Özellikle son yıllarda Türkiye genelinde yaygın iş kolları arasında yer alan ve vatandaşlar tarafından birinci iş gözüyle bakılan Özel Güvenlik Görevlisi mesleğine olan rağbet her geçen gün artarken Hak-İş Öz Güven-Sen Sendikası Kahramanmaraş İl Başkanı Erdoğan Çamkömürü, mesleğin çalışma koşullarını, kapsamını ve kadro sürecinde verdikleri mücadeleleri Manşet Gazetesi’ne anlattı. 2014 yılı Haziran ayı itibariyle Özel Güvenlik Görevlilerinde ciddi iyileşmelerin başladığını belirten Çamkömürü, güvenlik görevlilerinin yetkilerinin biraz daha arttırılmasının gerekliliğine vurgu yaptı. “UZUN SÜRE KADRO MÜCADELESİ VERDİK” Hak-İş olarak uzun bir süre mücadele verdikten sonra kadro aldıklarını ifade eden Çamkömürü, “Özel Güvenlik Görevlilerinin 2014 Haziran ayına kadar herhangi bir şekilde herhangi bir sendikaya üyelikleri yoktu. Kurumlarda taşeron sistemde çalışıyorlardı. Bir ara ihale yıllıktı, sonra 3 yıla bir çıkartıldı. Sonra da 2018’in Nisan ayı itibariyle de kadroya geçtiler. 2 Nisandan önce dediğim gibi 2014 Haziran ayından sonra toplu sözleşme, sosyal yardımlar adı altında birçok iyileştirme yapıldı. 2018’in Nisan ayında da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla tüm çalışan güvenlikler kadroya geçti. Bu süreçte Hak-İş Konfederasyonu olarak büyük bir mücadele verdik. Haziran 2014’ten önce Ocak 2014’te Bilkent Otel’de Hak-İş’in il başkanı 5 bin kadar taşeron arkadaşla sendikal mücadele içerisinde buluştu. Orada, “Seni sendika korur, hakkın bize emanet, sendikalı ol” sloganlarıyla yola çıkıldı. Bütün platformlarda çeşitli medya aracılığıyla her fırsatta taşeronun kanayan bir yara olduğu, bununla ilgili çalışmaların yapılması gerektiği dile getirildi. Arkasından hükümet sözleşmeli adı altında birkaç öneri sundu. Hak-İş’te bu mücadele sırasında biz Özel Sözleşmeliye hayır diyoruz, biz kadro istiyoruz dediler. Bununla ilgili uzun mücadeleler verildi. Yaklaşık 2 yıl süreyle bir mücadele verildi” şeklinde konuştu. “ÖZEL GÜVENLİĞE OLAN RAĞBET BİR HAYLİ ARTTI” “Özellikle son yıllarda özel güvenliğe olan rağbet bir hayli arttı” diyen Çamkömürü, sözlerinin devamında şöyle konuştu: “Özel güvenlik bir ihale sistemiyle olduğu için işe girmesi kamu kurumlarına girmesinden daha kolaydır. Ama durum şimdi farklı. Bir kişinin özel güvenlik olabilmesi için öncelikle bir güvenlik şirketinden özel güvenlik sertifikası alıp İŞKUR aracılığıyla başvurusunu yapması gerekiyor. Kura sistemi yâda KPSS ile çalışmaya hak kazanan işçi özel güvenlik oluyor. Bu konuda üyesi olduğum HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan Beyin mücadelesi ile artık bir ihale sistemi olmadığı için herkes özel güvenlik olamıyor.” “ŞU ANDA GÜVENLİKLERİMİZİN ÇALIŞMA KOŞULLARI İYİ” Güvenlik personellerinin şu anda çalışma koşullarının iyi olduğunu dile getiren Çamkömürü, “Şu anda güvenliklerimizin çalışma koşulları iyi. 5188 sayılı kanunda herhangi bir değişiklik olmadı. Aslında bir değişikliğin olması gerekiyor. Birçok kurumda çalışan özel güvenlik görevlileri