Tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan yeni tip koronavirüs(Covid-19) sebebiyle ölümcül virüsün yayılımını en aza indirmek adına ülkeler birçok adım atarken bu adımlardan biri de eğitimle ilgili oldu. Bir çok ülke virüs sebebiyle eğitime ara verdiklerini açıklarken Türkiye’de bu noktada virüsün ülkede görülmesinin hemen ardından 1 haftalık ara tatili öne çekti. Daha sonrasında ise Milli Eğitim Bakanlığı kısa süre içerisinde TRT Eba adı altında TRT Lise, TRT Ortaokul, TRT İlkokul olmak üzere 3 ayrı televizyon kanalını devreye sokarak öğrencileri uzaktan eğitim sistemine geçirdi. Virüs sebebiyle LGS ve YKS Sınav tarihleri tam belli olmazken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrası açıklamasıyla beraber tarihler kesinleşti. Bizde bu noktada Maraş Manşet Gazetesi olarak Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürü Cemal Yılmaz ile uzaktan eğitim sürecinde neler yapıldı, uzaktan eğitim istendiği gibi oldu mu, 8 yıl önce alınan karar ile 60 aylık çocukların eğitime alınması sonucu bu yıl liseye geçişlerinde ortaya çıkan sorunlara karşı önlem alındımı, sınav tarihlerinin değiştirilmesi hakkında ne düşündüğü gibi bir çok konuda sorularımıza cevap aradık.

 “TAKDİRLE KARŞILANAN BİR KARAR OLDU”

Cemal Yılmaz, şu ifadelere yer verdi: “Bilindiği gibi koronavirüsün ülkemizde çıktığı ilk gün yani 1 kişi çıktığı anda ülke genelinde bütün okullarımız tatil edildi. Bu tatil kararı dünya genelinde takdirle karşılanan bir karar oldu. Çünkü birçok ülke ciddi şekilde yaygınlaşmadan sonra tatil kararı verirken Bakanlığımız, Cumhurbaşkanımız ve bilim kurulu çok büyük bir öngörüde bulunarak okulları tatile soktu. Bu 1 haftalık tatil süreci tamamlandı daha doğrusu 1 haftalık ara tatili öne almış olduk. Sonrasında ise bu uzaktan eğitim sistemine geçtik. Bir hafta 10 gün süre içerisinde bakanlığımız olağan üstü bir gayret ve performans sarf ederek TRT Eba adı altında TRT Lise, TRT Ortaokul, TRT İlkokul olmak üzere 3 ayrı kanalı devreye soktu. Ve bunlar için içerik geliştirdi. Rehber öğretmenlerimiz, psikologlar önce öğrencilerimize dönük olarak her gün ikişer saatlik ve kısa süreli çünkü okuldaki gibi olmasını beklememek lazım. Evde ekran karşısında çocuklar izliyor. Kısa süreli dersler başlatıldı. Sonra bu dersler öğretmenlerimize dönük ve velilerimize yönelik olaraktan rehberlik ve yönlendirme çalışmaları olarak da devam etti.

“DÜNYADAKİ EN GELİŞMİŞ EĞİTİM PORTALLARINDAN BİR TANESİDİR”

Bununla beraber bizim eba.gov.tr adında bakanlığımız bünyesinde bir eğitim portalımız var. Dünyadaki en gelişmiş eğitim portallarından bir tanesidir. Eğitim öğretime dair ne varsa ne ararsanız hemen hemen her şeyi içinde bulundurduğu bir portaldır. Deneylerin nasıl yapılacağıyla ilgili videolardan tutun her çeşit ders: İlkokul, ortaokul, lise; Anadolu lisesi, fen lisesi, İmam hatip lisesi, meslek lisesi işte kurslarımız, halka eğitim merkezlerimiz her çeşit velimizin, öğrencimizin, öğretmenimizin yararlanacağı çok çok kapsamlı, çok çok geniş, çok çok dolu dolu bir internet ortamında eğitim platformu var. Bu platformdan da öğrencilerimize bilgi akışı desteklendi, yoğunlaştırıldı. Ondan kısa bir süre sonrada da başta 8’inci ve 12’inci sınıflar olmak üzere bunlarla sınavlara hazırlık için soru bankalarıyla beraber bir sınıf ortamında sanal sınıflar oluşturulmak suretiyle sınıf ortamında eğitimler yapılmaya başlandı.

