Ödül töreni için tekrar kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Sadece biraz, doktorlarımızın söylediği kadarıyla ifade ediyorum, uykusuzluk ve yorgunluğa bağlık küçük bir rahatsızlık oldu, anlayışınız için teşekkür ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Siber Güvenlik Haftası Milli Siber Güvenlik Zirvesi'ne katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay; Türkiye'nin yapay zekâ, nesnelerin interneti, büyük veri, veri güvenliği, kuantum teknolojileri ve ileri malzemeler alanlarında gelişen teknolojilere öncülük edeceğini, siber güvenlik alanında Türkiye'nin dışa bağımlılığını sıfıra indireceklerini söyledi.

Türkiye'ye yaptırım tehdidinde bulunan bazı ülkelere seslenen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Yaptırımlar ve Türkiye ile mücadele değil, Türkiye ile birliktelik ve Türkiye ile dostluk kazandırır. Bütün dünyanın bu bilmesi gerekir. Buradan bütün dünyaya sunabileceğimiz yeni bir işbirliği alanının olduğunu ifade etmek isterim, o da siber güvenlik ve dijital alanda bir işbirliğidir. Geliştirilen yerli ürünlerimizin globalleşmesi ile ilgili işbirliği alanıdır. Türkiye ile dostluğun kazandıracağını bütün dünya görecektir. Tersi uygulamalar, yaptırımlar, benzeri şeyler sadece bizi motive eder, bizim hızımızı artırır, bize negatif etkisi olmaz”

“Güvenlik kavramının anlamı da dijitalleşmeyle birlikte büyük ölçüde değişmiştir”
COVİD-19 salgını sebebiyle özellikle bu yıl içinde uzaktan çalışma, uzaktan eğitim ve e-ticaret gibi alanlarda kullanım yoğunluğunun görüldüğünü, teknolojinin her zamankinden fazla insan hayatına girdiğini belirten Fuat Oktay, “Sabit ve mobil geniş bant internet kullanımı ülkemizde geçen yıla göre yüzde 50'den fazla artış göstermiştir. İnternet kullanımı ise 2020 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 66 artarak 9,3 milyon terabayt olarak gerçekleşmiştir. Dijital teknolojiler hızla gelişip hayatımızı dönüştürürken bu dönüşümün güvenlik boyutu, en az sahada uygulanan savunma araçları kadar önemli hale gelmiştir. Bugünün dünyasında teknolojiye ve veriye hükmeden; veriyi dijital ortamda üreten, kullanan ve saklayan tüm unsurlara da hükmedebilmektedir.

Bu çerçevede güvenlik kavramının anlamı da dijitalleşmeyle birlikte büyük ölçüde değişmiştir. Günümüzde fiziki güvenliğin siber güvenlikle, yerli yazılımlarla, yapay zekâyla ve dijital sanayiyle tahkim edilmesi zorunlu hale gelmiştir. Mücadeleler artık büyük oranda konvansiyonel silahlarla değil siber silahlarla ya da konvansiyonel yöntemlerin dijital yapılarla güçlendirilmesiyle gerçekleşmektedir. Siber saldırılar; kilometrelerce uzaktan ve hatta atmosfer dışından sistemleri çalışamaz hale getirme, kişisel bilgilerin çalınması, dijital ve fiziksel riskleri etkisiz kılabilme, şehirleri elektriksiz, susuz bırakabilme ve sahte belgelerle itibar kayıpları yaşatabilme gibi çok çeşitli hasarlara sebep olabilmektedir” diye konuştu.

“Yerli ve milli altyapılarla siber gelişmelere öncülük etmek durumundayız
Türkiye'nin sahip olduğu verilerin ve ürettiği bilgilerin; sınırların, vatanın korunduğu gibi korunmaması durumunda geleceğe güvenle bakılamayacağını söyleyen Fuat Oktay, “ Bu açıdan Cumhurbaşkanımız liderliğinde hayata geçirdiğimiz milli teknoloji hamlesinin önemli bir ayağı; ‘siber vatanda tam bağımsız Türkiye' hedefidir. Ülkemiz, siber güvenlik alanında teknik, hukuki ve organizasyonel açılardan önemli mesafe katetmiş ülkeler arasında yer almaktadır. Geldiğimiz noktayı daha da ileriye taşımak için siber uzayda gerçekleşen gelişmeleri yakından takip edip yerli ve milli altyapılarla siber gelişmelere öncülük etmek durumundayız. Savunma Sanayi Başkanlığımız riyasetinde kurulan Siber Güvenlik Kümelenmesi bu açıdan büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.

