Önder İmam Hatipliler Derneği (ÖNDER) ve Kahramanmaraş İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği (KAMİMDER) tarafından düzenlenen Gençlik Buluşması’na Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan katıldı. Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlenen program istiklal Marşı ve Kuran Tilaveti okunmasıyla başladı. Burada konuşma yapan Bilal Erdoğan, “Bu millet Recep Tayyip Erdoğan’a kastedildiğinde bu ülkenin birliğine, huzuruna kastedildiğinde geziyle, 17/25 Aralıkla, Kobani olaylarında, 15 Temmuzda işgal girişimine maruz kaldığında meydanlarda Çanakkale ruhunu yaşatarak, Türkiye geçilmez dedi. O gece imam-hatipliler sokaklardaydı, meydanlardaydı” diye konuştu.


 

DOSTA DÜŞMANA ÇANAKKALE GEÇİLMEZ DEDİRTTİK”

Erdoğan, “Abdülhamit merhum bin bir oyunla tahtan indirildiğinde sene 1908’di. 33 senelik hükümdarlığın ardından ve 19. yüzyılda Avrupalılar tarafından hasta adam niye nitelenen bir imparator o dönemde hakikaten çok ciddi atılımlar yapmayı başardı. 1908 yılında Abdülhamit’e tahtan indirilişine beyan için gelen mebusan meclis üyeleri gayrimüslim üyeleriyle olmakla kalmayıp maalesef imparatorluğu yıkmak isteyen dış güçlerinde ajanlarıydı. Ama bu millet yılmadı. 620 yıllık imparatorluk yıkılırken bile 1915’te Çanakkale’de bağımsızlık için 250 bin şehit verdik. Dosta düşmana Çanakkale geçilmez dedirttik. Sonra Kurtuluş Savaşında 10 binin üzerinde şehitle Yunan’ı denize döktük. Kimdi o zaman Yunan? Doğrudan işgali göze alamamış olan İngiliz’in, İtalya’nın, Fransız’ın yani o dönemin emperyalist güçlerinin maşası. Yunan’ı biz denize döktük. Bizleri de denize dökmek isteyenler maalesef içimizdeler. O dönemde İngiliz, Amerikan mandasına girelim diyenler var ya Abdülhamit’i indiren zihniyetin amacı da buydu zaten. Şimdi bu millet 1950’de bu ülkede ezanı yasaklayanlara merhum Menderes’i baş tacı ederek haddini bildirdi. Ne yaptılar Menderes’i idam ettiler. Şimdi diktatörlükten dem vuranlar var ya onlar diktatörlüğün özlerini yaşayanlar. Aynı zihniyet bu ülkeye merhum rahmetli Erbakan’ın hükümet olduğu dönemde 28 Şubat’ı yaşattı. İmam Hatipleri kapatarak, kuran kurslarını kapatarak, başörtüsünü yasaklayarak, Türkiye’de hafızlık müessesini bitirerek, bunlar bu ülkenin inançlarıyla, değerleriyle ne denli kavgalı olduklarını, hazımsız olduklarını ortaya koydular. Aynı millet 2002 yılında Recep Tayyip Erdoğan’la bunlara haddini bildirdi” şeklinde konuştu.


 

28 ŞUBAT ZİHNİYETİ HAİN VE ALÇAKTIR”

15 Temmuz sürecinin hain olduğu kadar, 28 Şubat zihniyetinin de bir o kadar hain olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: “Şu anda Türkiye’de bir milyon 350 bin imam-hatip öğrencisi var. Bunu, bu karanlık CHP zihniyeti 50 bine kadar düşürmüştü. Biz 28 Şubatı, 28 Şubatın getirmek istediklerini, Türkiye’ye yapmak istediklerini unutmayacağız. Çünkü 15 Temmuz süreci ne kadar hainse, alçaksa 28 Şubat zihniyeti de o kadar hain ve alçaktır. Bir milletin inancına kastetmek, değerlerine kastetmek, tarihiyle kökenleriyle olan bağlılığını koparmak istemek o millete ihanettir. Bakın birinci dünya savaşından sonra Anadolu’yu işgal edemeyip ayrılanlar bize basit bir tarım ülkesi olma geleceğini biçtiler ve ülkemizde kendi geleneklerimiz yasaklanırken alfabemiz değiştirilip, hafızamız değiştirilirken onlar ellerini ovuşturarak izlediler. Çünkü onlar Türkiye’yi ancak kendilerine benzediği takdirde kabul edecekleri izlenimi verdiler bize. Ama bu topraklar mübarek, bu topraklar aziz, bu millet değerlerinden yoksun olarak bağımsız olamayacağını anladı. Onun için Menderes’i, Özal’ı, Erbakan’ı, Erdoğan’ı baş tacı etti. Onun için merhum Menderes’in idamında belki sokaklara çıkacak gücü kendinde bulamamıştı ama 15 Temmuzda lideri önünde yürüyünce tankların, uçakların karşısında meydan okuyunca o millette sokaklara döküldü. Tankların karşısında işgalcilere meydan okudu.”


