Kahramanmaraş’ın Onikişubat İlçesi’ne bağlı Dumlupınar Mahallesi’nde ikamet eden Medine Budak, sokak aralarında gezen araçlı seyyar satıcılar tarafından dolandırıldı. İzinsiz bir şekilde olmasının yanı sıra sahte ürünleri, bilinen markaların kutularında satarak insanları araçlı seyyar satıcılar, özellikle kadınları hedef olarak alıyor. Transit araçlarla, hoparlör de kullanarak sahte ürünleri gerçekmiş gibi satan ve insanları mağdur eden dolandırıcılık hikayesine bir yenisi daha eklendi. Misafirlikten geldiği esnada araçtan hoparlörle satış yapıldığını gören Kahramanmaraşlı Medine Budak, fiyatların ucuz olmasının da etkisiyle aracın ön tarafında bulunan ürünleri inceledi. Ürünlerin gerçek markalara ait olduğunu gören Budak, kızını da düşünerek çeyiz alışverişi yapmaya karar verdi. Saf gibi gözükerek insanları kendilerine inandıran dolandırıcılar, Budak’a verdikleri sahte ürünlerin karşılığında iki çeyrek altın ve 40 lirayı alarak arkalarına bile bakmadan bölgeden uzaklaştı. Eve geldiğinde büyük bir sevinçle kutuları açan Budak ise hayatının şokunu yaşadı. “FİYATLARI CAZİP GÖRÜNÜYORDU” Olayı gazetemiz muhabirini anlatan Medine Budak, “Misafirliğe gitmiştim eve geldiğimde kapının ordaydım arabayla birlikte sadece 5 TL diye çağırıyorlardı. Bende merak ettim gittim almak istedim, fiyatları da cazip gözüküyordu. Aldıklarımızın hepsine komple 700 TL dedi” şeklinde konuştu. “10 TL’YE 300 LİRA PARA ÜSTÜ VERDİ” İnsanları saf görünerek kendilerine inandırdıklarını belirten Budak, dolandırıcılardan birisinin 10 TL’nin para üzerine 300 TL verdi. Saf görünümlü dolandırıcıyı uyardığını belirten Budak, “Çok saf görünümlü bir adam vardı, benim elimdeki 10 TL’yi görünce aldı, sonra 300 TL para üstü verdi bana. Bende kul hakkına geçmesin diye ayıktırmaya çalıştım, öndeki şoförü çağırdım. Dedim, yazık, günah bu adam parayı bilmiyor, 10 TL’yi çok büyük bir para sandı, gel yardımcı ol bari dedim. Sonra şoför geldi, yok hacı yok, Arap gibi sözler kullandı. Bu 10 TL az, 300 TL çok dedi, biz geri verdik parayı. Sonra ben aldıklarımın karşılığında iki tane çeyrek altın ve 40 lira da para verdim, altını böyle eliyle yamarak baktı, gerçek mi diye. İlk önce başka bir kutu çıkardı, baya bir hareket halinde kutuları çıkardı, indirdi, bindirdi dikkatimizi dağıttı. Ben bunun yerine tencere seti vardı onu alacaktım, şoför bunlar çok eski model dedi, sen bunu al abla dedi. Bende şoförün sözüne itimat ettim, aldım. Aldığımızda arabadan indirince kutuların ağzını açmadım, ama çok iyi bir oyun oynamışlar” dedi. “EVE GELDİM VE ŞOK OLDUM” Birçok ürün aldığını belirten Budak, “Karaca marka çatal, bıçak seti vardı, tencere vardı hepsini alıp gösterdi. Baya bir ağırdı tencere inceledik, bize verdiği gibi hiç değildi. Bize verdiği tencerenin markası da Elif, sokak ortasında sözüne inandığım için bakmadım. Eve geldim bir açtım şok oldum. Hiçbiri de göründüğü gibi değildi. Ben mağdur oldum, diğer arkadaşlarımız, kardeşlerimiz mağdur olmasın. 600 TL çok da olmasa az bir para da değil ama insanların duygularıyla oynuyorlar. Kızımın çeyizi için almak istedim ben, yetişkin kızım var. Bulunursa bulunur dolandırıcılar, bulunmazsa da ne yapayım ben kullanırım, bunlar çeyizlik malzemeler değil çünkü. Kutuları indirip parayı aldıktan sonra aniden gittiler, hiç arkalarına bile bakmadılar” ifadelerini kullandı. “KİMSE KANMAM DEMESİN” Dolandırıcıların etkileyici konuştuklarını ve kandırma yeteneklerinin oldukça yüksek olduğuna dikkat çeken Budak, “Konuşmaları çok etkileyici, kandırma yetenekleri baya bir yüksek. Kimse demesin ki ben kanmam, ben bakmadan almam demesin. Bende öyle derdim, böyle dolandırılanları görünce gülerdim, böyle alanlara, siz nasıl aldınız, hiç bakmadınız mı diye. Hipnoz gibi bir şey yaptılar, dolandırmaya alışmışlar” dedi. “SARI ÇİZMELİ MEHMET AĞA, BULMAK ZOR” Polis Karakolu’na giderek suç duyurusunda bulunduğunu fakat polislerin plaka olmamasından dolayı, ‘Sarı çizmeli Mehmet Ağa’ diyerek bulmanın zor olduğunu söylediklerini dile getiren Budak, “Karakola gittim ve suç duyurusunda bulundum, polis memurları keşke plakasını alsaydın, plaka olsaydı bir şekilde bulma ihtimalimiz artardı dediler. Sarı çizmeli Mehmet Ağa, plaka yok bulmamız biraz zor olur dediler, haklı olarak. Onlar da haklı, okulun kameralarına baktılar, kameradan da görülmedi. Böyle çevreyi arabayla gezip baktılar ama yine de bulamadılar. Yapacak bir şey yok. Bekliyoruz, ben paramın peşinde değilim ama diğer insanların dolandırılmasına seyirci kalamayız. İnşallah emniyet mensuplarımız bir an önce bu dolandırıcıları yakalarlar” ifadelerini kullandı. “DOLANDIRICILARA İADE ETMEYECEĞİM” Dolandırıcıları bulduğunda iade etmeyeceğini belirten Budak, “Eğer bu dolandırıcılar bulunursa ben bunları iade etmeyip, onları sokakta gördüğümde dahi iade etmeden onları ben dolandıracağım. 10’TL’nin üstüne onlar 300 TL vermişti, bizler dürüst insanlarız adamı uyarmıştım ama bu sefer 10 TL’yi vereceğim, 600 TL alacağım. Yakalarına da yapışacağım, gücüm yeterse dövmeye bile çalışacağım. Bunların hepsini en kötü kafalarına çalarım, ama şuan elime geçsinler hiç iyi demem. Bunları da vermem paramı alırım geri” açıklamalarını kullandı. “BİRÇOK KİŞİ DE MAĞDUR OLMUŞ” Aldığı ürünleri sosyal medyadan paylaştığını ve birçok kişinin de mağdur olduğunu belirten Budak, “Bunların hepsini sosyal medya hesaplarında da yayınladım, ben mağdur oldum diğer arkadaşlarım da mağdur olmasın diye paylaştım. Gelen yorumlarda benden başka kişilerin de bu dolandırıcılar tarafından dolandırıldığını gördüm. Baya mağdur olan arkadaşlarımız var, tek ben değilim. Bizim de başımıza geldi, aynısından bizde de oldu diyorlar” şeklinde konuştu. (Haber: Ahmet Güneçıkan)