Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği teröre tepkisini bir kez daha gösterdi. Derneğin Müftülük Meydanı’nda düzenlediği yürüyüşe katılan vatandaşlar ‘Ne mutlu Türk’üm diyene, vatan sana canım feda ve her Türk asker doğar’ sloganlarıyla Şelale Park’a kadar yürüdü. Teröre bir kez daha tepki gösteren Kahramanmaraşlı vatandaşların yürüyüş sırasında ellerinde bulunan Hepimiz Ömer’iz, Ahmet, Ökkeş, Harun’uz gibi pankartları dikkat çekti. Yürüyüş sonrası derneğin İl başkanı Yunus Karaman yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye bölücü, yıkıcı, aynı zamanda silah ve şiddete sırtını yaslamış her türlü terör ve cinayet örgütünün hedefindedir. Bu gerçeği akıl ve vicdan sahibi yerinde olan hiç kimse ihmal ve inkâr edemeyecektir. Bölgesel kaosun şarapnel parçaları, etnik ve mezhebi nitelikli kıvılcımlar ülkemizin varlığını ve milletimizin birliğini tehdit etmektedir. Terörün dini, dili, ırkı olmaz. Terör kimden gelirse gelsin ve kime karşı yapılırsa yapılsın terörün her türlüsünü lanetliyoruz. PKK’lı teröristlerin kahraman ordumuz ve emniyet güçleri mensuplarına yapmış olduğu hain saldırıları nefretle kınıyoruz. İŞID, PKK, PYD, uluslararası emperyalist güçlerin eli kanlı taşeronlarıdır. Bu terör örgütlerinin arkasında başta A.B.D-İsrail ikilisi olmak üzere büyük Ortadoğu projesini gerçekleştirmek isteyen emperyalist güçler bulunmaktadır. Şehit ailesi ve gaziler olarak karşı çıktığımız çözüm sürecini yarattığı zafiyetten yararlanarak silahlanan ve güçlenen eli kanlı terör örgütleri ve onların işbirlikçileri her gün artan terör eylemlerine devam etmekte kahraman Mehmetçiklerimizi ve polislerimi hunharca katletmekte, eşleri dul, çocukları yetim, aileleri gözü yaşlı bırakmaktadırlar. Türk Milleti’ne açıktan husumet besleyen küresel çevreler, mimari oldukları vahşet projelerinin, yıkım planlarının kapsamına ülkemizi de dâhil etmenin zaman ve zemin şartlarını oluşturmaktadırlar. Milli huzur ve güvenliğimiz, milli huzur ve güvenliğimiz, sınır emniyeti ve düzenimize alçakça icra edilen saldırılara, sürekli tahkim edilen saldırgan tahriplere maruz kalmaktadır. Nitekim tehlikelerin boyut ve yönü hiç olmadığı kadar yaygınlık ve etkinlik kazanmıştır. Son yıllar da teröre karşı gösterilen gevşek tutum, terör örgütleriyle şaibeli, sancılı diyalog ve ilişkileri Türkiye’nin elini zayıflatmakla kalmamış, korumasız, sahipsiz ve güvencesiz bir ülke haline gelmesine hizmet etmiştir. Çözüm süreci ile saldırganlığını takviye eden, moral depolayan, silahlanmasını hızlandırmanın yanında militan açığını da kapatan PKK, yine kan dökmeye yine can almaya hız vermiştir. Her gün gelen saldırı ve şehit haberleri milli öfke ve infiali alabildiğine tırmandırmıştır. ARTIK DAYANACAK, SABREDECEK, SİNEYE ÇEKECEK HAL VE TAKATİMİZ KALMADI Açıktır ki, en yetkili mercilerinde belirttiği gibi PKK çözüm süreciyle mevzi kazanmış, kuvvet toplamış daha fazlasını alacağı ümidiyle devletin güvenlik açısında zafiyet gösterdiği alanlarda hâkimiyet kurmaya çalışmaktadır. Bölücü örgütü; yol kesme, haraç alma, insan kaçırma, pusu kurma, katletme eylemleri sıradanlaşmıştır. Geldiğimiz bu noktada Türkiye’yi her türlü terör örgütünden arındırmak, sokakları ve dağları mesken tutmuş hainleri tamamen etkisiz hale getirmek devletin asli vazifesidir. Bu maksatla geçici hükümet iş başında kaldığı müddetçe Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm imkân ve kabiliyetini eksiksiz kullanmalıdır. İç Güvenlik yasası başta olmak üzere, terör ve bölücülük ile mücadelede lazım gelen tüm yasal dayanak ve imkânlar yürürlüktedir. Şehirlerde güpe gündüz uzun namlulu silahlarla gezen, etek giyip maske takacak kadar insanlıktan çıkan alçaklar: sınırlarımızdan içeri sızıp cinayet işleyen vatan haini caniler ve bunların arkasında duran, himaye eden odaklar ivedilikle temizlenmelidir. Türk devletinin gücünü; zalim ve karanlık mihrakların hakkından gelmek için seferber etmek, mutlaka sağlanmalıdır. GÜN; KANDİL’E ŞANLI TÜRK BAYRAĞINI DİKMENİN TERÖRİSTLERİN KÖKÜNÜ KAZIMANIN GÜNÜDÜR Gün terör örgütleriyle bağ ve bağlantısı olanlara yönelik ülke genelinde yapılan operasyon ve gözaltılar genişletilerek mutlaka devam ettirme günüdür. Türk milleti, hükümetten terörle mücadelede milli ve azimkâr bir tutum talep etmektedir. Vatan evlatlarımızı şehit eden, topraklarımızda gözü olan, insanımızın arasına nifak saçmaya çalışan terörist unsurlar, hukuk kuralları çerçevesinde kalıcı şekilde cezalandırılmalı, bu konu tamamıyla kapatılmalıdır. Bu güne kadar terörü kınamak şiddeti durdurmamıştır. Ortak imza metinleri bölücülüğü caydırmamış, ıslah ve terbiye etmemiştir. Türk Milleti deklarasyonlarla vakit kaybetmek yerine, dik duruş ve milli dirayetin ispat ve icrasını beklemektedir. Terörle mücadelede atılacak her olumlu ve makul adım bizim tarafımızdan dün olduğu gibi bugün de memnuniyetle karşılanacak ve desteklenecektir. Türk Milletini etnik kökeninde ayrıştırmaya, çatışma ortamım alevlendirerek bölmeye ve parçalamaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Türk Milleti bu tuzağa düşmeyecek, her şart altında birlik ve beraberliğine, bin yıllık kardeşliğine sahip çıkacak, bu a ne cephesine fırsat vermeyecektir. Bu hain oyunlara sağduyu ve aklıselimle gereken cevabı verecektir. Türkiye, namertlere bırakılacak kadar önemsiz ve değersiz bir ülke değildir. Hiçbir hain el ovuşturmamak, hiçbir bölücü heveslenmemek, hiçbir terör sevdalısı heyecana kapılmamalıdır; bizim vazgeçecek ne ülkemiz, bölünecek ne milletimiz, ne de paylaşılacak tek bir karış toprağımız yoktur. TÜRKİYE CUMHURİYETİ; TEK MİLLET, TEK DEVLET, TEK VATAN, TEK BAYRAK, TEK DİL ÜLKÜSÜ İLE KURULMUŞ ÜNİTER BİR DEVLETTİR Bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Bu gün burada Siz değerli Kahramanmaraşlılar adına tüm Şehitlerimize Allahtan Rahmet değerli ailelerine sabırlar diliyor, gazilerimize acil şifalar diliyoruz.” Haber: Emre Akkış