Elbistan İlçesinde Pınarbaşı Spor Kompleksinde Elbistan Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu Üyelerince ortak yapılan basın açıklamasında bölge halkının hava kirliliği yüzünden kanser olduğunu ve bölgeye yapılacak olan yeni bir santralin çok ciddi sağlık sorunlarına yol açacağını ifade etti. Dernek üyeleri İlçe halkının büyük çoğunluğunun geçiminin tarımdan sağladığını belirtirken Elbistan ovasında tarımı iyileştirme adına çalışmaların yapılması gerektiğini söyledi. Elbistan Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ali İhsan Karaman yaptığı açıklamada şunları söyledi:'' Elbistan Türkiye'nin 4. Büyük Ovası olması nedeniyle bir tarım memleketidir. Halkın büyük çoğunluğu tarımla geçinmektedir. En önemli ziraat ürünleri: Şeker pancarı, buğday, arpa, ayçiçeği, nohut, domates gibi ürünler teşkil etmektedir. Ayrıca Elbistan büyükbaş hayvancılığında da önemli bir merkezdir. Bu bölgede yetiştirilen büyükbaş hayvan eti Türkiye pazarında arana bir kırmızı et durumundadır.

ELBİSTAN'DA SANAYİ GELİŞTİRİLMELİDİR’

Son yıllarda yapılan Adatepe Barajı sulama projesi ile ileriki yıllarda sulu tarıma geçmesi ile birlikte tarımda bir artış meydana gelecektir. Ayrıca bu barajlarda balıkçılığın gelişmesi de bölge için istihdam kaynağı olacaktır'' dedi. Karaman, “Elbistan İlçemizde büyük sanayi fazla gelişmemiştir. Bunun birçok sebebi vardır. Hammadde eksikliği, Ulaşım, İş adamlarının yatırım yapmaması, siyasi politikalar, yerel yönetimlerin olaya ciddi bakmaması, gibi Elbistan ilçemizde tarım ürünleri, madenler ; linyit kömürü, Demir Madeni, Mermer varken bunlara bağlı sanayi geliştirilemedi. Örneğin, Kahramanmaraş İlinde Tekstil geliş ancak bu sanayi Kahramanmaraş'ın ilçelerine dağıtılamadı. Eğer bu sanayi Tüm ilçelerimize sektörel bazda dağıtılsaydı, Siyasetçilerimiz ve İdarecilerimiz buna ön ayak olsa idi, bugün tüm Kahramanmaraş İli topyekun kalkınacak ve iç göç durarak, vatandaş doğduğu yerde geçinecekti. Bu gün baktığımızda Türkiye de bazı sektörler belirli noktalara kümelenmiş durumdadır. Halkta bu bölgelere iş için göç etmektedir. Bu durumun birçok kusurları vardır'' dedi.

ELBİSTAN ŞEKER FABRİKASININ ATIKLARI YILLARCA CEYHAN NEHRİNİ KİRLETTİ’

Termik Santrallerinin ciddi bir hava kirliliği oluşturduğunu belirten Karaman sözlerine şu şekilde devam etti: “Elbistan'ın en büyük çevre sorunu Termik santrallerin oluşturduğu hava kirliği sorunudur. Birinci santral 1984-1985 yıllarında üretime başlamış olu, teknoloji olarak eski bir teknolojiye sahiptir. Filtre sistemi yeteri kadar çalışmadığından havaya kül ve çeşitli gazları salıvermekte, başta insan sağlığı olmak üzere tarımı ve suyu olumsuz etkilemektedir. 2. santral yeni olmasına rağmen o da çevreyi kirletmektedir'' dedi. Elbistan Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı ALİ İhsan Karaman Elbistan Şeker Fabrikasının da Ceyhan Nehri’ni kirlettiğini bundan dolayı balık ölümlerinin yaşandığını söyledi. Karaman:'' 1985 yılına kurulan Elbistan Şeker Fabrikası atık suları Ceyhan Nehrini kirleterek her yıl Ceyhan Nehri’nde balık ölümlerine neden olmaktadır. Bir an önce Şeker Fabrikası arıtma tesisini kurmalıdır. Ceyhan Nehri Elbistan için en önemli bir varlıktır. Yaşamın kaynağı sudur. Ancak yılardır. Elbistan Şeker Fabrikası atık suları, Elbistan Kanalizasyonu, devamlı bu güzelim nehri kirleterek yıllarca zehir akıtıp çevreyi mahvetmiştir.

