24 Kasım Öğretmenler Günü, Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce düzenlenen etkinliklerle kutlandı. Kahramanmaraş Sosyal Bilimler Lisesi’nce Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekilleri Habibe Öçal ve İmran Kılıç, Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcısı İlker Yazıcı ve KSÜ Rektörü Niyazi Can’ın yanı sıra çok sayıda öğretmen katıldı. Programın açılış konuşmasını Kahramanmaraş Sosyal Bilimler Lisesi Müdürü Abdulkadir Özdemir yaptı. Özdemir’in ardından ise emekli öğretmenler adına Hacı Parlak bir selamlama konuşması gerçekleştirdi. “ÖĞRETMEN SADECE BİLGİYİ ÖĞRETEN DEĞİL, HAYATI KUŞATANDIR” Sonrasında ise kürsüye Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürü Cemal Yılmaz geldi. Öğretmeliğin insanların hayatında iz bırakan önemli bir meslek olduğunu belirten Yılmaz, öğretmen oluş hikayesini anlattı. Yılmaz, “Hayatımızda iz bırakan mesleklerin başında tartışması öğretmenlik gelmektedir, bazen öğretmenimiz bir baba, bazen bir anne, bazen bir dost, bazen bir arkadaş, bazen de sırdaşımız olmakta. Her birimizin hayatında iz bırakan, unutulmayan, anıları yaşadığımız öğretmenlerimiz vardır. Öğretmen sadece bilgiyi öğreten değil, hayatı kuşatandır. Ben, bugünden sonra annemi babamı güvendirmemek kaydıyla kim ne derse desin ben öğretmenimin dediğini yapacağım dedim. Ben Cerrahpaşa Tıp Fakültesini kazanacak not almıştım, öğretmenimin yanına gittim. Hocam, sen öğretmen olacaksın dedi. O gün Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni seçmeme ve bugün öğretmen olarak karşınızda olmama sebep olan Mesut Barış hocamı buradan rahmetle ve dualarla anıyorum. Bizler de bugün aynı ruh, aynı heyecanla görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Bu vesileyle ebediyete intikal etmiş olan bütün öğretmenlerimize, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehit olan Aybüke ve Necmettin öğretmenimizle vefat eden tüm öğretmenlerimize rahmet diliyorum. Emekli olan hocalarımızın ellerinden öpüyorum” dedi. “TOPLUMLARIN KALKINMASINDA EĞİTİMİN ROLÜ BÜYÜK” Toplumların maddi ve manevi kalkınmasında eğitimin önemli olduğunu anlatan Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan ise, “Toplumumuzun maddi manevi kalkınması açısından eğitim önemli bir husustur. Kadim medeniyetimizde öğretmenlikte bir kutsiyet akdediliyor. Eğitime katılımın arttırılmasında ciddi bir seferberlik var. Eğitimin kitlelere yayılmasında, hocalarımızın anlattığı konular bizi çok muzdarip ediyordu. Satın alma gücü yüksek kesim ile düşük kesim arasında, şu anda eskiye göre daha az fark var ve bundan memnuniyet duyuyoruz. Kırsal kesimde okumak isteyen bütün kız cocuklarımıza okumaları için hizmet sunuluyor. Eğitim kamu hizmetinin iyileştirilmesi ve yaygınlaşması açısından müthiş gelişmeler var. Hükmetimiz, STK’lar bu anlamda seferber. Bu katılım ve kurumsal kapasiteyi arttırmayla beraber birinci derece iş öğretmenlere düşüyor. Siz eğtimciler bunu bizden daha iyi değerlendiriyorsunuz. Çocukların insanın mahiyeti bunun tarifi, insanın fıtratındaki tüm özelliklerin çok iyi biliniyor olması ve bunu geliştirmek için neler yapıyor olduğumuz, çok daha önem arz ediyor. Nesiller arası kuşak farkını yine öğretmenlerimiz yönetecek” ifadelerini kullandı. “HAYATINA DOKUNDUĞUM ÖĞRENCİLERİN BUGÜN BENİM HAYATIMDAKİ KARŞILIĞIDIR” Son olarak kürsüye gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, ise 10 yıl öğretmenlik yaptığını belirterek, her Öğretmenler Günü’nde yaşadığı heyecanı hatırladığını söyledi. Öğretmenlerini anlatarak konuşmasını sürdüren Ünal, “10 yıl öğretmenlik yapmış bir kardeşiniz olarak, her Öğretmenler Günü’nde yaşanan heyecanı hatırladım bugün. Öğretmenlik, hep söylenir; kutsal bir meslektir denir ama benim için öğretmenliği kutsal yapan nedir diye soracak olursanız sanırım benim hayatıma dokunan öğretmenler ve benim öğretmenliğimde hayatına dokunduğum öğrencilerin bugün benim hayatımdaki karşılığıdır. Ben 14-15 yaşıma kadar Elbistan’da okudum, liseyi İstanbul’da tamamladım. Elbistan’da Orhan öğretmenimi hiç unutmam, İstanbul’da ben sosyoloji okuyacağım dediğimde sen sosyoloji okuyacaksan önce ilahiyat okuman gerekir dedi. Neden hocam diye sorduğumda, bir toplumun eğer kültürel