görevlerini tamamıyla yapamıyorlar. Bazı kurumlarda gerekli güvenlik cihazlarının olmadığı için sıkıntı yaşıyorlar. Kısacası 5188 sayılı kanunun yeniden incelenip güvenlikçiyi ve çalıştığı kamu kurumunu güvenceye alacak bir şekle getirilmesini bu konuda bütün kurumlarda bir sıkıntı olduğunu dile getirmek istiyorum. En çok sıkıntı ise hastanelerde yaşanıyor. Bir de bu konulara ek olarak toplu iş sözleşmesinde açıkça yazıldığı halde kendi kafasına göre yorum yapıp mobing uygulayan kurumlar var. Mesela hastanede çalışan bir özel güvenlik görevlisi sürekli bir olay ile karşı karşıya kalabiliyor. Özel güvenlik görevlilerinde kadroya geçtikten sonra daha önce sendikalı olmayanlara da toplu sözleşmenin faydalarından verildi. Öncelikle bu artı bir husus. Daha sonra bizim belediyelerde çalışan özel güvenlik görevlilerimiz var. Bu arkadaşlarımızın belediye teşebbüsleri adı altında çalıştıkları için yani belediyenin şirketlerinde çalıştıkları için bu arkadaşlarımıza 52 günlük ikramiye ödemiyor. Özel güvenliklerde yine eş durumu diye bir şey yok. Bunun olması lazım. Toplu iş sözleşmesinde yeri olduğu halde birçok kurum amirinin kendi kafasına göre bazı olguları yorumluyor. Yine hastanelerde özel güvenlik görevlilerinin yetkisinin biraz daha arttırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı. “BU YIL ENFLASYON FARKI HİÇ VERİLMEDİ” Bu yıl enflasyon farkının verilmediğine ve es geçildiğine dikkat çeken Çamkömürü, şunları söyledi: “Özel güvenlik görevlilerinde bir nokta görevi ile bir devriye görevi var. Nokta görevinde olan özel güvenlikçilerimiz 12 saat çalışıyor, bir saat yemek istirahati gösteriliyor ama özel güvenlik görevlisi herhangi bir güvenlik zafiyeti olmaması için hiç yerinden ayrılmıyor. Ama o bir saatlik ara dinlenme çalışılmış gibi gösteriliyor. Yine özel güvenliklere gazilik ve şehitlik hakkının olması lazım. Güvenlik görevlilerine gece çalıştığı için bir yıpranma payı verilebilir. Ocak ayından itibaren asgari ücret farkları eritildi. Mesela yüzdelik farklarla çalışan arkadaşlarımız vardı. Bu yıl enflasyon farkı hiç verilmedi. Yapılan yanlıştan bir an önce vazgeçilmeli ve kamuda çalışan işçilerin aynı hakları verilmesini talep ediyoruz. Bizim içinde olmadığımız bir toplu iş sözleşmesi yok hükmündedir. 696 sayılı KHK ile kadroya geçenlere bu ülkede taşeron muamelesi yapmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bizde bu devletin işçisiyiz. Bizi görmezden gelenleri bizde görmezden geleceğiz.” “ZORUNLU KIDEM TAZMİNATI VE BES’İ KABUL ETMEYECEĞİZ” Çamkömürü, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Ayrıca zorunlu Özel sözleşmeli Personel sistemini nasıl kabul etmediysek zorunlu kıdem tazminatı ve zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi’ni de öyle kabul etmeyeceğiz. Zorunlu ÖSP noktasında sonuç olarak Hak-İş konfederasyonunun dediği oldu ve tüm taşeronda çalışan işçiler kadroya geçtiyse artık bundan sonra da kıdem tazminatı noktasında yine işçinin lehine Hak-İş’in vermiş olduğu mücadelede işçi kazanacaktır.”