Kuzen Mustafa Ali Kısakürek, Necip Fazıl ile aynı soyadı taşımaktan ve akraba olmaktan onur duyduğunu söyledi. İzmir'de vatani görevini yaptığı dönemde ailesinin yolladığı parayı çektiği sırada görevlinin soyadını gördüğünde kendisine ayrı bir ilgi gösterdiğini anlatan Kısakürek, soyadını duyan çoğu kişinin benzer davranışlarda bulunduğunu belirterek, "Aynı soy ismi taşıdığımız için çok büyük gurur duyuyorum ve bu gurur da ilelebet sürecek. 'Şairlerin sultanı' demişler gerçekten de öyle. Yani bir dünya biliyor, bu gurur bize yeter. O soyadımızı dünya genelinde yaydı." diye konuştu. Kısakürek, Necip Fazıl'ın ölümünden önce Kahramanmaraş'a geldiğini ve konferans verdiğini ancak kendisinin yaşı küçük olduğu için çok hatırlamadığını dile getirdi. Torunu Emrah Kısakürek ise dedesinin kültür, fikir ve edebiyat alanında derin izler bırakan bir mütefekkir olduğunu belirtti. Dedesi Necip Fazıl'ın hayatı boyunca yazan birisi olduğunu anlatan Kısakürek, "Dedem fikirlerini konferanslar vesilesiyle tüm Türkiye'yi dolaşarak anlatan bir fikir adamıdır. Üstelik peşini hiç bırakmayan mahkemeler, tutuklanmalar, yargılanmalar olmasına rağmen fikirlerini haykırmaktan bir an dahi vazgeçmedi. Kendisine aleyhte yazmaması için teklif edilen paraları kabul etmedi." ifadelerini kullandı. Dedesinin ülkeyi terk etmesi karşılığında bütün ailesinin ömür boyu geçimini sağlayacak kadar teklif edilen parayı kabul etmediğini vurgulayan Kısakürek, onun haklı davasından hiç vazgeçmediğini, kendisine en önemli muhatap olarak gençliği seçtiğini ve devamlı onlara seslendiğini söyledi. - Memleketindeki gurur Aslen Kahramanmaraşlı olan ve İstanbul'da dünyaya gelen Necip Fazıl Kısakürek'in ismi, memleketi Kahramanmaraş'ta mahalle, hastane, cadde, bulvar, sokak, çeşme, konferans salonları, kültür merkezi ve okullarda yaşatılıyor. Kahramanmaraş Yedi Güzel Adam Müzesi'nde özel çizilmiş resimler, ışık ve ses efektleriyle eserleri sergilenen Necip Fazıl, hafızalardaki yerini koruyor. Henüz 24 yaşındayken "Kaldırımlar" adlı şiir kitabını yayımlayan Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1983'te vefat edene kadar çok sayıda kitap, yazı ve makale kaleme aldı.