'KIŞ AYLARINDA KİRLİLİK HAT SAFHADA'

Kış aylarına özellikle kontrolsüz alına kalorifer yakıtları ve kükürt oranı yüksek kömürlerin dağıtılması ve Termik santrallerin oluşturduğu kül ve gazlar birleşip bölgemizi yaşanmaz hale getirmektedir. Acilen bu sorunu yetkililer tarafından çözülmelidir. Bugün Elbistan'ın 3 kilometre güney doğusundan doğan Ceyhan Nehri Kaynağından itibaren birinci sırada Elbistan Şeker Fabrikası, Şehir içi kanalizasyon ve çeşitli atıkların deşarj edilmesi ve Elbistan Kanalizasyon sularının dökülmesi ile birlikte yoğun bir kirliliğe maruz kalmaktadır. Ayrıca A- Termik Santralinin ve Elbistan Şeker Fabrikasının Pınarbaşı Kaynağından su alması bu kirlilik etkisinin daha da fazla hissedilmesi neden olmakta ve balıklar üzerinde daha tesirli bir zehir etkisi göstermektedir. Bir an önce bu soruna bir çözüm bulunmalıdır.

ŞARDAĞ ORMANLAŞTIRILMALI’

Elbistan Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ali İhsan Karaman Şardağı’nın ormanlaştırılması gerektiğini ifade etti. Karaman konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Elbistan İlçesinin sırtını dayadığı Şardağı yaklaşık 2 bin 200 metre yüksekliğinde olup, tamamen çıplak kayadan oluşan bir dağdır. Bu incelendiğinde yıllar önce ardıç ağaçları ile kaplı olduğu anlaşılmaktadır. Bu gün 15. Orman Bölge Müdürlüğü Kahramanmaraş hizmet vermekte ancak Elbistan’ bir faydası hala dokunmamıştır. Son yıllarda bir Orman Şefliği açıldı ancak 2016 yılı içerisinde kaldırılmıştır. Bir an önce Şardağı ve çevresi orman ağacları ile dikim yapılarak ormanlaştırılmalıdır. Bu sayede hem hava kirliliği önlenecek hem de doğal çevre açısından Elbistan’ın ekolojisi olumlu yöne değişecektir. Ceyhan Nehri üzerinde bu suların denize döküldüğü Adana Yumurtalık İlçesine kadar 9 adet büyük baraj kurulmuş bulunmaktadır.”

'ELBİSTAN'IN ÇEVRE SORUNLARI GİTTİKÇE BÜYÜYOR'

Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu Başkanı İbrahim Yalçında yaptığı konuşmada şunları söyledi:'' Suyun, havanın ve toprağın çeşitli zararlı maddelerle zehirlendiği bir yerde, insanlar sağlıklı yaşayabilir mi? Maalesef yaşayamıyor. Bu yüzden hastalıklar, özelliklede çağın vebası kanser hastalıkları, Elbistanlıların peşini bırakmıyor. Elbistan'da çevreyi kirleten herhangi bir tesis yok iken, 1970’lerin başına kadar, patika yollardan dolayı yazın toz, kışın ise çamurdan şikayet edilirdi. Ama tozdan ve çamurdan kimse ölmezdi. Suyumuz, havamız, toprağımız kirlenmezdi. Sırtını Nurhak dağlarının bir kolu olan Şardağı’na yaslayan Elbistan'da, dağlarla çepeçevre satıldığı için, coğrafik olarak hava sirkülasyonu sınırlıdır. Şardağı’nın tepesi dışında, Elbistan'ın herhangi bir yerinde yakılan bir çoban ateşi bile doğruca Elbistan şehir merkezine gelir. Bu yüzden Elbistan'a çevreyi etkileyecek herhangi bir tesis yapımında, bu durumun göz önünde bulundurulması gerekirdi. Lakin 1970'li yıllarda Termik Santral Yapımı söz konusu olunca, bu konular hiç gündeme getirilmedi. Elbistan halkı, Aş, İş derdi ve ticaretin geliştirileceği düşüncesine iştahlandırarak ortaya çıkan çevresel sorunların üstü kapatıldı. Elbistan da 32 yıldan bu yana, enerji üretiminin en zararlı ve en kirlisi olan Kömür ile enerji üretilmektedir. Bu yüzden Elbistan'da bulunan 2 adet termik santralinin hayatımıza ve doğamıza verdiği zararın anlatımı bu yazıya sığmayacak kadar çoktur. 1984 yılında üretime başlayan A Termik Santralinin filtre sistemi yoktur. Anayasanın hiçbir kanun veya mevzuatına uygun olmadan, kanuna aykırı bir şekilde çalıştınlmaktadır. 30 yıl olan teknik ömrü çoktan dolmuş olmasına rağmen, halen devlet eli ile işletilmeye, etrafa zehir saçmaya devam etmektedir.”

Erdi İşbilir/Elbistan

Editör: Mahmut Beyaz