyalarında ve çeşitli alanlar da kullanılan sentetik boyaları resimde kullanarak işin içine farklı heyecan katan Nurettin amca, çizdiği resimlerle büyülemeye devam ediyor. Resim hayatına ilkokulda duvara resim çizdiği için öğretmeninden dayak yiyerek başladığını söyleyen Kar, “Babam sayesinde, babamı örnek alarak bugünlere geldim” dedi.

SANATA KARŞI BAŞLAYAN HAYAT HİKÂYESİ
Resim tutkusuna ilkokul yıllarından beri başladığını belirten ve özellikle de Babasını örnek alarak yaptığına değinen Kar, şu ifadelere yer verdi: “Ben resim yapma sevdasına çok küçükken başladım. İlkokul yıllarından beri bir tutkunluğum vardı. Benim babam resim ve oymacılık üzerine çok iyi şeyler yapardı, bende onu örnek aldım, ondan esinlendim, o şekilde başlamış oldum. Aslında ben ilkokuldayken derste duvara resim çizmiştim ve hoca da neden duvara yazı yazıyorsun deyip bana kızıp beni dövmüştü, hiç unutmuyorum. İşte o şekilde resim hayatımıza başlamış olduk.”


“SENTETİK BOYA İLE YAPIYORUM”
Tablolara çizdiği resimleri sentetik boya ile yaptığını söyleyen Kar, “Ben çizdiğim resimleri sentetik boyalarla yapıyorum. Yani elime hangi boya geçerse geçsin yine de boyar çizerim, hiç fark etmez. Ben daha çok sanatsal esnaf tipi çalışıyorum. Yani büyük ilgi gören sergilerde ki gibi değil de arkadaşlardan biri gelir onun resmini çizerim ya da hoşuma giden farklı bir şeyin resmini çizerim. Resim üzerine şehir dışından da talep oluyor siparişler alıyorum ve o siparişleri yapıyorum. İç mekân süslemeleri, daireler, evler gibi şeyleri yapıyorum. Benim için malzeme fark etmez. Elime hangi boya geçerse geçsin mutlaka çizerim.”

TABİAT ANATOMİSİNE OLAN İLGİSİ
Eserlerini genellikle doğa sevgisi üzerine yaptığını söyleyen Kar, “Ayrıca cami süslemeleri ile de uğraşıyorum. Ben daha çok doğayla iç içeyim. Yani bende doğa sevgisi çok var. Böylelikle doğa ve hayata olan sevgimi resimlere yansıtıyorum. Tabiat anatomisini elimden geldiğince tablolara yansıtarak çizimler yapıyorum. Kısaca söylemek gerekirse tabiat, doğa anatomisine aşığım” dedi.

“BÜYÜK RESSAMLAR UNUTULDU”
Türkiye’de resimle uğraşan sanatseverlerin çok önemsenmediğine yakınan Kar, “Ben yıllardan bu yana bu işin içindeyim. Ayrıca ben sentetik boya kullanıyorum resim yapımında. Biz 1970’li yılların öncesine gittiğimiz zaman, Avrupa’daki Rönesans döneminde bizim bildiğimiz çok büyük üstadalar vardı. Türkiye’nin büyük kentlerinde Adana, İzmir, Ankara, İstanbul gibi yerlerde sokak köşelerinde sahip çıkılmayan birçok ressamlarımız vardı. Bunlar zamanla medya olsun haber olsun gündem de hiç yer bulmadılar ve kıymetini bilemediler insanlarımız. Dolayısıyla o Üstatlar da zamana yok olup gitti. Bizim zamanımızda bu hala böyle. Yani resim sanatına insanlar tarafından büyük bir ilgi ya da alaka yok. Ülke olarak bizim kaybolmadan o sanatçıların elinden tutup değerini öne çıkarmamız lazım. Resim üzerine uğraşan çok az kişi kaldı. Benim gibi belki de birçok kişi unutulmaya yüz tutacak. Umarım benim gibi resim üzerine uğraşan arkadaşlarımızın sanatı görülüp, değeri anlaşılır. Batı da ya da diğer Avrupa ülkelerinde Bizim gibi resim sanatıyla uğraşan insanlar şuan büyük ilgi görmekteler. Bu durumu biz ülkemizde de yaşatalım ki sanatımız ölmesin. Ben yaşamımın sonuna kadar da yaptığım bu sanatı devam ettireceğim” ifadelerine yer verdi.

Haber: Hakan Aydın

Editör: Mahmut Beyaz