Ziraat Odası Başkanı Mehmet Çetinkaya, yapılan olağan kongre sonrası gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Yeni dönemde yapacağı projeleri ve oda vizyonunu anlatan Çetinkaya, her zaman çiftçilerin yanlarında olduklarını söyledi. Çiftçinin olmazsa olmaz olduğunu dile getiren Çetinkaya, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin 2019 yılı için olumlu açıklamalarda bulunduğunu ve bunun çiftçiler tarafından sevinçle karşıladığını dile getirdi. Bayram havasında bir kongre yaşadıklarını söyleyen Çetinkaya, “Geçtiğimiz günlerde bir seçimimiz oldu ve seçimimizi gerçekleştirdik. Bu kongrede tek liste olarak gidildi ve tek liste olarak seçimimizi tamamladık. Katılımın ve coşkunun çok olmasından dolayı bayram havasında bir kongre gerçekleştirdik. Kongreye katılım sağlayan milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza, sivil toplum kuruluşu başkanlarımıza, muhtarlarımıza, çiftçilerimize bize vermiş oldukları desteklerden ve böyle güzel bir günde bizi yalnız bırakmadıkları için çok teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. “SEÇİM, SEÇİM GÜNÜ KAZANILMAZ” Çetinkaya, sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi: “Seçim sürecini geride bıraktık. Benim şahsi düşüncem seçim seçim günü kazanılmaz seçim her 4 yılda bir yapılsa da geride bıraktığımız 4 yıl içerisinde zamana yayarak seçimi kazanırsınız. 4 yılda çiftçinin 7 gün 24 saat ne gibi sorunları var ne tür sıkıntıları varsa tarım konusunda yaşamış olduğu bütün problemlerde bizde çiftçinin her zaman yanındayız. Her platformda her toplantıda çiftçinin sorunlarını ve yaşamış olduğu problemleri dile almaktan da hiçbir zaman gocunmadık ve gocunmayacağız. Çiftçinin bütün sorunları bizim sorunlarımızdır. Sıkıntılı bir kesimin başında başkanlık yapıyoruz. Odamıza kayıtlı 24 bin civarında üyemiz var. Bu üyelere hizmet etmek onların sorunlarıyla ve dertleriyle sorunlarına bir nebzede olsa çözüm bulabilmek bizim en başlıca görevlerimizden bir tanesidir. Çiftçimiz tarımımız olmazsa olmazımız. Onların yanında olduğumuzun inancıyla birlikte bu güveni verebiliyorsak bize kalacak olan en mutlu şey budur. “HİZMETLERİMİZE DEVAM EDECEĞİZ” 2018 yılını geride bıraktık. Geçtiğimiz yıllarda seçim çalışması olarak her zaman çiftçimizin her türlü sorunlarıyla alakalı hep yanlarındaydık. Bize intikal eden sorunlarda bakanlıklar olsun, gerekli kurum ve kuruluşlar olsun çözebilmek için elimizden geldiğince gayret ettik. Bu önümüzdeki dönem içinde bunu katlayarak daha da hizmetlerimize devam edeceğiz. Çiftçimizin her zaman yanında ve emrinde olduğumuzun bilinmesi çiftçimiz için ne gerekiyorsa hiçbir şeyden çekinmeden bunu her ortamda da dile getirmeye devam edeceğiz. Her zamanda çiftçimizin yanındayız. Çiftçinin üretim maliyetlerinin dolar kuruyla artması, bir takım sıkıntılar yaşanması, doğal afetlerin yaşanması aslında en büyük sorunlarımızdan. Günümüzde 2019 üretim yılına başladık. Arazide ekili olan ürünlerimizde buğday, mazot, gübre, tohum ve ilaç gibi birçok ürünün yüzde 100'lere varan zamlarının olması bunları dile getirmemiz, bakanlıkla görüşmelerimiz ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin de girişimiyle 2019 yılı ümit ediyoruz ki çok daha güzel bir tarım yılı olacak. Üretmek her zaman için ekonominin