Siber güvenlik alanında; kritik altyapıların korunması, siber kapasite inşası ve saldırıları en hızlı şekilde bertaraf edebilmek için üst seviye teknolojik tedbirlere yoğunlaştıklarını belirten Oktay, “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumumuz bünyesinde faaliyetini sürdüren Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezini 2013 yılında kurarak siber güvenlik alanındaki organizasyonumuzu oluşturmaya başladık.

Savunmadan iletişime, sağlıktan enerjiye, finanstan eğitime kadar tüm sektörlerden kritik nitelikte binlerce kurum ve kuruluşta siber olaylarla müdahale ekipleri kuruldu. Bugün kayıtlı siber güvenlik uzmanı sayısı 4 bin 700'ü aşmış durumda. Siber güvenlik alanında; KASIRGA, AVCI, AZAD, ATMACA ve KULE gibi yüksek değerli yerli ve milli bilgi teknolojileri projelerimizle siber tehditleri en az maliyetle, en kısa sürede tespit ediyor ve gerekeni yapıyoruz. Siber caydırıcılık araçlarımızı güçlendireceğiz dedik; milli siber savunmamızı yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi teknikleri kullanan sistemler ile donattık ve her geçen gün bunları geliştirmeye devam ediyoruz. Diğer taraftan ilk yerli ve milli baz istasyonu ULAK'ın yaygınlaştırılmasına hızla devam ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde devreye alarak kullanımına öncülük ettiğimiz yerli ULAK, Aralık 2020 itibariyle ülke genelinde toplam bin 542 baz istasyonu ile faaliyet göstermektedir. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimiz ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız öncülüğünde; tüm paydaşların katkıları ile 2020-2023 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planımızı oluşturduk. Ayrıca Dijital Dönüşüm Ofisimiz tarafından Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberi hazırlanarak Temmuz ayında yayınlandı. Siber vatanda egemenliğimizi güçlendirme yönünde yürüttüğümüz çalışmaların sonucunda Global Siber Güvenlik Endeksinde 23 sıra birden atlayarak dünyada 20. sıraya yükselmiş durumdayız. Siber güvenlik alanında insan kaynağı kapasitemizi daha da güçlendirecek dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yetenekli mühendislerimizin akıl ve alın teriyle yükseleceğiz. Kayıtlı kullanıcı sayısı 500 bini aşan BTK Akademi'yi bu amaçla kurduk. Herhangi bir ön şart gerektirmeden tüm gençlerimize açık olan akademide siber güvenlik ve 5G teknolojileri başta olmak üzere pek çok alanda çevrimiçi eğitimler veriliyor. Hedef, 1 milyon yazılımcıyı BTK Akademi'den mezun edip bilgi teknolojileri alanında insan kaynağımızı zenginleştirmek. Diğer yandan 5G'ye mümkün olan en kısa süre içinde yerli ve milli imkânlarla geçmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 5G ve ötesi teknolojilerde öncü bir konuma gelme amacına yönelik, ülkemizde kamu, üniversite, üreticiler ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile kurduğumuz 5GTR Forum ile yeni nesil teknolojilerin önünü açacak iş birliklerini tesis ediyoruz. Ayrıca haberleşme alanındaki faaliyetlerimizi uzayda da sürdürüyor ve geliştiriyoruz. Türksat 5A'yı önümüzdeki haftalarda, 5B'yi 2021 yılının ilk yarısında uzaya gönderiyor olacağız. Ülkemizin en büyük Ar-Ge projelerinden biri olan Yerli Haberleşme Uydusu Türksat 6A ise 2022 yılında hizmet vermeye başlayacak. Tüm bunlar, dijital tehditlere karşı Türkiye'nin siber mukavemetini artıracak adımlardır” şeklinde konuştu.