 “ÖĞRENCİLERİMİZİN EĞİTİM SÜRECİNDEN KOPMAMALARI İÇİN ELLERİNDEN GELEN GAYRETİ SARF ETTİLER”

Bir taraftan Bakanlığımız merkez teşkilatımız bu çalışmaları yürütürken İl Müdürlüğü olarak bizler İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerimiz öğretmenlerimiz de yerel imkânları kullanarak çeşitli yüz yüze eğitim yapmayıpta sanal ortamda video konferans sistemiyle eğitim yapabileceğimiz programları kullanmak suretiyle hemen hemen öğrencilerimiz yüzde 80’ninden fazlasına dijital sınıflar oluşturmak suretiyle ders anlatımlarına başladık. Yaylalarda olan, kırda kasabada olan, köyde olanlar, internet ortamı olmayanlar hatta EBA’dan yararlanamayacak olanlar, televizyondan yararlanamayacak olan öğrencilerimiz için de öğretmenlerimiz ve okul yöneticilerimiz büyük bir fedakârlık göstermek suretiyle fotokopileri çoğaltarak ev ev dolaştılar, mahallenin bakkalına bıraktılar, komşusuna bıraktılar. Öğrencilerimizin eğitim sürecinden kopmamaları için ellerinden gelen gayreti sarf ettiler.

“UZAKTAN EĞİTİM BİR EĞİTİM MODELEDİR”

Bununla beraber whatsapp gurupları oluşturulmak suretiyle bütün öğretmenlerimiz her sınıfa adeta günlük ders anlatılıyor gibi hangi dersten kim ödev ver vermedi, kim ödevini yaptı yapmadı sanal ortamda derslerin sağlıklı bir şekilde takibiyle ilgili çalışma yaptılar ve bundan iyi bir netice aldık, başarı elde ettik. Tabi yüz yüze eğitim gibi değil bu, bunu da beklememek lazım.Ama uzaktan eğitim bir eğitim modeledir. Dünyada uygulanan bir eğitim modelidir, ülkemizde de uygulanan eğitim modelidir.

“UYGULAMALARI OLARAK ÖĞRENMİŞ VE GELİŞTİRMİŞ OLDUK”

Uzaktan eğitim bakanlığımız belki bunu geçici olarak başlattı belki kalıcı olarak ileriki zamanlarda farklı kesimlere farklı modeller uygulamak suretiyle kullanabileceğimiz bir model. Uygulamaları olarak öğrenmiş ve geliştirmiş olduk. Yoksa üniversite seviyesinde uzaktan eğitimle diploma veren üniversitelerin olduğunu da hepimiz biliyoruz. Ülkemizde de var uzaktan eğitimle diploma verenler. Dolayısıyla biz uzaktan eğitim konusunda bakanlığımız almış olduğu tedbirlerle beraber İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz, İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerimiz, velilerimiz, öğretmenlerimiz tam bir iş birliği içerisinde dayanışma içerisinde hiçbir öğrencimizi bir kişi olsa bile eğitimi ihmal etmeden eğitimi ikinci plana itmeden bu çalışmaları başlattık. Ve en güzel şekilde bu çalışmaları hali hazırda sürdürüyoruz.

“HEPSİYLE BEN BİRER SAAT GÖRÜŞTÜM”

Sürekli biz İlçe Milli Eğitim Müdürlerimizle üç gündür Kahramanmaraş’taki bütün okul müdürlerimizle istisnasız hepsiyle ben birer saat görüştüm. Süreci onlarla değerlendirdim. Yapmamız gerekenler almamız gereken tedbirler daha iyi ve başarılı olmak için ne yapmamız gerekiyor hepsiyle ilgili ayrıntılı bir şekilde görüştüm takiplerimizi yapıyoruz bir taraftan bunları yaparken tabi ki eğitimci olmakla beraber bu süreçte sosyal sorumluluklarımız da vardı. Bu sosyal sorumluluklar çerçevesinde özellikle meslek liselerimiz adeta bir kahramanlık yazarcasına bütün meslek liselerimiz hareket geçerek bu dönemde en çok ihtiyaç olan maske üretimine başladılar. Hakeza Halk Eğitim Merkezlerimiz maske üretimine başladı. Biliyorsunuz dünyanın en gelişmiş ülkeleri bile bu noktada aciz kaldılar hatta Türkiye 55 ülkeden fazlasına maske ve tıbbi malzeme yardımı yaptı.

“300.000’İN ÜZERİNDE ÜRETİM YAPILDI”

Bizde gerek sağlık personelimize gerek emniyet personelimize gerekse devletin çeşitlik kademelerinde vazife yapan kişilere ulaştırılmak üzere hem otomatik makinalarımızla hem de elde üretilen makinalarımızla maske ürettik. Şu ana kadar Kahramanmaraş’taki Halk Eğitim Merkezlerimiz, Meslek Liselerimiz ve diğer okullarımız bu yüzümüze taktığımız telli telsiz maskelerden 300.000’in üzerinde üretim yapıldı ve bunlar ilgili birimlere verildi. Bununla beraber özellikle sağlık birimlerinde çalışan sağlıkçılarımızın ve emniyet mensuplarımızın yoğun bir şekilde kullandıkları yüz koruyucu maskeden de 3D yazıcılarımızla bazı öğretmenlerimiz evlerinde bu işi yapmak suretiyle 25 ayrı merkezde bu güne kadar 6 bin 500 tane koruyucu maske ürettik. Hem Emniyet Müdürlüğümüze sağlık birimlerimize, vefa gruplarımıza bunları teslim ettik ve kullanıyorlar. Bunları da sosyal sorumluluk projesi kapsamında devam ettirdik.

“‘ÇETEM KİMYA’ MARKASINI OLUŞTURDUK”

Bununla beraber bazı meslek liselerimiz de dezenfektan ve sıvı sabun üretimine bu süreçte geçtiler. Çünkü dezenfektana da ihtiyaç vardı. Hatta Kahramanmaraş’ımızın kurtuluşundaki kahramanlık rollerinden dolayı çetelerimizi de yâd etmek için ‘Çetem kimya’ diye bir marka oluşturduk. Şu anda bundan sonra okullarımızdaki bütün yüzey temizleyicilerle, sıvı sabunlarla, dezenfektanlarla meslek liselerimizde fabrika gibi çalışıyorlar. Hem okullarımızın ihtiyaçları giderilecek hem de gerek vatandaşlarımızdan gerekse de kamu kurumlarından ihtiyaç olanlara tabiri caizse maliyet fiyatlarından onlara da üretip bu sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışacağız. Bu üretimin deneme aşamaları geçti, ilgili yerlerden izin süreçleri tamamlandı bir kısmı, bir kısmı devam ediyor. Hem maske üretimi hem de dezenfektan üretimi ilimizde de yoğun bir şekilde devam ediyor. Bu çalışmalar bu şekilde yürütülüyor. Gerek öğretmenlerimiz, gerek yöneticilerimiz ellerinde gelen gayreti sarf ettiler. Velilerimiz de anlayış gösterdiler. Bu süreçte çocuklarına sahip çıktılar, iyi bir noktaya geldik.

“YARIN OKUL AÇILSA EĞİTİM-ÖĞRETİME HAZIR HALDE TUTULUYOR”

Tabi uzaktan eğitim sürecinin bir an önce bitmesini bekliyoruz, kendimizi bu süreçten sonrasına da hazır hale getirdik. Okullarımızı. Yarın okul açılsa eğitim-öğretime hazır halde tutuluyor. Hem dezenfektan yapılması, hem güvenlik, temizlik, tertip, düzen bakımından köy okullarımızdan şehir merkezindeki okullarımıza varıncaya kadar hepsi şu anda çok hazır. Hemen eğitim-öğretime başlayacak şekilde hazır halde beklemeye devam ediyor.

“BUNUNLA İLGİLİ DE GÜNLER ÖNCESİNDEN TEDBİRLER ALDIK”

Bunula beraber 8. Sınıflar ve 12. Sınıflar bildiğimiz gibi bu sene sınavlara girecekler. Sınavlara girecek öğrencilerimiz bu senenin bir de farklı bir özelliği var. Özellikle 8. Sınıf öğrencilerimiz her yılkinin 1,5 katı öğrencimiz bu seneye mahsus olarak olmak üzere sınava girecekler. Çünkü 8. Sınıf öğrencilerimiz her yıl ortalama 20 bin civarında öğrencimiz mezun oluyordu liselere girmek üzere bu sene bundan 8 yıl önce alınan karar çerçevesinde 60 aylık öğrencilerde 1. Sınıfa başlatıldığı için ilimizde 30 binden biraz fazla öğrencimiz 8. Sınıftan mezun olacaklar. Dolayısıyla bunlar 9. Sınıfta lise 1’de olacaklar. Bununla ilgili de günler öncesinden tedbirler aldık. Liselerimizin kontenjanlarını arttırdık, yeni açılan dört tane okulumuzu tamamen lise yapıp lise 1 sınıf öğrencilerimizi almak suretiyle özellikle Onikişubat İlçesi gibi yoğun yaşama merkezleri olan öğrencilerimizin yoğun olduğu ilçelerimizde bu çalışmayı yaptık. Dolayısıyla fiziki alt yapıyı hazırlamış olduk. Bu süreçte 8. Sınıf öğrencilerimiz sınava girecek ancak bu öğrencilerimizin yüzde 10’u sınavla öğrenci alacak okullarımıza gidecek. Biliyorsunuz yüzde 10’luk dileme giren öğrencilerimiz alınıyor. Diğer öğrencilerimizde her zaman olduğu gibi evlerine en yakın olan okullarımıza yine diploma notu üstünlüğü, uzaklık yakınlık, yaşlarının durumu vesaire dikkate alınarak program üzerinden dijital ortamda yerleştirilmeleri yapılacak.

“ASLINDA ÖNE ALINDI DEMEK BENCE ÇOK DOĞRU DEĞİL”

Bu sınavla ilgili bildiğimiz gibi LGS sınavının ne zaman yapılacağı YKS sınavının ne zaman yapılacağı ile ilgili zaman zaman toplumumuzda tartışmalar oluyordu. Geçtiğimiz hafta bilim kurulunun önerileri çerçevesinde bakanlığımızın yapmış olduğu hazırlıklarla beraber Cumhurbaşkanımız LGS sınavının 20 Haziranda yapılacağını bir hafta sonra da üniversite sınavlarının yapılacağını ifade etti. Üniversite sınavları daha önce daha ileri bir tarih olarak ilan edilmişti biraz öne alındı. Aslında öne alındı demek bence çok doğru değil zaten Haziran ayı içeresinde yapılacaktı, önce ilan edilen tarih Ağustos ayı içerisinde olduğu için biraz öne alınmış gibi kabul edildi.

“BU YAKINMALARI BEN FAZLA ABARTILI BULUYORUM”

Normal şartlarda bundan dolayı bazen öğrencilerimiz ve velilerimizde bazı yakınmalar olduğunu görüyoruz. Doğrusu bu yakınmaları ben fazla abartılı buluyorum bizler hep 12. Sınıf öğrencilerimiz hocam ikinci dönem ders yapmasanız, okul yapmasanız da biz üniversiteye hazırlansak diye rapor alırlardı, izin alırlardı, çeşitli yolları denerlerdi, zorlarlardı bizi. Bu sene bu virüs sebebiyle doğal olarak ortam bunu gerektirdi ve okullarımız ikinci dönem kapalı oldu. Bir de bakanlığımız açıkladı hem LGS’de hem de üniversite sınavlarında birinci döneme kadar işlenen derslerden sorumlu tutulacak. Yani yüz yüze yapılmayan hiçbir dersten sorumlu tutulmayacak. Öğrencilerimiz zaten özellikle 12. Sınıf öğrencilerimiz okula gitmedikleri için bütün güçleriyle üniversiteye hazırlık için zamanlarını ayırdılar, harcadılar. Üniversiteye hazırlıklık çalışmalarına yoğun bir şekilde hazırlandılar. Dolayısıyla üç hafta beş hafta ya da bir ay önce niye yapıldı bir sonra niye yapıldı diye tartışmayı abartılı buluyorum.

“BU TÜR KARARLAR KEYFİ VERİLMEZ”

Şöyle bir şey olsaydı eğer rutin yapılan her yıl yapılan tarihten üç ay beş ay şubat ayında yapıyoruz Mart ayında yapıyoruz denilseydi tabi ki bu zorlardı ama zaten Haziran ayında yapılıyordu, bu karar bu şekilde verildi. Şunu dikkate almak lazım, bu tür kararlar keyfi verilmez.  Sadece öğrencilerimizi dikkate alarak değil bütününü dikkate alarak verilir. Bilim Kurulu güvenlik ve sağlık her şeyden önemlidir.

“ÖYLE BİR HAZIRLANMA BİÇİMİ YOK”

Öğrencilerimizin sağlığı dikkate alınarak, süreçler dikkate alınarak evet psikolojik olarak bazı öğrencilerimiz birazda provokatif yaklaşan kişilerin gazına da gelerek demorilize olmuş gözüküyorlar ama sizin zaten zikren de fikren de ve ilmende hazır olursanız bu sınavın iki hafta, üç hafta, bir ay önce ya da sonra yapılması sizi etkilemez. Çünkü hazırlıklı olmanız lazım. Ben hiç hazırlık yapmadım, son bir ayda hazırlanacağım diyen bir öğrencimiz var ise o kendine eziyet ediyor demektir. Öyle bir hazırlanma biçimi yok. Yetirince hazırlanmak için zaman vardı.

“HATTA BİRÇOĞU İÇİN OLUMLUDA ETKİ YAPAR”

Hazırlananlar için bu sınavın geç ya da erkene alınması bir olumsuz etki yapmaz. Hatta birçoğu için olumluda etki yapar. Bir an önce bu stresten kurtulmak sınavda sorulacak sorular zaten belli birinci döneme kadar olduğu için ikinci dönemin uzak ya da yakın olmasının bir manası yoktur. Hazırlıklarını yapmış oldular ve sınava girecekler. Bazı arkadaşlarımız kendini hazır hissetmiyorlarsa da yeterince zamanında hazırlanmalıydılar. Çünkü onların hazırlanması için hem şimdiye kadar doğal zaman vardı hem de bu virüs dolayısıyla fazladan dört-beş aylık başka hiçbir iş yapmadan hazırlanacakları zaman oluşmuştu.

“SPEKÜLATİF YAKLAŞIMLARIN YERSİZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM FAYDASIZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”

 Ben bu endişenin telaşın bu konudaki yapılan eleştirilerin, spekülatif yaklaşımların yersiz olduğunu düşünüyorum faydasız olduğunu düşünüyorum. Bunlarla öyle mi olacak böyle mi olacak diye zihinlerini öğrencilerimiz meşgul etmesinler. Sınava tarihi kesindir, açıklanmıştır ve o tarihte yapılacaktır. Hijyen koşullarına göre yapılacaktır. Onların can güvenliği virüs salgınından olumsuz etkilenmemeleri için bakanlığımızda Yükseköğretim Kurumu da ÖSYM’de iş birliği, el birliği içerisinde bu süreci yürütüyoruz, yürüteceğiz. Onlar sakin olsunlar, rahat olsunlar. İnşallah çalışanlar kazanacak, yatanlar hep uyuyacak bunu unutmamak lazım.

“ÖĞRENDİĞİMİZ BİLGİNİN ZEKÂTI OLSUN DİYE VERİYORUM”

Bu süreçte herkes elinden ne geliyorsa dilenden ne dökülüyorsa katkı sağlamaya çalışıyor. Bende yıllarca buradaki Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevini yapmadan önce Türkiye’nin 81 ilinin hemen hemen yüzde 80’ninde yani 60’tan fazla ilde dünyada da 15-18 hatta 20’ye yakın ülkesinde; eğitim, gençlik, gençliğin sorunlar, aile, aile içi iletişim, eşler arası görev ve sorumluluklar, ana baba çocuklar arasındaki sorumluluklar, çocuklarımızı sınava ve hayata nasıl hazırlamalıyız gibi 20 ayrı konuda konferanslar veriyordum. Mesela buraya geldiğim sene Türkiye’deki 121 üniversiteden 7 bin 350 öğrencimize ben konferans vermiştim farklı zamanlarda. Bunları tamamen ücretsiz olarak veriyorum, sosyal sorumluluk olarak veriyorum, eğitime bir katkı olsun diye tabiri caizse öğrendiğimiz bilginin zekâtı olsun diye veriyorum.

“DİJİTAL ORTAMLARDA KONFERANS YAPIYORUZ”

Bu süreçte de öğrencilerimiz evlerinde olduğu için velilerimiz evlerinde olduğu için herkese en rahat ulaşabileceğimiz zemin ya radyo, televizyon sizin gibi gazetelerimiz aracılığıyla ya da kendi artık herkesin özel televizyonu ve gazetesi oldu adeta sosyal medya ağları üzerinden canlı yayınlar yapmak suretiyle faydalı olmaya çalışıyoruz. Bu çerçevede hemen hemen haftada bir gün bazen iki gün eğitimle, aileyle özellikle anne babaların evde çocuklarıyla ne şekilde iletişim kuracakları, eğitime onları nasıl güdüleyip, motive edecekleriyle ilgili tecrübelerimi beş tane çocuk büyütmüş, eğitmiş bir baba olarak ve bir eğitimci olarakta katkı sağlamak üzere günün belli saatlerinde eğitim çalışmaları, seminerler yapmaya çalıştık. Bunlar devam ediyor bununla beraber ayrıca sadece bizim kendi yaptığımız seminerler değil biz öğretmen atölyeleri çalışması çerçevesinde biz ilimizdeki 17 bin öğretmenimizin rahatlıkla katılabilecekleri tabi gönüllülük esasına dayalı olarak katılabilecekleri gerek buradaki üniversitemizdeki dekanlarımız, öğretim görevlilerimiz gerekse farklı üniversitede öğretmenlerimize faydalı olacak öğretim görevlilerinin katkılarıyla öğretmenlerimizi de düzenli bir şekilde onların moral ve motivasyonlarını yükseltmek bilgi ve donanımlarını attırmak için de sürekli dijital ortamlarda konferans yapıyoruz.

“HERKES BU SÜREÇTE FAYDALI OLMAK İÇİN ELİNDEN GELEN GAYRETİ SARF ETMELİ”

Bu süreçte gerek milli eğitim personelimiz gerekse diğer kamu kuruluşlarındaki arkadaşlarımız psikososyal destek vermek için herkes elinden gelen gayreti sarf etti. Bu süreci iyi başladık iyi yürüttük iyi bir noktaya geldik. Kahramanmaraş olarakta oldukça başarılı olan illerden bir tanesiyiz. Elhamdülillah elbette her insan çok kıymetlidir özellikle bu virüs vesilesiyle kaybettiğimiz insan sayımız rakama dökmek istemiyorum ama diğer illere göre virüsün bulaştığı insan sayısı daha az. Burada tabi Valimizin Başkanlığında oluşturulan hıfzıssıhha kurulumuzun ki bende üyesiyim o kurulun almış olduğu kararlar ve bu kararları titizlikle uygulanması çok büyük bir fayda sağladı. Tabi vatandaşlarımızın bu kuralla uyması çok büyük bir fayda sağladı. Az sayıda kural dışı hareket edenler oldu. Emniyet güçlerimiz onlarla ilgili gereken uyarıları, çalışmayı zaten yaptılar. Bu süreçte biz ümitsizliğe düşmeden asla probleme değil çözüme odaklanmak suretiyle iyimser olarak felaket tellallığı da yapmadan inisiyatif olarak herkes bu süreçte faydalı olmak için elinden gelen gayreti sarf etmeli. Çözüm odaklı olarak düşünmeliyiz. Özellikle Bilim Kurulu’nun ve hükümetin bakanlığın devletimizin devlet aklı olarak almış olduğu kararlara ne kadar titizlikle uyarsak çok kısa zaman sonra İnşallah önceki günlerimize daha büyük bir keyifle ve mutlulukla döneceğiz diye ümit ediyorum. Vatandaşlarımızın bu konuda hassasiyet göstermelerini özellikle istirham ediyor ve bekliyoruz. Çocuklarımızı okullarımızda özledik onların okullarında cıvıl cıvıl okul koridorlarında koşmalarını, bahçede koşmalarını sınıflarda ders almalarını çok özledik. Dua ve temennimiz en kısa zamanda bu hasretimiz biter bu özlemimiz giderilir diyorum.”

(Haber: Abdulsamet İspir)

Editör: Mahmut Beyaz