Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100’üncü yıl dönümü etkinlikleri sebebiyle haftayı Kahramanmaraş’ta geçiren Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan, doğudan batıya, kuzeyden güneye kentin bütün noktalarını gezerek vatandaşlarla istişarelerde bulundu. Vatandaşların sorun ve taleplerini dinleyerek çözümü noktasında yerinde görüşmeler gerçekleştiren Aycan, gazetemizi de ziyaret etti. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Arslan Deveboynu, Genel Yayın Yönetmeni Abdullah Deveboynu ve Yazı İşleri Müdürü Mahmut Beyaz’la bir araya gelen Aycan, personellerimizle de sohbet etti. Ziyaret sonrası gazetemiz muhabirlerinin sorularını yanıtlayan Aycan, 12 Şubat etkinliklerinden, muhtar ve Organize Sanayi Bölgesi ziyaretlerine kadar açıklamalarda bulundu. 12 Şubat etkinliklerinin sönük geçtiğine dikkat çeken Aycan, Kahramanmaraş’ın yeni sanayi bölgelerine ihtiyacının olduğunu söyledi. Mahallelerin sorunlarını da sıralayan Aycan’ın açıklamalarının satır başları şu şekilde;

12 ŞUBAT’I BURADA YAŞAMAK GEREKTİĞİNE İNANDIĞIMIZ İÇİN BURADAYDIK”

“Esasında 12 Şubat etkinliklerine katılmak için bu hafta buradayız. Bizim açımızdan 12 Şubat, destan tarihidir. Sadece Maraş için değil, tüm Türkiye tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Tabi ki 1. Dünya Savaşı’ndan sonra şehrimizi işgal eden Fransızlara karşı Maraşlının kendi iradesiyle, gücüyle karşı koyduğu, tepki verdiği bir destanın hikayesidir 12 Şubat. Bu kutlamalara, anma programlarına özellikle katılmak için meclis çalışmalarına katılmadık. Burada olmamız gerektiğini düşünüyorum. Her Maraşlı gibi özellikle 12 Şubat’ı burada yaşamak gerektiğine inandığımız için, kutlamalara özellikle geldik.

12 ŞUBAT GÜNÜ SOKAKTA ÇETE GÖRMEDİM”

Bir üzüntümü belirtmek istiyorum. Ben 12 Şubat’ı çok önemsiyorum. 12 Şubat bizim tarihimizin, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli noktalarından biri. Bunu iyi yaşatmamız lazım. Bu coşkuyu vermemiz lazım. Birkaç eksiklik gördüm onu dile getirmek istiyorum. 12 Şubat, bizim tüm Maraşlının bayramıdır, hatta Türkiye’nin bayramı olması lazım. O yüzden de herkes buraya katılır ve coşku içerisinde olurdu. Bu bayramda o coşkuyu görmedim. Sokakta çete yoktu, törende millet yoktu. Maraşlı yoktu. Herkes neredeyse 12 Şubat’tan iki hafta önce başlar, çeteler oluşur, mahalle ziyaretleri olur, mahallelerde coşkular olur, köyden insanlar gelirdi. Tüm şehirde bayram havası eserdi ama 12 Şubat günü sokakta çete görmedim ben, coşkuyu görmedim. Bunun soğukla alakası yok. Biz karın altında da 12 Şubat’lar kutladık. Kar yağarken, kadınıyla, çoluğuyla çocuğuyla Trabzon Caddesi’ne gelip, balkonlarda yerini alıp o coşkuya katılırdı. O coşku eksikti, esnaf yoktu, çiftçisi yoktu, halk yoktu, kimse yoktu. Bu ruhu yaşatmak lazım, bu ruhu aktarmak lazım. O coşkuyu iyi anlatmak lazım, milli birlik ve beraberliği, o olumsuz şartlarda kendi iradesiyle, kendi gücüyle nasıl başardığımızı, Fransız ordusu gibi bir orduya karşı bu zaferi kazandığımızı anlatmak lazım. Bayrak hadisesini çok iyi anlatmak lazım. Bayrağına sahip çıkma reaksiyonunu aktarmak lazım. O anlamda biraz buruktuk. Hele hele 100’üncü yılı olması nedeniyle beklentimiz daha yüksekti ama geçmiş halinden de uzak olunca biraz buruk geçti diye düşünüyorum. Bu ruhu, coşkuyu yaşatmak, bizden sonraki nesillere de bunu en iyi şekilde anlatmak ve her sene bunu daha anlamlı hale getirmek gerekir diye düşünüyorum.

