Andırın ilçesine bağlı Yeni Mahalle'de yaşayan evli ve iki çocuk annesi 48 yaşındaki Mukadder Öksüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında başlattığı kampanyaya katılmanın, bu ülkenin bir vatandaşı olarak kendileri için bir görev olduğunu söyledi. Eşinin din görevlisi olarak çalıştığını, kendisinin ise çalışmadığını ifade eden Öksüz, "Yardım için elimizden ne gelir diyerek düşündüm. Benim kendi kazancım da yok. Benim tek aile yadigarım ve manevi değeri olan yüzüğüm var. Onu gönderdim." dedi. Öksüz, vatanın yanında hiçbir şeyin kıymetinin olmadığını vurgulayarak "Biz bu vatana sahip çıktıkça inşallah kimse bizimle baş edemez. İnşallah vatanımızın bayrağımızın, devletimizin ve Cumhurbaşkanımızın sonuna kadar arkasındayız. Bunu bilmesini istedim. Mektubu göndermemdeki gayem de oydu zaten. Kendisini sevdiğimizi, kendisini desteklediğimizi, kendisine daima dua ettiğimizi bilsin istedik. Allah onu başımızdan eksik etmesin. İnşallah bugünler geçer. Daha güzel günler gelecek inşallah." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisini aramasının çok gurur verici olduğuna dile getiren Mukadder Öksüz, "Hala onun heyecanını yaşıyorum. Sabaha kadar uyumadım. Gece uyumadım. Sahur vakti televizyonu açtım ki konuşmalarımız çıkmış. Cumhurbaşkanımızın sesini duyunca zaten ben kendimden geçmiştim. Çok heyecanlanmıştım." ifadelerini kullandı. - "Bizi kimse bölemez" "Kendilerinin (Erdoğan) yaptığı o ağır yüklerin altında bizim yaptığımız bir şey yok." diyen Öksüz, şunları kaydetti: "Her zaman biz maddi manevi devletimizin arkasındayız. Vatanımızın arkasındayız. Bayrağımızın altında inşallah, bu birlik ve beraberlik olduğu sürece bizi kimse bölemez. Biz bu vatanda yaşıyoruz, bu vatanın ekmeğini yiyoruz. Böyle oldukça bu ülkeyle kimse uğraşamaz. Yaşanan zor günler de geçer, güzel günler yakındır inşallah." Yakınları da bu davranışıyla topluma örnek olan Öksüz'le gurur duyduklarını dile getirdi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Dayanışma Kampanyası'na yüzüğünü bağışlayan Mukadder Öksüz'le telefonda görüşüp kendisine teşekkür etmişti.