kodlarını öğreneceksen önce inanç kodlarını anlaman gerekir diyen felsefe hocamı unutmam. Hayri Elçi vardı tarih öğretmenim, asla unutmam. Beni elimden tutup Türk Edebiyatı Vakfı’na götüren, Sakarya Üniversitesi’nde profesörlük yapan Mehmet Mehdi Ergüzer hocamı unutmam. Çünkü, 1984’te Kahramanmaraş’tan İstanbul’a gitmiş bir öğrenciyi alıp, İstanbul’un kültür çevresiyle ve Ahmet Kabaklı ile tanıştırmıştı. Ahmet Kabaklı’yla beraber onun etrafındaki kültür çevresini ve tabi ki üstad Necip Fazıl’ın son demine yetişme imkanı sunan Mehmet Mehdi Ergüzer hocamı unutmam. Onlar bize dokundular” dedi. “DOKUNMAK, SEVGİNİZİ, ŞEFKATİNİZİ, MERHAMETİNİZİ PAYLAŞMAKTIR” İnsanlara dokunmanın sadece bilgiyle olmadığını, insanı harekete geçiren şeyin duygu olduğunu anlatan Ünal, “Milli Eğitim Bakanımız da mesajında dokunmaktan bahsetti ya, dokunmak bilgiyle olmuyor arkadaşlar. Çünkü insanı harekete geçiren düşünce değildir, insanı harekete geçiren duygudur. Dokunmak, sevginizi, şefkatinizi, merhametinizi paylaşmaktır. Dokunmak, sevgi üzerinden, şefkat üzerinden, merhamet üzerinden bizi insan yapan değerler üzerinden bir ünsiyet oluşturmaktır. İnsan biliyorsunuz ünsiyetten gelir. Eğer insan ünsiyet kuran bir varlık olmasaydı, yani kendi hem cinsinin birbiriyle kalbi bağları oluşmadığı zaman ünsiyet olmuyor. Ünsiyet olmayınca da insan olmuyor. Öğretmenlik, insan olmayı, ünsiyeti öğreten meslek olduğu için kutsaldır. Yoksa bilgiyi öğretirsiniz. Bilgiyi bize google da veriyor. Dijital dönüşümün bir sonucu olarak bizim erişemeyeceğimiz bilgi var mı? Yok. Google amcaya istediğiniz soruyu soruyorsunuz ve size bir tane de cevap vermiyor, bakıyorsunuz ki bu konuda 3 milyon 861 bin 260 adet cevap bulunmuştur diyor. Demek ki konu, bilgi paylaşımı değil. Konu bizim öğrencilerle kalbimizin içinde muhafaza ettiğimiz iyiliği paylaşmak. Farklı şeyler düşünebilir, tabiki düşüneceğiz. Hayata farklı yerlerden bakabiliriz, farklı inançlarımız olabilir. Farklı siyasi görüşlerimiz olabilir ama insanlığımız müşterektir. İyilik müşterektir, merhamet müşterektir, şefkat müşterektir, vefa ve minnet müşterektir” ifadelerini kullandı. “ÖĞRENCİLERİMDEN BİRİSİ ŞUAN DA BAKANLIK YAPIYOR” 10 yıllık öğretmenlik süresi boyunca hayatına dokunduğu birçok öğrencisinin olduğunu kaydeden Ünal, öğrencilerinden birisinin şuan da Türkiye Cumhuriyeti’nin Bakanlığını yaptığını belirterek, “Benim öğretmenliğimde 10 yıl boyunca yine bugün de hayatımda olan ve hayatına dokunduğum öğrencilerim var. İlk öğretmenliğime 1992 yılında Sivas’ta başladım. Hala oradan görüştüğüm öğrencilerim var, Gaziantep’te öğretmenlik yaptım. Gaziantep’te en parlak öğrencilerimden bir tanesi duruşuyla, oturuşuyla zaten öğrenciye kalbinizle baktığınız zaman öğrenciyi görürsünüz. Yetenek testlerine filan ihtiyaç yok. O zeka ve yetenek testlerini yapalım ama kalbiyle bakan öğretmen sınıftaki öğrenciyi görür. Bugün, benim Nizip Lisesi’nden öğrencim bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin Bakanlığını yapıyor. Yine geçtiğimiz günlerde ünlü bir balık restorantına gittik arkadaşlarlar, bir delikanlı geldi, ‘hocam nasılsınız, ben TED İstanbul Koleji’nden öğrenciniz Buğra. Koç Üniversitesi’ni bitirdim, John Hopkings’de yüksek lisans yaptım ama şuan burada aşçılık yapıyorum’ dedi. Sonra öğrendim ki Buğra, Türkiye’nin en ünlü aşçılarından birisiymiş. Biz birçok şeyi biriktirebiliriz, insan para biriktirebilir ama insanın biriktirdiği en güzel şey insan biriktirmektir, dost biriktirmektir. Çünkü o parayı, serveti, şanı ve şöhreti kaybedebilirsiniz ama biriktirdiğiniz dostlarını, insanları asla kaybetmezsiniz, onlar her zaman sizin yanınızdadır. Öğretmenseniz, o öğrencilerin hayatına dokunmuş, hikayelerinde yer almışsanız siz ömür boyu unutulmazsınız. O yüzden öğretmenlik kutsal bir meslektir. Öğretmenler Günü’nüzü kutluyorum. Kalbinizle, merhametinizle, şefkatinizle, iyiliğinizle dokunduğunuz ve hikayesinde yer aldığınız birçok öğrenci olmasını temenni ediyorum” açıklamalarında bulundu. Protokol konuşmalarının ardından asalet alan öğretmenler yemin ederken, emekli öğretmenlere de teşekkür belgesi takdim edildi. Programda şehit öğretmenler anısına hazırlanan slayt gösterisi izlendi. (Haber: Ahmet Güneçıkan)