Vicdan yürüyüşü kapsamında sorumluluk üstlenen Diyanet-Sen Kahramanmaraş Kadın Kolları Komisyon Başkanı Şenay Gök, Ortadoğu’da yaşanan savaşın bedelini ödeyen kadın ve çocukların zulüm ve işkenceden kurtulması için uluslararası bir ayaklanmanın şart olduğunu dile getirdi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla basın açıklaması yayınlayan Şenay Gök, mesajında, “Bugün savaş altındaki ülkelerde savaşın bedelini kadın ve çocuklar öderken dünya insan haklarından bahsedemez” ifadelerini kullandı. “İNSANLIK DUYARLILIĞINI YİTİRDİ” İnsanlığın duyarlılığını yitirdiğine dikkat çeken Gök, “İnsanlık duyarlılığını yitirmiş, kadına uygulanan şiddet bütün dünyada başlıca bir sorun haline gelmiştir. Çocuklar bu zulümden şiddetli şekilde zarar görürken, küçücük bedenler üzerinden inşa edilecek yeni hayatların, devlet çıkarlarının hiçbir hükmü, hakkaniyet kapısından geçemeyecektir. Sadece ülkemizde Adliyelerdeki 4 tecavüz davasından birinin çocuklarla ilgili olduğu, Adalet Bakanlığı 2014 verilerine göre, her ay Adli Tıp Kurumu’na 650 çocuk cinsel istismarı vakasının gönderildiği, gerçekleşmiş vakalardan yüzde 50’sinde, zihinsel engelli çocuğa istismarda bulunan kişiye mahkemenin indirim uyguladığı, iyi hal ve saygın tutum indirimlerinin devam ettiği, açılan toplam dava sayısının 40 bin 266, karar çıkan dava sayısının 24 bin 825 ve mahkûmiyet kararının 13 bin 968 olduğu gerçeği, savaşsın olmadığı bir ülkede dahi, savaş enkazları olduğunu göstermektedir” şeklinde konuştu. “SURİYE’DE KADINLAR İŞKENCE VE TECAVÜZE MARUZ KALIYOR” Suriye’de savaşın gölgesinde kadınların işkence ve tecavüze maruz kaldığının altını çizen Gök, “15 bin çocuğun öldüğünü 13 bin 581 kadının Suriye hapishanelerinde işkence ve tecavüze maruz kaldığını dile getirdi. Şu an 417’si kız çocuğu olmak üzere tespit edilebilen 6 bin 736 kadın halen bu vahşeti yaşıyor, Suriye rejiminin zindanlarında ölmeyi bekliyor. Bugün insanlık her konuda olduğu gibi, kadın hakları konusunda da çetin bir imtihandan geçiyor. Dünyanın birçok yerinde savaş, şiddet ve zorbalık herkesten çok kadınları vuruyor. Acıyla kıvranan, hapsedilen, göçe zorlanan kadınlar yardım bekliyor. Ne acı ki, şiddet, istismar ve kadın cinayetleri tırmanmaya devam ediyor. Bu ölümler Vicdanların ölmesidir, bu işkenceler dünyaya yapılan işkencelerdir. Bu tecavüzler bütün masumiyetlere uzanan kirli ve karanlık ellerin arsız maharetidir. Bu acıların gölgesinde üç maymunu yaşamak ise dünyanın gerçek yüzünü tekrar göstermeye yetmiştir” açıklamalarında bulundu. (Haber: Ahmet Güneçıkan)