 

NE OLDUĞUNU UNUTMAYIN”

Geleceğin 21. Yüzyılını gençlerin kuracağına değinen Erdoğan, “Ne olduğunu unutmayın. 15 Temmuz darbe girişiminden birkaç hafta sonra darbenin elebaşı ne dedi? “Bu kontrollü bir darbe girişimidir” dedi. Şimdi kontrollü darbeyi kimden duyuyoruz? Bu partinin başına kasetle, kumpasla getirilen zattan duyuyoruz. Çocukların geleceği yine koalisyonlarla ekonomik krizlerle, FETÖ kumpaslarıyla parti başına gelen tiplerle yâda Ankara’nın farklı otel odalarında ki anlaşmalarla ülkenin yönetiminde ki söz sahibi olanlarla mı bu gelecek kurulacak? Bu geleceği 21. Yüzyılın geleceğini sizler kuracaksınız. İnancını yaşayan değerlerine bağlı, tarihini bilen, ecdadına saygılı, kalbi Allah, Muhammed aşkıyla atan sizler kuracaksınız” ifadelerini kullandı.


 

DAHA GÜZEL BİR ÜLKE BIRAKMAK İÇİN BÜYÜK ÇABA SARF EDİYORUZ”

Kahramanmaraş’ta böyle bir gençlik töreninde öğrencilerle olmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getiren Eski Kültür, Turizm Bakanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekilli Mahir Ünal, “Genç olmak heyecandır. Kalbinde büyük umutlar taşımak, geleceğe aşkla bakmak ve kimi zamanda kendi yalnızlığında kaygılanmaktır. Gençlik sizin için çok kıymetli bir sermaye. Bizler artık liseyi, üniversiteyi bitirmiş, meslek edinmiş, siyasete girmiş ve şuanda sizler için çaba ve gayret gösteren insanlar olarak sizlerin yeni, heyecan dolu ufkunuza baktıkça bizler daha çok çalışma isteği duyuyoruz. Sizlere daha güzel bir ülke bırakmak, sizlerin yaşayacağı, gelişeceği, büyüceği bir ülke bırakmak için büyük çaba sarf ediyoruz” dedi.

BİZİM KÜLTÜRÜMÜZDE GAFLET ASLA KABUL EDİLMEZ”

Ünal, “Bazen binlerce kitap okursunuz ama size binlerce kitap okumuş insan iki cümle söyler o binlerce kitabın süzülmüş ve bir hikmete dönüşmüş cümleleri bir kazanış olur sizin için. Bütün kitapları okuyamazsınız. Ama kitap okuyanların da aklını ve birikimini kullanmanız gerekir. Bende çokça kitap okumuş bir büyüğünüz olarak iki şey söyleyeceğim. Bir sözün tohum gibi zihne düştüğünde orada nasıl büyüdüğünü çok geç fark ettim. Bir düşünce bir cümleye dönüşür ve sonra o cümle zihninize düşer orada koca bir ağaç olur. Eğer o düşünce doğru bir düşünce değilse, o düşünce sizin imanınıza uygun bir düşünce değilse ve sizde bunun farkında değilseniz hiç farkına varmadan zihninizde bir küfür tohumu, bir küfür ağacı büyür. O yüzden bizim kültürümüzde gaflet asla kabul edilmez. Gaflet yani uyanık olmama hali kişinin daha sonra ki hayatında onu çok yanlış yerlere götürebilir. Şimdi biz öyle bir zamanda yaşıyoruz ki hikmeti bilgi de kaybettik. Bilgiyi enformasyonda kaybettik. Bilgiyi ve enformasyonu da internet coğrafyasında kaybettik. Hakikati kaybetmiş bir bilgi coğrafyasında bazen şaşkın şaşkın geziyoruz. O yüzden zihninize düşen her bilgi tohumu, her söz sizi çok yanlış yerlere götürebilir. Düşünceniz ayık olsun” diye konuştu.


 

ASLA GAFLET İÇERİSİNDE OLMAYIN”

Son olarak Ünal, konuşmasında şunları söyledi: “Asla gaflet içerisinde olmayın. Bunun içinde yapmanız gereken en temel şey şudur; sizin için kıstas olsun, bir mikyas olsun nefsinize ağır gelen işleri yapmaktan çekinmeyin. Zor olana tabii olun. Arzularınızın isteklerinizin sizden çokça talep ettiği şeyi mutlaka elinizin tersiyle bir kenara itin. Eğer bir Tayyip Erdoğan olmak, onun ruhaniyetini ve maneviyatını taşımak istiyorsanız kendinizi sınırlayacaksınız. Arzularınızı, isteklerinizi, beklentilerinizi kontrol edeceksiniz. Ruhunuzu öyle bir disiplin içerisine alacaksınız ki ancak o zaman sizden kristal heykel gibi bir şahsiyet tecessüm edecek. İnşallah sizler güzel şahsiyetleri tecessüm ettirmiş gençler olursunuz, bizlerde bu yönde yollarınızı açarız.”

Programa, Eski Kültür, Turizm Bakanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, İçişleri Komisyon Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Ahmet Özdemir ile çok sayıda protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

Haber : Meliha Şeyda Akçakale

Editör: Mahmut Beyaz