Özellikle akşam saatlerinde hava kirliliğinin arttığı ve vatandaşların nefes bile almakta zorlandığı Kahramanmaraş’ta, Manşet Gazetesi olarak sık sık hava kirliliği konusunda vatandaşları uyarıcı haberlerle adeta Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün görevini biz üstlenmiştik. Hava kirliliğinde Kahramanmaraş’ın gerisinde olan birçok şehirde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri yaptığı açıklamalarla halkı akşamları dışarı çıkmaması noktasında uyarırken, biz ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nü aradığımızda telefonlar yüzümüze kapanıyordu. Hiçbir zaman tek taraflı haber yapmamaya çalışan, basın ahlak ilkeleri çerçevesinde halkın sorunlarını gündeme getiren Manşet Gazetesi olarak, birçok vatandaşın varlığından bile haberi olmayan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerine hava kirliliği noktasında yaptıkları çalışmaları anlatmaları çağrısında bulunuyoruz. Tam da bu noktada, 2017 yılı hava kirliliği raporunu açıklayan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu’nun basın açıklamasını siz okuyucularımızla paylaşmak istiyoruz. “HAVA KİRLİLİĞİ İNSAN YAŞAMINI TEHDİT EDİYOR” TMMOB Çevre ve Mühendisleri Odası 2017 Hava Kirliliği Raporu’nu açıklayan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, “Türkiye’nin havası gittikçe kirleniyor. Hızla artan kirlilik insan yaşamını tehdit ediyor” dedi. Hava açısından kirletici kaynakları kükürt dioksit (SO2), partikül madde (PM 10 ve PM 2,5), azot oksit, karbonmonoksit ve ozon olarak sıralayan Bozoğlu, “Özellikle partikül madde, solunum enfeksiyonu ve kansere neden oluyor. PM 10 ve PM 2,5 kirleticilerin kent merkezlerinde geniş kitleleri etkileyerek erken bebek ölümleri, sakat doğumlar ve kitlesel ölümlere sebep olduğunu biliyoruz” diye konuştu. HAVASI TEMİZ VE KİRLİ İLLER Türkiye’nin havası temiz illeri ile en kirli illerini açıklayan Baran Bozoğlu, şunları kaydetti:“Türkiye’de 81 ilden sadece 6’sının havası temiz. Partikül madde ve kükürt dioksit açısından sadece Artvin, Bitlis, Eskişehir, Yozgat, Kırşehir ve Kırıkkale’nin havası standartlara uygun. En kirli illerimizin başında ise İstanbul, Ankara, Adana, Amasya, Manisa, Bursa, Denizli, Niğde, Tekirdağ, Hatay, Yalova, Sivas, Kahramanmaraş, Kütahya, Sakarya, Kırklareli ve Samsun geliyor. Bu illerde Valilik ve belediyelerin acilen önlem alması gerek. Türkiye’de hava kirliliği problemi krize dönüşmüş durumda.” “TERMİK SANTRAL KAYNAKLI KİRLİLİK” Kahramanmaraş’taki hava kirliliğinin en önemli sebebinin termik santraller olduğunu belirten Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, “Burada yılda 228 gün vatandaşlar kirli hava solumak zorunda kaldı. Bayraklı ve Karşıyaka’da da kirlilik açısından ciddi artış var. Bölgede sanayileşme, trafik ve kömür kaynaklı ısınma hava kirliliği yaratıyor. Kocaeli’nde de kirlilik artarak devam ediyor. Kocaeli merkezde yılın yarısından fazlasında kirli hava solunmuş. Bu bölge de sanayi bölgesi ve kömür kullanımı yoksul mahallelerde artıyor. Kahramanmaraş, Kütahya, Zonguldak, Manisa Soma gibi yerlerde ise termik santrallerden kaynaklı hava kirliliği yaşanıyor” dedi. HAVA KİRLİLİĞİNDEN KORUNMAK İÇİN NE YAPMALI? Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği PM 10 değerinin günlük ortalama sınır değerinin 50 mikrogram/metreküp olduğunu ve bunun da 1 yıl boyunca sadece 35 gün aşılmasına izin verildiğini bildiren Bozoğlu, bundan fazla aşıldığı anda hava kirliliği olduğunu ve kent yöneticilerinin acilen önlem alması gerektiğini kaydetti. Bozoğlu, hava kirliliğinden korunmak için şu önerilerde bulundu: “Özellikle hava kirliliğinin yaşandığı sabah ve akşam saatlerinde vatandaşlar olabildiğince dış ortamdan uzak durmalı. Bu saatlerde araçla yolculuk ediyorsanız camları açmayın ve dışarıdan hava girişini engelleyin. Araçlarınızın ve evlerinizdeki klima sisteminin filtrelerini mutlaka kontrol ettirin. Havanın kirli olduğu günlerde mutlaka Valilik ve belediyeler tarafından vatandaşlar mesaj veya sosyal medya aracılığıyla bilgilendirilmeli. Trafikten kaynaklı kirliliğin önüne geçebilmek için toplu taşıma ve raylı sistemler acilen arttırılmalı. Sanayi tesislerinde çevre denetimi çok önemli. Bu konuda personel sayısı çok az mutlaka arttırılmalı. Bunun içinde çevre mühendisi istihdam edilmeli. Hava kirliliği artığı anda bazı sanayi tesislerinin üretim kapasitesini düşürmesi gerekir.” (Haber: Ahmet GÜNEÇIKAN)