PTT çalışanları 3600’e dahil olmak istiyor!

Kahramanmaraş Birlik Haber-Sen Başkanı Ali Seyyit Sevim, PTT (Posta ve Telgraf Teşkilatı) Kahramanmaraş Başmüdürlüğü önünde PTT çalışanlarıyla yaptığı basın açıklamasında PTT A.Ş.’nin son yıllarda büyük bir atılım gerçekleştirerek sektörde bir numaralı marka haline geldiğini vurguladı. PTT’nin sektörde bir numara haline gelmesinde yapılan uygulamaların yanı sıra personelin özverili olarak verdiği emek ve gayretin en önemli etken olduğunu dile getiren Sevim, PTT çalışanlarının emeklerinin karşılığını tam olarak alamadığına dikkat çekti. PTT çalışanlarının özellikle 399’lu personellerin Gelir Vergisi yükü altında ezildiğini belirten Sevim, öğretmen, imam, hemşire ve polislere verilmesi planlanan 3600 ek göstergeye PTT çalışanlarının da kademeli olarak dahil edilmesi gerektiğini söyledi.

“PTT’Yİ PERSONELLERİ BİR NUMARA YAPTI”

PTT personelinin çalışmalarıyla PTT’yi bir numara yaptığına dikkat çeken Sevim, açıklamasının devamında, “PTT A.Ş. son yıllarda büyük bir atılım gerçekleştirerek sektörde bir numaralı marka haline gelmiştir. PTT’nin sektörde bir numara haline gelmesinde yapılan uygulamaların yanı sıra personelin özverili olarak verdiği emek ve gayret en önemli etkenlerdendir. Çünkü PTT personeli kurumunu sever, yaptığı işi sever, bilir ki vatanını en çok seven işini en iyi yapandır. Bilir ki helal kazanmanın yolu çok çalışmaktan ve üretmekten geçer. PTT personeli bir çok iş yerinde personel eksikliği olmasına rağmen izne ayrılmamış, hastaneye gitmemiş, mesai kavramı gözetmeden çalışmış, ailesinin ve sevdiklerinin acılı ve güzel gününde dahi fedakarlık ederek yanlarında olamamıştır. PTT personeli hafta sonu dememiş çalışmış, bayram dememiş çalışmış, üretmiş, PTT’yi bir numara yapmış, ülkesine ve milletine kazandırmıştır. Postacı kardeşim sıcak, soğuk, yağmur, çamur dememiş 81 ilin tamamında en ücra köşeye varana dek 81 milyona her gün hizmet vermiştir. Postacı kardeşim günlük taşıyabileceği postanın çok daha fazlasını taşımış, yetmezmiş gibi akşamda evine iş götürmüştür. Gişede çalışan memur kardeşim; akşam yedilere, sekizlere kadar çalışmış, evine ve ailesine vakit ayıramamıştır” ifadelerini kullandı.

“İŞ YÜKÜ FAZLA, PERSONEL SAYISI YETERSİZ”

PTT’de iş yükünün fazla, personel sayısının yetersiz olduğunu ifade ederek, bazı PTT şubelerinde esnek çalışma saatleri uygulandığını ve personelin 19.00’a kadar mesai yaptığını anlatan Sevim, “PTT personeli bu denli iyi niyetli, özenli ve özverili çalışırken iş yoğunluğu durmadan artmış; emekli olan personelin yerine yeni personel alımı yeteri kadar yapılmamıştır. Şube sayıları arttırılmış, yapılan yeni anlaşmalarla gönderi sayıları artmıştır. Bazı PTT merkezleri esnek çalışma adı altında saat on dokuza kadar çalışmaya devam ettirilmiştir. PTT personeli 399’lu, İHS’li ve taşeron diye ayrılmış iş eşit yapılmasına rağmen yapılan işe eşit ücret verilmemiştir. Toplu sözleşmeden elde edilen hak ve kazanımlar çalışanlara verilmemiş, hatta elde edilen hak ve kazançlarda yayınlanan genelgelerle bir bir çalışanın elinden alınmıştır. Bütün bunlarla birlikte yükselen enflasyon nedeniyle çalışanın alım gücü düşmüştür bu nedenle yıl sonunu beklemeden enflasyon farkının ödenmesi gerekmektedir. Özellikle 399’lu personel Gelir Vergisi yükü altında ezilmektedir hükümetimizden beklentimiz gelir vergisinde yaşanan bu sıkıntıların ortadan kaldırılmasıdır. Öğretmen, İmam, Hemşire ve Polislere verilmesi planlanan 3600 EK Göstergeye PTT çalışanlarının da kademeli olarak dahil edilmesi gerekmektedir. Toplu sözleşmede imza altına aldığımız KİT’lerde çalışan 399’lu personele skala düzenlemesi yapılması hakkından PTT personeli mahrum bırakılmıştır. PTT personeli içinde SKALA düzenlemesi yapılması gerekmektedir. Özellikle İdari Hizmet Sözleşmeli çalışanların temel ücretleri yaptık artırdık denilerek bu güne kadar artırılmamıştır. İHS’li personellerin ücretlerinde en kısa sürede artış yapılmalıdır” dedi.