MARAŞ’IN YENİ SANAYİ BÖLGELERİNE İHTİYACI VAR”

Kahramanmaraş Organize Sanayi Bölgesi’ni ziyaret ettik. Maraş, hakikaten bir tarih yazmış ve elinden geldiği kadar da milli kurtuluşumuza öncülük etmiş bir şehir. Kahramanmaraş olarak da Türkiye’nin sanayi hamlesine destek vermek istiyoruz. Büyümek, milli ekonomiye katkıda bulunmak, daha çok üretmek istiyoruz. Bunun için de her alanda, hem tarımsal anlamda hem hayvancılık anlamında hem de sanayi anlamında ilerlemek ve büyümek istiyoruz. Tabi ki sanayileşmeyi de bilimsel yapmak, OSB’ler kapsamında yapmak gerektiğine inanıyorum. Çünkü şehrin içerisine tek tek yapılan fabrikaların uygun olmadığını görüyoruz. Artık sanayileşme böyle değil. Sanayileşme, OSB’lerle, özellikle uzmanlaşmış, spesifikleşmiş alanlarla olması lazım. Bunun bir takım yararları var. Arıtması, filtresi ve oradaki güvenlik önlemleri nedeniyle çağdaş yaklaşım OSB’ler. OSB’mize gittik, çok güzel, gurur verici tesisler var elbette. Gurur duyuyorum bu tesislerle ama gördüğümüz şu, OSB dolmuş. Yeni bir girişimciye yer yok. Maraşlı birisi OSB’de yer arasa yer yok. O yüzden Maraş’ın yeni sanayi bölgelerine ihtiyacı var. Bir an önce, hemen ihtiyacı var. Çünkü yatırımcının yeni yatırımlar yapacağı alanlar oluşturmamız lazım. Projeler var, bu projelerin bir an önce hayata geçirilmesi lazım. Yeni OSB’lerle ilgili sorunlar var, bu sorunların bir an önce aşılarak yeni sanayi hamlelerine, yeni tesislerin kurulmasına fırsat veren bir çalışma yapılması lazım. Burada önemli bir planlama yapmak gerekiyor, şehir biraz sıkışmış durumda. Evet batıya doğru kayıyoruz, batıda da doğal sınırlara gelmiş durumda şehir. Yeni alanlar oluşturmamız lazım, OSB açısından. Tabi ki tarımsal alanları da kullanmadan bu sanayiyi, özellikle çorak, tarıma uygun olmayan yerlerde yaparak yeni alanlar oluşturmamız lazım. Bu şehrin sanayisini geliştirmek için zorunlu. Hükümetimizden de, devletimizden de destek bekliyoruz. Sanayici de bunu bekliyor. Yoksa daha büyük kapasiteli tesisler kurmak mümkün olmayacak ama eğer alt yapıyı oluşturursak da Maraş’ta sanayi anlamında da ciddi hamleler olacaktır.

ŞEHİRDEKİ İNSANI TEKRAR KIRSAL ALANA ÇEVİRMEMİZ LAZIM”

Yaptığımız ziyaretlerde gördüğümüz şu; sürekli her geldiğimde muhtarlıkları özellikle geziyorum. Bazen toplu, bazen de tek tek geziyoruz. Özellikle şehir merkezinde gördüğümüz manzaralar bizi üzüyor. Bir insan şehre niye gelir? Daha iyi yaşamak, yaşam standartlarını yükseltmek için gelir fakat şehre gelip de şehirdeki şartlar, kırsal alandan bile kötü olursa o zaman şehir adına hoş manzaralar değil. Yol sorunu varsa, su sorunu varsa, okul sorunu varsa, sağlık hizmetine ulaşmada sorun varsa, o zaman şehre gelmenin de bir anlamı yok. Kırsal alandan şehre göçü zaten doğru bulmuyorum. Göçü tersine çevirmemiz lazım, şehirdeki insanı tekrar kırsal alana çevirmemiz lazım Kırsal alanda yaşayabilmesi için bir kere yol sorununu halletmiş olmamız lazım. Yol sorununu halletsek belki insan köyünde kalacak, işi şehirde bile olsa gün içinde gidip gelmesini rahatlatırsak, bu mesafeleri ortadan kaldırırsak, ulaşımı kolaylaştırırsak, o zaman tabi ki şehir yerine köyünde de oturur ve şehirde sağlıksız binalarda ya da alt yapısı olmayan yerler yerine evinde oturur. O yüzden özellikle Maraş’ın kenar mahallelerinde gördüğümüz manzaralar beni üzüyor.

KARAZİYARET’TE İÇME SUYu VADİ’DE YOL SORUNU VAR!

Dün Karaziyaret Mahallesi’ni ziyaret ettik, içme suyu sorunu var. Evlere su çıkmıyor. Neden? Su deposu yetersiz. Yeteri kadar su pompalanamıyor. Bunu görmek üzücü bir şey. Su hayattır, su olmadan hiçbir şey olmaz. İnsan vücudunun yüzde 60-70’i su, en temel ihtiyacı su ama şehrin göbeğinde, Karaziyaret Mahallesi’nde içme suyundan şikayet edilmesi kabul edilebilir bir durum değil. Bazı mahallelerimizde yol sorunu var. Vadi Mahallesi’ne gittik, yok yok. Şehrin içerisinde ulaşımı sağlayacak bir ana arter yok. Dolanarak şehre geliyorsunuz, bu hoş bir durum değil. Bunu kabul etmek mümkün değil. Sağlık hizmetlerine ulaşmada sorun varsa, okul sorunu varsa, o zaman biz adımız Büyükşehir ama gerçek bir Büyükşehir olmamış oluyoruz. O yaşam standartlarını sağlayamamışsak, refah seviyesini yükseltememişsek, o zaman bunları sorgulamak gerekir.”

Aycan, ziyaret sonrası gazetemiz personelleriyle toplu hatıra fotoğrafı çekildi.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz