MADO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur ile Yönetim Kurulu Üyeleri Atilla Kanbur ve Erdal Kanbur, geçtiğimiz günlerde Ankara’da düzenlenen Travelexpo 3. Uluslararası Turizm Fuarı ve Gastronomi Zirvesi’nde 2.5 metre genişliğinde, 7 metre uzunluğunda ve 11 bin 800 dilimden oluşan 515 kilogramlık baklavanın "Guinness Dünyanın En Büyük Baklava Rekoru" ödülü alması sonrası MADO Sarayı’nda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Oldukça sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşen programda konuşan MADO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur, kırmış oldukları rekorun sadece MADO’nun değil aynı zamanda Türkiye’nin bir başarısı olduğunu vurguladı. Rekor kıran baklavanın 14 kişilik bir ekiple 6 aylık bir çalışma sonucu hazırlandığına dikkat çeken Kanbur, baklavanın Osmanlı’dan bu yana gelen kültürün vazgeçilmez bir parçası olduğunun altını çizdi. Bu ve buna benzer etkinliklerle Türkiye’ye örnek olmak istediklerini ifade eden Kanbur, amaçlarının insanlara model olmak olduğunu söyledi. Kanbur ayrıca Ankara’da rekor denemesindeki tatlının küçüğünü yapmak için tezgahın başına geçti. Açtığı yufkalarla cevizli baklava yapan Kanbur, hazırladığı tatlıdan gazetecilere de ikram etti. “TÜRK BAKLAVASINI DÜNYAYA TANITTIK” Türk baklavasını dünyaya tanıttıklarını belirten Kanbur, baklavanın Türk kültüründe ayrı bir öneme sahip olduğuna işaret etti. Kanbur, “Burada bizim gayemiz, almış olduğumuz ödülü hep beraber paylaşmak. Biz burada bir Türk baklavasını dünyaya tanıttık. Yani burada bir Gaziantep ya da Kahramanmaraş değil, burada istedik ki bir Türk baklavası Dünya baklavası olsun. Yani milli bir tatlı haline getirmek istedik. Zaten geriye bakacak olursanız dünya coğrafyasında Osmanlı’dan bu yana baklavanın ayrı bir yanı var. Baklava alayına kadar kurulmuştur. Baklava bizim için ayrı bir yerdedir. Onun için bizim gayemiz milli baklavamızı dünyaya tanıtmaktır. Çok şükür bunu da başardık. 513 kilogramlık baklava ile dünya rekorunu kırdık. Bu kırmış olduğumuz rekor sadece MADO’nun değil, Türkiye’nin. Çünkü başkentte yaptık. Başkentte yaparak Türkiye’nin olduğunu gösterdik ve dünyaya tanıttık. 14 kişilik bir ekiple 6 aylık bir çalışmayla böyle bir şeyi gerçekleştirdik. Bu almış olduğumuz ödül Kahramanmaraşlıların ödülüdür. Çünkü bu MADO Kahramanmaraşlıların markasıdır. Bizim gayemiz rekorlarla beraber insanlara model olmak. Biz Türkiye olarak, Kahramanmaraş olarak MADO olarak bunu herkese canlı olarak gösterdik. Burası medeniyetin ve mutfağın doğum yeridir. Osmanlı’nın hâkim olduğu bütün bölgelerde zaten tatlı var” ifadelerini kullandı. “REKORLARIN DEVAMI GELECEK” MADO Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Kanbur ise “Bu aldığımız ödül her şeyden önce Türkiye’nin, ondan sonra şehrimizin ondan sonra markamıza da mal etmeden önce bizimle beraber çalışan ustalarımıza teşekkür etmemiz lazım çünkü onlarında emekleri oldukça büyük” diye konuştu. Başka rekorlarında devamı geleceğini anlatan Kanbur, “Her ne kadar Gaziantepliler buraya geliyor biz oraya gidiyorsak ta ülkemizin bir tatlısıdır bu. Biz buna baş koyarken Türkiye’de dünyanın en büyük tatlısı baklavası yapıldı. Biz bunu Gaziantep olarak, Kahramanmaraş olarak MADO olarak yaptık demek istemiyoruz. Türkiye’de bu yapıldı. Önemli olan ülkenin tanıtımında önemli olan markalar. Dolayısıyla böyle bir rekoru Türkiye’de dünyanın en büyük ve en ağır baklavası yapıldı denilmesi bizim için ayrıcalıklı bir şey. Bu aldığımız ödül her şeyden önce Türkiye’nin, ondan sonra şehrimizin ondan sonra birazcık markamıza da mal etmeden önce bizimle beraber çalışan ustalarımıza teşekkür etmemiz lazım çünkü onlarında emekleri oldukça büyük. Bundan sonra başka rekorların da devamı gelecek. Özellikle Kahramanmaraş’a mahsusen bir ödülümüz daha olacak. Düne kadar Halep, Şam, Gaziantep, Yunanistan, Osmanlıydı. Dolayısıyla kültürümüzde aynıydı. Yıllar önce Kanada’da düzenlenen bir festivale beni davet ettiler, ben dondurma satmak üzere gidecektim ama önümüzün Kurban Bayramına geldiğini görünce gidemeyeceğimizden bahsettim. Yetkili birkaç kişi de bana yakındı neden gitmiyorsun sen Türk değilim misin diye. Ben de o gün bu gündür koşa koşa gidiyorum böyle yerlere. Dolayısıyla amacımız da ülkemizin tanıtımını uluslararasında yapmak” şeklinde konuştu. Haber: Ahmet GÜNEÇIKAN