“Türkiye'nin verisi, yerli ve milli güvenlik duvarlarıyla korunacak”
Çok katmanlı siber uzayda Türkiye'ye ait tek bir zayıf halka bırakmamak için çabaladıklarının altını çizen Oktay, “Dışa bağımlı olduğumuz savunma sanayi ürünlerinde geçmişte yaşadığımız ambargoları unutmuş değiliz. O engelleyici zihniyet bugün karşımıza farklı yaptırım kılıflarına bürünmüş olarak çıkmaktadır. Ne şekilde engellemeye çalışırlarsa çalışsınlar; artık Cumhurbaşkanımız liderliğinde yaptırımı, geleceğe yatırıma dönüştüren bir Türkiye var. Siber güvenlik alanındaki teknolojiler için de aynı kararlılığı taşıyoruz. Türkiye'nin verisi, Türkiye'de kalacak; mahremimizin anahtarını başkasına teslim etmeyeceğiz. Türkiye'nin verisi, yerli ve milli güvenlik duvarlarıyla korunacak. Ülkemizde siber güvenlik ekosistemini savunma sanayi ekosistemini geliştirdiğimiz gibi ilerletecek; dijital alanda da kale gibi sağlam duracağız. Siber güvenlikte başarı hikâyelerimizi, yine Türk mühendisler yazmaya devam edecek. Akıllı sistemlerle yapılan saldırıları püskürtmek için, yerli ve milli imkânlarla daha akıllı sistemler geliştireceğiz. Yapay zekâ, nesnelerin interneti, büyük veri, veri güvenliği, kuantum teknolojileri ve ileri malzemeler alanlarında gelişen teknolojilere öncülük edecek; siber güvenlik alanında Türkiye'nin dışa bağımlılığını sıfıra indireceğiz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesinin rolü çok önemlidir”
Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi paydaşları olarak meseleye bir milli dava bilinciyle yaklaşılması gerektiğini ifade eden Oktay, “Siber güvenlik alanında yürütülecek çalışmaların kamu, üniversiteler ve özel sektörün iş birliğinde planlanması ve gerçekleştirilmesi gereken; ancak ekip ruhuyla hayata geçebilecek niteliktedir. Türkiye'deki siber güvenlik firmalarının sayısını artırmak, siber güvenlik alanında faaliyet gösteren firmaların markalaşmasına yardımcı olmak, sektördeki firmaların ulusal ve global pazarda rekabet gücünü artırmak ve siber güvenlik alanındaki insan kaynağımızı geliştirmek gibi hedeflerimize giden yolda Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesinin rolü çok önemlidir. Küme üyesi firmaların ürettiği 10 yerli ürünü daha önümüzdeki yıl dünya pazarına açmayı hedefliyoruz. Ayrıca yerli ve milli siber güvenlik ürünlerinin yurt dışına ihracatını da destekleyeceğiz. Yenilikçi kuantum teknolojileri çalışmaları da bu ekipten çıkacak, yeni ihracat başarıları da. Küme üyeleri arasında oluşan eşgüdüm sonucunda ülkemizde tasarlanabilecek, üretilebilecek nitelikteki hiçbir ürünü ya da yazılımı, kesinlikle dışarıdan hazır olarak almayacağız. Yerli ve milli imkânlarla üretilen siber güvenlik ürünlerinin, özellikle Kümelenmenin emeği olan 230 ürünün, kamuda daha yaygın şekilde kullanılması için üzerimize düşen ne varsa yapmaya devam edeceğiz. Siber Güvenlik Haftası etkinlikleri vesilesiyle ‘siber güvenlikte hâlihazırda ihtiyaç ne, sektörün elinde ne var, daha nasıl inovatif ürünlere gereksinim duyuluyor?' gibi birçok sorunun cevaplarını hep birlikte almış olacağız” açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:
“Siber güvenlik alanında ülkemizin dışa bağımlılığını azaltmak, yerli siber güvenlik ürün kullanımını artırmak ve uluslararası rekabet edebilecek markalar çıkarmak için tüm kurumlarımızla eş güdüm içinde çalışmaya devam edeceğiz. Dijital Türkiye, yapay zeka, 5G ve siber güvenlik gibi konularda ülkemizin çıtasını yükseltme hedefimiz önümüzdeki dönemde de yine gündemimizin ilk sıralarında olacak.“

Fuat Oktay kürsüde rahatsızlandı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, konuşma yaptığı esnada rahatsızlanarak görevliler tarafından sahne arkasına götürüldü. Fuat Oktay'a sahne arkasında müdahale edilirken, kürsüye gelen Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, “Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay konuşmasının sonunda tansiyon düşüklüğüne bağlı küçük bir sağlık problemi yaşadı ama hamdolsun hiçbir sıkıntı yok. Doktorlarımız gereken değerlendirmeyi yaptı, hiçbir sağlık problemi yok. Ödül törenine kendisi teşrif edecek” açıklamasında bulundu.
Ödül töreni için tekrar kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Sadece biraz, doktorlarımızın söylediği kadarıyla ifade ediyorum, uykusuzluk ve yorgunluğa bağlık küçük bir rahatsızlık oldu, anlayışınız için teşekkür ediyorum” dedi.

Editör: Mahmut Beyaz