Kış aylarını yaşadığımız şu günlerde beklenilen yağmurların yağmaması barajlardaki su seviyelerini iyiden iyiye aşağıya düşürürken, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Aslan, kuraklıkla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Hem geçici hem de kalıcı olarak iki çeşit kuraklığın olduğunu belirten Aslan, suyun tasarruflu kullanılması gerektiğini vurguladı. Çiftçilerin daha az su isteyen ekonomik bitkilere yönelmesi gerektiğini anlatan Aslan, iklimlerde bir değişikliğin söz konusu olabileceğini söyledi.

“BİTKİ YETERİNCE SU ALAMAZSA KAYIP VERİR”
Aslan, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Kuraklık normalde tekrarlayan bir iklim faktörü ancak eğer meteorolojik bir kuraklıksa bu ani yağmur yapabilir ama bu kuraklık küresel ise ciddi sorun demektir. Bizi ilgilendiren kısmı tarımsal kuraklık. Eğer bitki suyu yeterince alamıyor ve beslenemiyorsa bu büyük verim kayıplarına neden olacaktır. Bununla birlikte eğer bu durum süreklilik arz ederse en önemlisi hidrolojik kuraklıktır. Bu ne demektir? Yeryüzündeki ve yeraltındaki suların azalması demektir. Eğer böyle ciddi bir soruna ulaşacaksak bunun önlemlerinin alınması gerekir. Tarımsal olarak baktığımız zaman çiftçilerimizin suyu bilinçli bir şekilde kullanmaları gerekiyor. Kuraklık geçici olmayabilir. Ama kuraklık moetrolojik olarak geçici bir faktör olarak gözüküyorsa bunda bir sorun yok.

“DOĞADA NELER YOK OLUYOR BUNLARI BİLMEMİZ GEREKİYOR”
Doğada bulunan üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılar var. Biz sadece insan olarak düşünüyoruz ama doğada neler yok oluyor bunları bilmemiz gerekiyor. Çünkü doğada bitki ve hayvan florasının katkıları var. Ama biz suyu sadece insanlar olarak düşünüyoruz. Ürün desenimizi değiştirmemiz gerekiyor. Çok fazla su isteyen ürünlerden vazgeçmemiz lazım. Bunun yerine daha ekonomik bitkiler yetiştirmemiz gerekiyor. 

EN ÇOK SU TÜKETİMİNİ DE EVLERDE YAŞIYORUZ”
İklimlerde bir değişiklik te söz konusu olabilir. Bu şekilde giderse diğer canlılarda etkilenecek. Mutasyon, çevre şartlarına bağlı olarak ani veya kalıtsal değişikliklerdir. Biz en çok su tüketimini de evlerde yaşıyoruz. Bir el yıkamasında 3 litreye yakın su gidiyor. Ama elinize sabun alıp ıslatıp musluğu kapattığınız anda yarım litre su gidiyor. Ülkemizdeki kuraklığın geçici olacağını düşünüyorum. Ama yeşili korumamız lazım. Bakın bir çam ağacının verdiği fayda ile bir zeytin ağacının verdiği fayda aynı değildir. Çamları korumamız gerekiyor.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz