Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, 28 Mart-3 Nisan Kütüphanecilik Haftası nedeniyle Yedi Güzel Adam Müzesi’nde ‘Kütüphanede Hayat Var’ isimli program düzenledi. Düzenlenen programa Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, Onikişubat Kaymakamı Serkan Keçeli, Kahramanmaraş Kültür ve Turizm İl Müdürü Seydihan Küçükdağlı, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yakup Poyraz ve diğer ilgililer katıldı. Program protokol üyelerinin konuşmalarının ardından Kahramanmaraş’ta bulunan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ve Sütçü İmam Üniversitesi’ndeki ve Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi’ndeki kütüphanelerde en çok kitap okuyanlara ödül verildi. Okuyuculara ödüllerini Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör ve Onikişubat Kaymakamı Serkan Keçeli verdi. Ödüllerin verilmesinin ardından örnek olma amacıyla 15 dakika kitap okuma etkinliği düzenlendi. Programda konuşan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, semtlerde ve mahallelerde bulunan kütüphanelerin yanı sıra Kahramanmaraş’a devasa bir merkezi kütüphane kazandıracaklarını söyledi.

İLİMİZ KÜTÜPHANELERİNDE 124 BİN KİTAP VAR

Başkan Güngör sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Dinizimin kutsal kitabının ilk emri ‘oku’dur. Peygamber efendimiz (s.a.v.) ifadesiyle ‘faydasız ilimden Allah’a sığınırım.’Yazar ve fikir adamı İskender Pala’nın bir ifadesi var. ‘Savaştaki mağlubiyetleri değil, kültür ve sanattaki mağlubiyetleri veya unutkanlıkları yıkabilir. Bu tespitler çok değerli tespitlerdir. Biz kültürümüzü, sanatımızı, değerlerimizi yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak zorundayız. Burada topyekun; gerek merkezi hükümetimiz gerekse yerel yönetimlerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız el birliğiyle bu değerleri korumamız ve yaşatmamız gerekiyor. Anadolu’nun her şehrinde olduğu gibi Kahramanmaraş’ımızda kadim tarihe geleneğe ve değerlere sahiptir. İlimizde sadece büyükşehir belediyesi olarak 30 civarında kütüphanemiz ve 3 yılda da 50 bin kitap ilavesiyle toplam 124 bin kitaba ulaştık. Aynı zamanda hem diğer belediyelerimizin ve kültür bakanlığımızında kütüphaneleri hizmet vermektedir. Kahramanmaraş’ta hatırı sayılır kütüphane ve buna benzer mekanlarımız var. Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız beraber ilimize yakışır, yaklaşık 100-150 yıl bu ilde hizmet verebilecek kütüphanenin yapımına başladık. Necip Fazıl Kültür Merkezi ve civarını kütüphane ve alanı olarak yapacağız. Önümüzdeki süreçte şehrimize böyle bir kütüphaneyi de kazandırmaktan mutluluk duyayacağız. Mahalle ve semt düzeyinde kütüphanelerimiz yine olacak ama merkezi kütüphane olarak çok geniş bir alanda bunu yapmış olacağız.

KÜTÜPHANELERİMİZİ HER ZAMAN YAŞATMAMIZ  GEREKİR

Her bir semtimizde, ilçemizde ve mahallelerimizde gençlerimizin ve yetişkinlerimizin ulaşabileceği kütüphane ve diğer alanları çok önemsiyoruz. Bu kütüphanelere formasyon eğitimi almış kişileri sınavla alıp buralara yönetici yapmaya başladık. Çünkü bir mekanın insanla buluşması için o mekanın fonksiyonuyla eğitim almış yöneticilerle bu mekanları daha elverişli yapabiliriz. Bunu da önemsiyoruz ve peyderpey bunu yaygınlaştırıyoruz. Şehrimizde 2 kıymetli üniversitemiz var. Bu üniversitelerle de işbirliği yapıyoruz. Şiir ve edebiyatın başkentiyiz. Çünkü bu şehrin söyleyecek sözü var. Şiir ve edebiyatta öne çıkan çok önemli yazarlarımız ve şairlerimiz var. Bunun sebebi burada oluşan iklim nedeniyledir. Bizde çocuklarımızı ve gençlerimizi bu iklimle yetiştirdiğimizde değerimizi, kültürümüzü, sanatımızı ve birlik beraberliğimizi korumuş olacağız. Kütüphaneler Haftamız hayırlı olsun. Bu tip güzellikler haftayla değil, bir ömürle, bir çağ ile sınırlı olan işler olmalıdır. Kütüphanelerimizi her zaman yaşatmamız ve geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.”

“KÜTÜPHANELER MİLLİ VE EVRENSEL DEĞERLERİN ÖĞRENİLMESİ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİDİR”

Kahramanmaraş Kültür ve Turizm İl Müdürü  Seydihan Küçükdağlı ise kütüphanelerin milli ve evrensel değerlerin öğrenilmesi açısından öneminden bahsetti. Kütüphanelerin geleceğin temel taşı olduğunu vurgulayan Küçükdağlı, şunları kaydetti: “Tarihten bugüne bilginin kaynağı olarak insanlığın hizmetinde olan kütüphaneler; yazılı ve basılı her tür yayınları toplayan, düzenleyen, onlardan yararlanma imkânı sağlayan kuruluşlardır. Dünya tarihini, kültürel ve bilimsel birikimini, yazılı belgelerle sistematik olarak bize ulaştıran kütüphaneler, aynı zamanda sağlam bir geleceğin de temel taşıdır. Gelecek nesillerin tarihi ve kültürel bilgiler ışığında milli şuura ulaşmasında ve aynı zamanda pozitif bilimlere hâkim, gelişime ve modernleşmeye açık birer fert olarak yetişmesinde kütüphanelerin katkısı büyüktür.  Sosyal ve ekonomik açıdan gelişmek, üretken bir toplum olmak, insanlık tarihini ve kültürümüzü iyi bilmekle mümkündür. Bu sebeple, okuma ve eğitim düzeyinin yükseltilmesi gerekmektedir ki, bunun da kaynağı kitaplardır. Bu bakımdan kitap okuma ve kütüphanelerden yararlanma alışkanlığının arttırılması, bilgi dağarcığının geliştirilmesi, milli ve evrensel değerlerin öğrenilmesi açısından çok önemlidir. Birçok medeniyetin hayat bulduğu bu topraklarda yaşayan insanımızın, kütüphaneler aracılığıyla bilgiye ulaşmasını sağlamak, görevlerimizin başında gelmektedir. Bu amaçla; ilimizin ilçelerine ve semtlerine yeni kütüphaneler açılarak halkın hizmetine sunulması, mevcut kütüphanelerin fiziksel şartlarının iyileştirilmesi, teknolojik altyapı ve donanımının modernleştirilmesi, kitap koleksiyonlarının nitelik ve nicelik olarak zenginleştirilmesi, okuma alışkanlığının geliştirilmesi, halkın kütüphaneler ile pozitif iletişim kurması ve sivil toplum kuruluşlarından sağlanan desteklerle de kütüphanelere sahiplenme duygusunun pekiştirilmesi hedeflenmiştir. Yepyeni projelerle kütüphanecilik hizmetleri sürekli geliştirilmekte olup, ilimiz Kahramanmaraş için bakanlığımız tarafından planlanan son derece modern ve çağdaş bir il halk kütüphanesi yapımı için proje çalışmalarına başlanılmıştır. Elbistan ilçe halk kütüphanesi için arsa tahsisi tamamlanmış ve projelendirme çalışmaları devam etmektedir. Yakın tarihte yeni yeri ve yüzü ile hizmete sunulan Afşin ilçe halk kütüphanesi örneğini çok yakın zamanda Göksun ilçe halk kütüphanesi içinde tamamlamış olacağız. Bugünlerde Türkoğlu ilçe halk kütüphanesi de yeni yerinde ve yenilenmiş olarak yeniden hizmete sunulacaktır. Ayrıca Çağlayancerit ilçesi ile merkez metropol ilçelerimiz Onikişubat ve Dulkadiroğlu ilçe halk kütüphanesi planlaması için de Bakanlığımız ile mutabakata varılmıştır.

KAHRAMANMARAŞ UNESCO EDEBİYAT ŞEHRİ UNVANINI ALMAYI HEDEFLEMEKTEDİR

Kahramanmaraş; edebiyat dünyasında saygın bir yere sahip olan şairleri, yazarları ve ozanları nedeniyle "Şiirin ve Edebiyatın Başkenti" olarak bilinmektedir. Kahramanmaraş Edebiyatımızda tarihi, kültürel, doğal kimliğiyle edebi eserlere konu olduğu gibi geçmişten günümüze ulusal ve uluslararası bilinirliği olan pek çok halk ozanı, şair ve yazar yetiştirmiş olup şiir ve edebiyat, yazı ve söz ustalığı ile vücut bularak devam etmektedir. Bilindiği üzere Kahramanmaraş-Kayseri karayolunun Onikişubat-Göksun güzergahında yer alan tünellere ve viyadüklere şair, yazar ve ozanlarımızın isimleri atfedilerek Edebiyat Yolu adı verilmiştir. İşte bu kapsamda Kahramanmaraş, edebiyat alanında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'na dahil olup ziyadesiyle hak ettiği UNESCO Edebiyat Şehri unvanını almayı hedeflemektedir.”

