Dede Mehmet ve baba Yaşar Kanbur'dan mesleği 4 masanın sığdığı 25 metrekarelik dükkandan devralan Mehmet Sait, Atilla ve Erdal Kanbur kardeşlerin oluşturduğu şube ağıyla Mado markası, dünyanın çeşitli ülkelerine kadar ulaştı. Büyüklerinden "kaymaklı" olarak devraldıkları dondurmayı şimdi 100'ün üzerinde çeşitle 4 kıtada 33 ülke ve 400 şubeye ulaştırarak başarı hikayesi yazan Kanbur kardeşler, dondurmayı doğal ham maddelerden üretmek için kurdukları çiftlikte keçi sütü üretimi yapıyor ve salep için orkide yetiştiriyor. Bu arada, yetiştirilen orkidelerden üretilen salep ise kışın içecek olarak sunuluyor, yazları da dondurmada kullanılıyor. Kanbur kardeşler şimdi de salebi paketleyip farklı ülkedeki mağazalarında dünya pazarına açmayı hedefliyor. - "Şifalı içecekler konsepti olacak" Mado Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sait Kanbur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kaliteli salep üretimi için Kahramanmaraş'ta özel proje geliştirdiklerini söyledi. Bu zenginliği sanayi ürünü haline dönüştürmek istediklerini belirten Kanbur, "Bunu üretip yurt dışına içecek olarak satmak istiyoruz. Bu konuda bir konsept geliştirmeye çalışıyoruz. Salebi paketleyip şifalı içecek olarak satışını yapmak istiyoruz. Şifalı içecekler konsepti olacak. Tabii salebi de çeşitlendirdik. Salebi balla, şekersiz, fındıklı, fıstıklı, incirli ve tatlı meyvelerle tatlandırdık. Mangolu, ananaslı kivili gibi çeşitli salepler de yaptık." dedi. Kanbur, üreticilere 10 yıl salep alım garantisi verdiklerini aktararak, şöyle devam etti: "Bizim 33 ülkede mağazamız var. Sadece Maraş'ın bayrağı değil, sadece dondurmanın bayrağı değil bu ülkelere Türkiye'nin bayrağı da gidiyor. Biz iyi bir turizm elçiliği yapıyoruz. Sadece benim işim dondurma yapmak değil. Benim işim Maraş ve ülke sevdası. Maraş'ı dünyaya anlatmaya çalışıyoruz. Çeşitlendirdiğimiz saleple dünya pazarına girmek istiyoruz. Dünya salebi biliyor ama bulamıyor, biz tarlamızda salebi kendimiz yetiştiriyoruz. 33 ülkedeki mağazalarımızda salebi dünya pazarına açacağız." Kanbur, salep dendiği zaman Kahramanmaraş'ın akla gelmesini istediklerini de sözlerine ekledi.