temelidir. Ekonominin kalkınması içinde üretime verilen desteklerin arttırılması konusunda girişimlerimiz ve görüşmelerimiz bakanlık neticesinde ciddi anlamda ses getirdi. Buğday, mısır ve birçok üründe desteklemeler yüzde 100 arttırılarak yeni fiyatlar belirlendi. Bunun yanı sıra sadece desteklemelerinden ziyade ürünün serbest piyasadaki veya toprak mahsulleri ofisinin alım yaptığı zamanlarda da bu yüzde 100 artış yapan girdi maliyetlerinin göz ardı edilmeden açıklanacak olan fiyatın ona göre açıklanması hususunda ciddi anlamda sıkı bir çalışmamız ve bakanlıkla görüşmemiz var. “BARAJLARIMIZ YÜZDE 100 DOLULUK ORANLARINA SAHİP” Ümit ediyoruz ki 2019 yılına çiftçilerimiz yetirtirmiş olduğu ürünleri girdi maliyetlerinin artışı oranı olmasa da o orana yakın bir artışla değerinde ve memnun edici bir fiyatla satabilecekleri bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Tabi burada bakanlığımızın da ciddi anlamda girişimleri ve gayretleri var. Bakanlığımızın insanı olumlu yönde etkileyecek açıklamaları var. Bakanımızın söylemlerinde bizim için milli savunma neyse tarımda budur söylemleri oraya verilen desteğin tarıma da verilmesi gerektiği hususundaydı. 2019'un bolluk, bereket kış ayının kuraklık geçmemesi ümit ediyoruz ki 2019 yılında üretime de yansıması ve ürünlerimizin rekolte ve kalitesinde de ciddi anlamda olumlu etkileyeceğini düşünüyoruz. Şuan için Kahramanmaraş'ta kuraklık boyutunu atlattık. Barajlarımız yüzde 100'e yakın doluluk oranlarına ulaştı. Bazı barajlarımız yüzde 100 doluluk oranlarına sahip ve su tahliyeleri de başladı. Ümit ediyoruz ki her şey normal gider, doğal afetler yaşanmaz. 2019 yılı tarım yılı olmasını temenni ediyoruz. “ÇİFTÇİMİZ HİÇBİR ZAMAN FIRSATÇI OLMAMIŞTIR HİÇBİR ZAMANDA FIRSATÇI OLMAZ” Yaşanan doğal afetler bunlar tarımı etkileyen unsurlardan bir kaç tanesi. Geçtiğimiz günlerde yaşanan yoğun olarak sebzeciliğin yapılmış olduğu Antalya bölgesinde yaşanan ciddi anlamda sel ve heyelan gibi doğal afetlerin oluşuyla birçok seranın bozulması ve hava sıcaklıklarının soğuk olmasıyla tarımda bundan nasibini aldı. Bunlar piyasadaki satılan sebzenin ve birçok yeşillik ürünün fiyatlarının artmasına neden oldu. Çiftçinin yaşamış olduğu doğal afetlerden dolayı mı? Yoksa aradaki aracıların ve stokçuların yapmış olduğu işlemlerden dolayı mı fiyat artışı oldu? Çiftçinin yaşamış olduğu doğal afetler ve hava şartlarından dolayı kaynaklanan bir sıkıntıysa buna hiç kimsenin yapacak bir müdahalesi yok. Ama aradaki aracıların veya büyük marketler zincirlerinin bunu fırsat bilip yapmış olduğu bir dolaylı fiyat artışları mı? Bunların iyi incelenip üretim yapan alın terini sarf eden eli nasırlı çiftçilerimize yüklenmemesi ve mal edilmemesi lazım. Gerçek sorumlusunu bulup onlar cezalandırılmalı. Çiftçimiz hiçbir zaman fırsatçı olmamıştır hiçbir zamanda fırsatçı olmaz. Sadece üretmiş olduğu ürünü gerçek değerinde ve gerçek bedelinde satma gayretindedir. Çiftçiden 50 kuruşa çıkan bir ürün markette tezgâhlara gelene kadar 3 TL'yi buluyorsa bunun iyi araştırılıp fiyat artışının nerelerde kaynaklandığını nerelerde yaşandığının tespit edilip gerekli uygulamanın ve cezai işlemin buralarda yapılması gerekiyor. Bunun içinde ciddi bir inceleme neticesinde cezai işlem uygulanması aslında esas olandır.” Haber: Emre Akkış