99 yıl önce Kurtuluş Savaşı’na sağladığı önemli katkılar nedeniyle adına bir de “Kahraman” unvanı eklenen Maraş, tarihinin yanı sıra kültürüyle ve yemekleriyle de oldukça zengin bir kent olarak dikkatleri üzerine çekiyor. Damaklara destan yazacak kadar büyük mutfak zenginliğiyle, ‘gastronomi alanında ben de varım’ diyen Kahramanmaraş, tarhanasından kırmızı biberine, yaylalarından gelen mevsimlik taze meyve, sebze ve yayla balı ile keçi sütünden üretilen bembeyaz tereyağına kadar birçok zenginliği bünyesinde barındırıyor. Yemeklerinin yanı sıra tatlı çeşidi olan dondurmadan, çeşitli üzüm ürünlerinden üretilen samsa, sucuk, bastığa kadar birçok farklı lezzete ev sahipliği yapan Kahramanmaraş’ta, özellikle dışarıdan gelenlerin dar sokaklarda yaptığı gezilerde mutfaklarda pişen yemek kokularına dayanamayıp evlerin kapısını çaldığı kitaplarda anlatılıyor. Yemeklerde kullanılan farklı baharat çeşitlerini komşu illere kaptırsa da, Maraş mutfağı kendine özgü pişim teknikleriyle diğerlerinden ayrılıyor. Kahramanmaraş’ın her alanda zenginliklerini gündeme getiren Manşet Gazetesi olarak, bu kez ise bu değerlerimize sahip çıkamamıza ve gerek ulusal gerekse uluslararası alanda adımızı duyuramayarak değerlerimizi nasıl kaptırdığımıza dikkat çekiyoruz. Birçok alanda geride kalan Kahramanmaraş, özellikle kendisinden uzun seneler önce Büyükşehir olan ve birlik ve beraberlikte gösterdikleri başarıyla dikkatleri üzerine çeken Gaziantep ile karşılaştırılıyor. Bir türlü kabuğunu kıramayan, siyasi, sosyal ve ekonomik yönden de birlik ve beraberliği kendi içerisinde kuramayan Kahramanmaraş, eskiden adından sıkça söz ettirdiği gastronomi de de her geçen gün geriye gidiyor. GASTRONOMİDE HER GEÇEN GÜN GERİYE GİDİYORUZ! Şehirlerin tanıtımı noktasında en önemli değerlerden biri olan gastronomi zenginliğiyle bir şehrin Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Gastronomi Şehirleri Ağı’na dahil olması bütün dünyanın o şehre bakışını değiştiriyor. Araştırıldığı zaman Kahramanmaraş mutfağı Gaziantep ve Hatay gibi şehirlerden önde gelse de, tanıtım ve organizasyon noktasındaki eksikliğimiz bizi bu şehirlerin arkasına itiyor. Gastronomi noktasında kentte bilinen tek değer, geçtiğimiz yıl Dulkadiroğlu Belediyesi tarafından açılan Mutfak Müzesi olurken, burayı dünya çapında organizasyonlarla destekleyerek bu alanı zenginleştirmek büyük önem arz ediyor. Fakat bu noktada yerel yönetimlerin ve ilgili Ticaret ve Sanayi Odası gibi önemli STK’ların yaptığı eksiklikler, gastronomide de Kahramanmaraş’ı her geçen gün geriye götürüyor. BİZ OLACAK MI DERKEN, KOMŞU FESTİVALE DOYMUYOR! Biz en büyük değerimiz dondurmanın bu yıl festivali olacak mı, olmayacak mı diye tartışırken, hemen yanı başımızda bulunan komşumuz Gaziantep, gastronomi noktasında zenginliklerini dünyaya duyurmak için atağa kalktı. Komşumuz Gaziantep, Uluslararası 2. Gastronomi Festivali ile ‘eşsiz?’ gastronomisini dünyaya tanıtırken, Gastronomi Festivali’ni Kahramanmaraşla özdeşleşen kırmızı biberin hasatını yaparak başlattı. Bu durum da Gaziantep’in Kırmızı Maraş Biberi’ne de sahip çıktığı görüşünü ortaya çıkarırken, biz neden etkin olamıyoruz sorularını sordurdu. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), gastronomi alanında Gazinantep ve Hatay'ı 'Yaratıcı Şehirler Ağı'na layık görürken, mutfaklarının lezzetlerini de tescilliyor. Biz ise her zaman olduğu gibi elimizdekilerle övünüp, yerimizde saymaya devam ediyoruz. GAZİANTEP GASTROANTEP’LE FARKI AÇIYOR! Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin Gaziantep Valiliği koordinasyonunda ve Gaziantep’i Geliştirme Vakfı’nın (GAGEV) işbirliğinde düzenlediği Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali (GastroANTEP) heyecanı şehri sardı. Güneşten, topraktan ve tarihten gelen yerel lezzeti tüm Dünya’ya tanıtmak amacıyla gastronomisini tüm Dünya’ya tanıtmayı amaçlayan Gazi şehir, GastroANTEP Festivali için tek vücut oldu. Dünyaca ünlü Michelin yıldızlı şefler, UNESCO gastronomi şehirleri, Türkiye’nin gastronomi profesyonelleri ve şefleri, gurmeler, gastronomi yazarları, Gaziantepli tarım üreticileri, yerli ve yabancı basın temsilcileriyle festivalde buluştu. GastroANTEP Festivali kortej yürüyüşü, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Gaziantep Valisi Davut Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’le Gaziantep milletvekilleri ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Antep Kalesi önündeki Keçehane Yokuşu’ndan başlayan Gümrük Caddesi, Bakırcılar Çarşısı, Almacı Pazarı, Gaziler Caddesi ve Balıklı Parkı güzergâhında tamamlanan kortej yürüyüşü öncesi sanatçı Kutsi, mini bir konser verdi. GAZİANTEP FESTİVALİ BİBER HASADIYLA BAŞLATTI! Gaziantep Valiliği koordinasyonunda, Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep'i Geliştirme Vakfının (GAGEV) iş birliğinde düzenlenen GastroAntep kapsamında, Nurdağı ilçesinde düzenlenen etkinlikte, 60 dönüm alanda biber hasadı yapıldı. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, törende yaptığı konuşmada, festival dolayısıyla 40 ülkeden ünlü şeflerin Gaziantep'te bir araya geldiğini belirterek, "40 ülkenin kalbi Gaziantep'te atıyor. Gaziantep neresi? Nurdağı neresi? İslahiye neresi? Burası bereketli hilalin tam ortası. Bereketli hilal ne demek? Mezopotamya'nın bereketi demek, Uzak Doğu'dan gelen aromanın bu toprakta olması demek. Alın teri olmazsa olmaz. Toprak tevazuyla, cömertliğiyle insanımıza bereket sunuyor. Güneş, bu coğrafyada çok daha güzel doğuyor. Suyumuz, rüzgarımız sert. Biberimiz kendiliğinden bu lezzete bürünmüyor, insanımız mert, tarlamız cömerttir." diye konuştu. Kırmızı biberde dünya markası olan Kahramanmaraş’ta ise biber hasadının yapılması noktasında hiçbir organizasyon yapılmadı. UNESCO HATAY GASTRONOMİ EVİ AÇILDI UNESCO'nun tescilinden sonra kolları sıvayan şehrin Belediye Başkanı Savaş, eski bir Antakya evi olan Aslanlı Konak, yeni adıyla UNESCO Hatay Gastronomi Evi’nin açılışını yaparak şehre gelen turistler ve yerli halkın beğenisine sundu. Gastronomi evinin Türkiye'de bir ilk olduğunu söyleyen Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, “Eski bir Antakya evi olan Aslanlı ev, gastronomi evine yakışır bir şekilde restore edildi. İ̇çerisinde Roma, Selç̧uklu, Osmanlı ve Cumhuriyet temalı odalar mevcut." dedi. UNESCO'NUN DÜNYA GASTRONOMİ ŞEHİRLERİ Türkiye: Gaziantep ve Hatay, Amerika Birleşik Devletleri: San Antonio ve Tuscon, Meksika: Ensenada, Panama: Panama City, Brezilya: Belem, Paraty, Florianopoli, Bolivya: Cochabamba,Kolombiya: Popoyan ve Buenaventura, Japonya: Tsuruoka, Güney Kore: Jeonju, Çin: Macao, Shunde, Chengduİtal, Tayland: Phuket, İran: Rasht, Lübnan: Zahle, İspanya: Burgos ve Denia, İtalya: Parma ve Alba, Norveç: Bergen, İsveç: Östersund. HABER: Ahmet Güneçıkan