“GÖREVDE YÜKSELMELERİNİN ÖNÜ KESİLDİ”

399’lu çalışanların görevde yükselme yönetmeliğinin değiştirilmesiyle kurumda yükselmelerinin önünün kesildiğine dikkat çeken Sevim, “Bu konuda tüm uyarılarımıza rağmen düzenleme yapılmamıştır. Biz de Birlik Haber Sen olarak Danıştay’ da 2017/376 Esas numarası ile dava açarak itirazımızı hukuki olarak ortaya koyduk, bununla beraber, çıkarılan KHK ile iptal edilen 399’lu kadro ve pozisyonların iptaline yönelik kararlara karşı Danıştay 2.ci dairesinde 2017/2582 Esas numaralı dava açtık, İHS’li Personelin Performans değerlendirme yönetim sistemi usul ve esaslarının bazı maddelerinin iptali için Danıştay 2’nci dairesinde 2016/12507 esas numaralı dava açtık. 399’lu Başdağıtıcı ve Dağıtıcıların statü değişikliği konulu 26.01.2017 tarih ve 21230 sayılı genelgenin iptali için Danıştay 2.dairede 2017/375 esas sayı ile dava açtık. Açtığımız davalar sonuçlanmadan gerekli düzenlemeler yapılmalıdır” açıklamalarında bulundu.

“PERSONEL ALIMLARI YETERSİZ”

Yapılan personel alımlarının yetersiz kaldığına değinen Sevim, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı, “Yapılan son personel alım sınavlarında 1200 dışarıdan 1800 taşeron olmak üzere 3000 postacı kadrosu tahsisi yapılmasına rağmen soruların zor olması ve baraj puanı nedeniyle yok denecek kadar az sayıda personel sınavı kazanmıştır ki bu kesinlikle yeterli bir sayı değildir. En kısa sürede yeniden personel alımı yapılmalıdır. Kamudaki tüm kurumlarda görev yapan taşeronlar kadroya geçirilmişken PTT taşeronları kadroya alınmayarak büyük bir hak kaybına uğratılmışlardır. PTT’ de görev yapan Taşeronlarında kadroya alınması için çalışma yapılmalıdır. Geçmiş dönemlerde yapılan unvan değişikliği ve yükselme sınavlarındaki beceriksiz uygulamalar nedeniyle bir çok arkadaşımız mağdur duruma düşerek hak kaybına uğramıştır. Hak kaybına uğrayan bu arkadaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi gerekmektedir. Dağıtıcı arkadaşlarımızdan nedenlerine ve niçinlerine bakılmaksızın teslim edemediği gönderilerin karşılığı ceza kesilmeye başlanmıştır. Bu uygulamaya bir an önce son verilmelidir.”

“BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA...”

Bardağı taşıran son damlanın ise özellikle İdari Hizmet Sözleşmeli Personellerin mesai saatinin 30 saatten 20 saate düşürülmesi olduğunun altını çizen Sevim, “Yetmezmiş gibi; yıllık izin, sıhhi izin, idari izin, sendika izni kullanmak suretiyle haftalık 40 çalışma saatini doldurmayan personele anayasa ve kanunlar hiçe sayılarak hafta sonu mesaisi ödenmeyeceği bildirilmiştir. Bu uygulamaya son verilmesi gerekmektedir. Bizler ülkemizin içerisinden geçmekte olduğu zor ve sıkıntılı sürecin fazlasıyla farkındayız bizler 15 Temmuz işgal girişiminde canımızı hiçe sayıp işgale direnen ve üyelerini direnişe davet eden öncü sendikalardan biriyiz. Bizler şu an ekonomik olarak büyük sıkıntıların yaşandığının da farkındayız. Zararın ortadan kaldırılması için Genel Müdürlüğün çalışma yapılması talimatı bazı yöneticilerce yanlış anlamış olacak ki çalışıp, üretip kazanarak gelir artırıcı önlemler ve eylemler yapmak yerine personelin çalıştığı ve anasının ak sütü gibi hak ettiği mesaisinden keserek zararı ortadan kaldırmayı düşünmektedirler. Bu yanlıştır ve kabul edilemez bir durumdur. Biz nasıl ki doğrunun yanında durmasını biliyorsak; yanlışı ifade etmekten de bu güne kadar nasıl geri durmadıysak, bu günden sonrada geri durmayacağız. Bu doğrultuda yukarıda maddeler halinde dile getirdiğimiz sorun ve sıkıntıları Kurum İdari Kurul Toplantısına taşıyacağımızı çözüm üretilmediği takdirde, siz çalışan ve üreten arkadaşlarımızdan aldığımız güç ve kanunun bizlere tanıdığı yetki ile her tür çalışmayı ve eylemi gerçekleştireceğimizi bilmenizi ister, bu gün buraya gelip açıklamamıza destek verdiğiniz için sizlere teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz” şeklinde konuştu.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)