Her geçen gün giderek can sıkan çevre kirliliğiyle ilgili konuşan DOĞAÇEV Danışmanlık Sahibi ve Çevre Mühendisi Ömer Çankaya, çevreye en çok boya fabrikalarının zarar verdiğini söyledi. Toplum bilincinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Çankaya, zararın neresinden dönülürse kar olacağını kaydetti. Eskişehir’deki Porsuk Çayının kirlilik içinden kurtarıldığını vurgulayan Çankaya, “Eskişehir’deki Porsuk Çayı pislikten adeta vatandaşları bezdirmişti. Ama şu anda Porsuk Çayı tertemiz bir hale geldi. Bizde aynı Porsuk Çayı gibi Aksu Çayını temizleyebiliriz. Orada yeniden balıklar yaşayabilir” şeklinde konuştu. “KULLANDIĞIMIZ YAKITLARA ÇOK DAHA FAZLA DİKKAT ETMEMİZ LAZIM” Çankaya, sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi: “Çevreye en çok zarar veren fabrikalar boya fabrikalarıdır. Yani Aksu Çayı’nda gördüğümüz kirliliğe neden olan boya fabrikalardır. Sonuçta bu bir ekonomi. Burada bizim şunu yapmamız lazım; hem ekonomiyi yitirmemek hem de doğayı korumak. Bu ikisi bizim ülkemiz için vazgeçilmez olan şeyler. Arıtım gerçekten çok maliyetli bir iştir. Kimyasal olsun, oradaki makinelerden dolayı olsun, kurulumu olsun hepsi ayrı ayrı bir maliyettir. Yapmak için ayrı bir ekonomi lazım. Bunu yaparken de şuna dikkat etmemiz lazım; doğa hepimizin doğası. Doğayı hepimizin sahiplenmesi lazım. Bu konuyla ilgili de çalışmalar şu yönde olmalı; ortak bir arıtma tesisinin kurulması gerekiyor. Ortak bir arıtma tesisi kurulursa hem daha ekonomik olacaktır hem de denetimi çok daha kolay olacaktır. Burada toplum bilinci çok önemli. Toplumumuzun artık bu konuda bilinçlendiğini düşünüyorum. Baca gazlarında filtreleme sisteminin olması lazım. Kullandığımız yakıtlara çok daha fazla dikkat etmemiz lazım. “GERİ DÖNÜŞÜM BİZİM İÇİN ÇOK ÇOK ÖNEMLİ” Çevre bilinciyle ilgili kamu spotları yapılabilir. Şu anda televizyonlarda toplum yararına birçok kamu spotları dönüyor. Bunun çoğalması lazım. Mesela geri dönüşüm konusu. Geri dönüşüm bizim için çok çok önemli. Biz şu anda yüzde 65 oranında doğalgazla elektrik üretiyoruz. Yâda kömürle elektrik üretiyoruz. Ama bizim güneş enerjisi santrallerimiz olmalı. Kesinlikle rüzgârgüllerimiz çoğalmalı. Geçenlerde Norveç yalnızca bir günlük elektrik ihtiyacını güneş enerjisinden sağladı. Almanya bizden güneş olarak çok çok zayıf bir ülke olmasına rağmen her yerde güneş panelleri var. “ÇEVRE VE DOĞA HEPİMİZİN GELECEĞİ” Biliyorsunuz Kahramanmaraş’taki fabrikalar şu anda çok büyük firmaların fasonluğunu yapıyor. Bunda önemli olan sürdürebilirlik. Çünkü yarın bir gün bunların hepsi bitecek. Mesela Kahramanmaraş tatlı su bakımından dünyada sayılı illerden biri. Ama biz şu anda bunun kıymetini çokta bilmiyoruz. Toplum bilincini kesinlikle arttırmamız gerekiyor. Tabii bu bilinci kamu spotlarıyla, seminerlerle, konferanslarla yapabiliriz. Sonuçta çevre, doğa hepimizin geleceği. Yarının geleceğini bugünden başlatmak lazım.” Haber: Emre Akkış