İlçeye bağlı Karahüyük Mahallesi’nde çiftçilik yapan Cafer Erdoğan, 2 yıl önce devekuşu çiftliği kurmaya karar verdi. Bu konuda araştırma yapan Erdoğan, Ankara’daki bir çiftlikten 25 adet devekuşu satın alarak Elbistan’a getirdi. Karahüyük Mahallesi’ndeki bahçesinin bir bölümünü tel örgüyle çevirerek devekuşları için ayırdı. Devekuşları için bir de ahır yapan Erdoğan, hayvanların sayısını çoğaltarak et ve yumurtasını satmayı planlasa da, işler umduğu gibi gitmedi. Bir süre beslediği devekuşlarının yumurtalarından çıkan civcivler, ya birbirlerini ezdi ya da diğer kuşlar tarafından öldürüldü. Başladığı işi devam ettirmek isteyen Erdoğan, anaçlardan 19’u da çeşitli sebeplerden ölünce, devekuşu sayısını arttırmak için kuluçka makinesi almaya karar verdi. 6 bin lira vererek aldığı kuluçka makinesinden de civciv elde edemeyen Erdoğan, kalan 6 devekuşuna bakabilmek için her yolu deniyor. Devekuşu beslemekteki en büyük sorunun civciv elde etmek olduğunu anlatan Cafer Erdoğan, “Ankara’dan çiftlik kurmak için getirdik. O düşünceyle getirdik ama şu anda da yapacak bir şey olmadığını gördük. Zaten devekuşu çiftliği denilen yerlerde de ya 5, ya da 10 tane hayvan var. Biz, çiftliklerle ilgili olarak anlatılanlara ve sözlere inandık, devekuşu çiftliği kurarız sandık. Ama olmadı. Bu ikinci senemiz. Bir sefer denedik yapamadık. Yapamıyoruz da yani. Yumurtası, civciv çıkartması, kuluçkası büyük sorun. Çok zor bir iş. Devekuşu büyütmek çocuk büyütmekten zor. Deniyoruz ama yapamıyoruz” dedi. Oldukça saldırgan olan devekuşlarına yaklaşmanın çok zor olduğunu, bu yüzden de tedavi edecek veteriner bile bulamadıklarını belirten Erdoğan, “25 taneydi, şu anda 6 tane kaldı. Civcivleri öldü. Birbirlerini ezerek öldürdüler. Bunlar çok ürkek. Erkek olanlar daha da saldırgan. Yavruları da bu şekilde olunca birbirlerini çok eziyorlar. Kuluçka makinesi aldık. Yumurtaları koyduk ama 1 tane civciv bile çıkmadı. Hastalandıklarında tedavi diye bir şey yok. Çağırdığımız veterinerler hayvanların yanına yaklaşamadan kaçıyor” şeklinde konuştu. Devekuşunun, genelde eti ve yumurtası için beslendiğini ifade eden Cafer Erdoğan, “Çok masrafları yok da biz geliştiremedik. Elmayı tüm haliyle yutuyorlar. Kaç tane elma olduğu boğazlarında sayılıyor. Bunlar 100 kilogram geliyor. Etlendiği zaman daha da ağır geliyor. Eti çok güzel. Manda etinden siyah eti var. Yumurtaları, 1 kilo 520 gram geliyor. Anaçların yumurtaları daha büyük oluyor” dedi. İHA