“NÜFUSUMUZA GÖRE OKUMA ORANIMIZ YÜZDE 5 SEVİYELERİNDE”

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yakup Poyraz ise Türkiye’nin nüfusa göre kitap okuma oranının oldukça az olduğunu belirtti. Prof. Dr. Poyraz sözlerinde şu ifadelere yer verdi: “Okumak insan hayatında tüm zamanların en önemli ve en asaletli eylemlerinden biri olagelmiştir. Kur’an-ı Kerim’in oku ilk emriyle nazil olmasının üzerinden 1408 güneş yılı geçti. Bugün biz müslümanlar bu hikmet dolu kutsal kitaba inanmış, tembel müntesipleriyiz. Son iki asırdır birçoğumuz Kuran’ı ve anlamını okumakta tembellik göstermekteyiz. Hâlbuki şanlı tarihimizde atalarımız Kur’ana ve bilime sarıldıklarında dünya ayaklarının altına serilmiş, çok büyük bilimsel keşifler yapılmıştır. Şüphesiz yeniden dirilişin tılsımı okumakta saklıdır. İnsan muammasının çözümü, hayat ve kâinat sırlarının anlaşılması ancak okumakla halledilebilir. Kitap ve kütüphane kavramının değerini anlayabilmemiz için yolumuz yine okumak vadisinden geçmektedir. Peki millet olarak okuma alışkanlığımız ne seviyededir? Nüfusumuza göre okuma oranımız: yüzde 5 seviyelerinde.Yapılan araştırmalar göre, ders kitapları hariç, bir yılda basılan kitap sayısı bakımından şampiyon ülke Amerika yaklaşık 70 bin kitap Türkiye ise bu listenin bayağı altlarında onda bir seviyelerinde yaklaşık 7 bin  kitap okunuyor. Talep az olunca kitap basımı da az oluyor. Ancak bir birinciliğimiz var Türkiye’de televizyon seyretme oranı yüzde 90’ın üzerindedir. Eğri oturup doğru konuşalım milletçe yeniden silkelenmek, eskiden olduğu gibi medeniyet iddiasında bulunmak istiyorsak, bunun yolu çok ve bilinçli okumaktan geçmektedir. Yine toplumda kişilikli bireylerin yetişmesinin ön koşulu iyi ve düzenli bir okuma alışkanlığı elde etmektir. İnsanlar başkasının zorlamasıyla değil; ancak okuma alışkanlığını bir ihtiyaç veya bir zevk kaynağı olarak gördüklerinde severek okurlar. Aksi halde bu besleyici ve tedavi edici kaynaktan uzak dururlar. Her alışkanlık gibi okuma alışkanlığı da küçük yaşlarda elde edilirse kalıcı ve daha faydalı olur.  Kendimizi, çevremizi, geçmişimizi ve geleceğimizi ancak okuyarak anlayabilir ve anlamlandırabiliriz.  Kafamızdaki soruları, problemleri, hastalıklı takıntıları ancak okuyarak çözebiliriz. Stresimizi, can sıkıntılarımızı, bunalımlarımızı giderecek gerçek ilaç: ancak sağlıklı okumalar yapmaktır.  Çünkü okumak, insan olmaya eş değerdir.”

YENİ NESİL Z-KÜTÜPHANELER...

Dünyanın maddi ve fikri gelişimi, teknolojinin getirdikleri, bilgisayar ve internet kullanımının çok hızlı bir şekilde yayılması, bilgi ve iletişim çağının zorunlulukları anlayışlarımızı da hızlı bir şekilde değiştirmiştir. Biz önceden kütüphaneleri şöyle tanımlıyorduk: Yazılı ve basılı bilgi kaynaklarını saklayan, insanların bilgi gereksinimlerini karşılamak amacıyla okuyucularına sunan bilgi merkezleridir. Ancak bu tanım özellikle 1990 sonrası bilgisayar ve internet teknolojisinin hayatımıza hızlı bir şekilde girmesiyle yetersiz kalmıştır. Basılı kaynakların yanında kullanımı daha kolay dijital kaynaklar da hızla ortaya çıkmaya başlamış, özellikle az yer tutması ve erişimin hızlı olmasından dolayı daha çok tercih edilir olmuştur. Veritabanları, vikiler, mikro-filmler, taranmış veriler, e-kitaplar, DVD’ler ve daha niceleri ortaya çıkmıştır. Son zamanlarda özellikle 2010 sonrasında Türkiye’de yeni nesil kütüphanelerden bahsedilir oldu. Bunun en önemli ayağı okul kütüphaneleridir. Milli Eğitim Bakanlığı bu kütüphanelere Z-Kütüphane diyor. Yani zenginleştirilmiş kütüphaneler. Bugün birçok okulumuzda öğrencilerimizin beğeni ve istifadesine sunuldu. Dünya standartlarındaki Yeni nesil kütüphanelerde kitapların yanında bilgisayar, internet, film DVD’leri, oyun konsülleri, satranç takımları, kelime oyunları hatta oyuncaklar gibi birçok zengin materyali bulmamız mümkündür. Bunun yanında mekânın albenisi ve renkliliği ve rahatlığına da özel önem gösterilmektedir. Kısacası yeni nesil kütüphaneler sadece okuma odaklı değil, oyun, eğlence, dinleme-izleme hatta dinlenme, çay kahve içme yerleri olarak tasarlanmış, rahat ve konfora özel önem verilmiş, konferans, okur-yazar buluşmaları gibi çeşitli etkinliklerin yapıldığı birer yaşam alanına dönüşmüştür.”

Editör: Mahmut Beyaz