<div style="text-align: left;"><span style="font-size: medium;"><strong>Suriye'de evleri ve iş yerleri rejime ait uçaklarca bombalanan Suriyeli iki mermer ustası, sığındıkları Kahramanmaraş'ta Abdulhamithan Camisi'nin mermerlerine hat işliyor.<br /></strong></span></div> <div style="text-align: left;"><span style="font-size: medium;">Çocukluklarından beri mermerle uğraşan, babalarından öğrendikleri mesleklerini ülkelerinde ustalıkla sürdüren ve Suriye'de 3 kuşaktır mermercilik yapan İdlipli Muhammet Sadık ile Halepli Muhammet Kemal Emin'in ülkelerindeki ihracat odaklı mermer çalışmaları, yaklaşık 5 yıl önce başlayan savaş nedeniyle durdu. Bombalar nedeniyle iş yerleri ve evleri yıkılan ustalar, 3 yıl önce Türkiye'ye sığınarak Kahramanmaraş'a yerleşti. Geçen yıla kadar kentteki sebze halinde hamallık yapan iki Suriyeli, Abdulhamithan Camisi Vakfı Başkanı Ömer Faruk Şirikçi ile tanışınca çok sevdikleri mesleklerini yeniden icra etme imkânı buldu. Abdulhamithan Camisi'nin hat işlemesini yapan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi ve hattat Arif Yücel ile iş sayesinde bir araya gelen Suriyeli Sadık ve Emin, Mermerciler Sitesinde esnaf Mevlüt Göz'ün desteğiyle 3 kuşaktır yaptıkları işlerine geri döndü. Yücel'in çizdiği hatları, caminin mermer kapısına işleyen Suriyeli ustalar, hem evlerinin geçimini sağlıyor hem de çok sevdikleri mesleklerini yapmanın keyfini yaşıyor. Muhammed Sadık, yaptığı açıklamada, Beşşar Esad’ın bombaları nedeniyle ev ve işlerini kaybettiklerini söyledi.</span></div> <div style="text-align: left;"><span style="font-size: medium;">Yaklaşık 3 yıl önce Türkiye'ye sığınarak Kahramanmaraş'a geldiğini, sonrasında da anne babasıyla kardeşlerini Türkiye'ye getirdiğini anlatan Sadık, "Suriye'de 10 yıldır mermercilik yapıyorum. Kahramanmaraş'ta 3 sene sebze halinde çalıştım. Sonra mermercide işe başladım. Burada her şeyi yapıyorum. Suriye'de babam ve dedem de mermerciydi. Şimdi burada bildiğimiz işi yapıyoruz. Camilere iş yapıyoruz. Arif hocamın çizdiği hatları mermere işliyoruz. Hattı mermere işlemekten büyük huzur ve mutluluk duyuyoruz. Halimize şükrediyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye'ye çok teşekkür ediyoruz." diye konuştu. Halep’ten gelen Muhammet Kemal Emin de Suriye'de savaş öncesine kadar çok rahat bir şekilde çalıştıklarını, Esad’ın bombalarıyla ev ve iş yerlerinden geriye taş yığınları kaldığını belirtti.</span></div> <div style="text-align: left;"><span style="font-size: medium;">Ülkesinde mermer fabrikasının olduğunu ve 20 kişiye istihdam sağladığını anlatan Emin, "Fabrikamız vardı. İş çoktu. Sonra zalim Esad bizi bombaladı. Şimdi ne fabrika ne iş ne de ev kaldı. Biz de Kahramanmaraş'a kardeşlerimizin yanına geldik. Eskiden bildiğimiz mermer işini yapıyoruz. Bize destek çıkanlara teşekkür ederim. Arif hocamın verdiği işleri yapıyoruz. Hayatımızdan memnunuz. Huzurluyuz ama ülkemizde olanlardan dolayı da üzülüyoruz. Allah büyük." dedi. </span></div> <div style="text-align: left;"><span style="font-size: medium;"><strong>"KATKILARIYLA BİZ DE ONLARDAN İSTİFADE ETMİŞ OLUYORUZ"</strong></span></div> <div style="text-align: left;"><span style="font-size: medium;">Hattat Arif Yücel ise Suriye'de Esad zulmünden kaçıp Türkiye'ye sığınan çok kıymetli sanatkârlar bulunduğunu söyledi. Suriye'de aslında sanatçıların da mağdur edildiğini belirten Yücel, Türkiye'ye gelen Sadık ve Emin'in sanatlarını icra etme imkânlarının ellerinden alındığını ifade etti. Mermer ustası Suriyelilerin yeniden sanatlarıyla buluşmalarını sağladıklarını anlatan Yücel, şunları kaydetti: “Kendi sanatlarını icra ederek hem bütçelerine katkı sağlıyorlar hem de o duygularını tatmin ediyorlar. Kendileri de bu işi mutluluk duyarak yapıyor. Adeta huzur duyuyorlar. Cami yazıları mermere işlenirken yazının anatomisini korumak çok önemli bir olay. Onlar da bu işi hakkıyla yapıyorlar. Hem yazıyı bildikleri için daha da önemsiyorlar ve işin üzerinde duruyorlar. Sanatımıza katkılarıyla, onlardan istifade etmiş oluyoruz. Onlar çok büyük bir görevi yerine getiriyorlar. Hiç olmazsa burada savaşın izlerini de unutuyorlar. O yaşadıkları zorlukları bu meşguliyet içerisinde unutmaya çalışıyorlar." </span><span style="font-size: medium;"><strong>AA<br /><br /><br /></strong></span></div>