Mütevazılıği, samimiyeti, gayreti ve azmi ile Kahramanmaraş’ın yetiştirdiği önemli kişiliklerden biri olan, siyasi yaşamı boyunca da vatandaşla, halka beraber yol yürüyen AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir, çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. 31 Mart yerel seçimlerinde gönül verdiği partisi AK Parti’nin seçimleri kazanması adına esnaf gezmelerine çıkan ve sorunları, sıkıntıları, talepleri dinleyen, bu olguları da çözüme kavuşturma noktasında çaba harcayan Ahmet Özdemir’in bu kez ki durağı Azerbaycan Bulvarı oldu. Bulvar üzerindeki esnafları tek tek gezen Özdemir, Cumhur İttifakı’na destek istedi. “VATANDAŞLARIMIZIN ALGISINDA CİDDİ BİR DEĞİŞİKLİK VE SAHİPLENME OLDU” Esnaf gezisi sırasında açıklamalarda bulunan Özdemir, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “ Eleştiri muhakkak oluyor. Ama desteklerini de açıklıyorlar. Bu yönüyle iyi bir seçim iyi bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Başladığımız noktadan bugüne kadar çok ciddi bir ivme oldu. Vatandaşlarımızın algısında ciddi bir değişiklik ve sahiplenme oldu. Buda bizim seçimde iyi sonuç alacağımızı gösteriyor. Karasız seçmen kitlesi azaldı. İlk zamanlar düşüneceğim, bakacağım, konuşacağım, istişare edeceğiz diyorlardı, şimdi öyle değil. Seçmenimiz kararlı. Ne yapacağını biliyor. Kimi bilerek ve isteyerek gönülden destek oluyor. Kimi bazı eksiklikleri görüyor ama yine de destek olacağını söylüyor. Şikâyeti olan vatandaşlarımız şikâyetlerinin seçimden sonraya erteliyor. Seçimden sonra düzeleceğini düşünüyor. Çok nadiren çok az da olsa kızgınlığı nedeniyle sandığa gitmemeyi düşünen kitleyle karşılaştığımız oldu. Ama onlara da söylüyoruz, sandığa mutlaka gitmelerini istiyoruz. Çünkü seçmenin en önemli gücü sandıktır. Biz genel çalışmadan insanların bize olan teveccühünden çok memnunuz. “SAKAT BİR DÜŞÜNCEYLE MÜCADELE EDİYORUZ…” Bu seçime zaten artık herkes Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı olarak bakıyor. Bu seçime belediye başkanlığı olarak kimse bakmıyor. Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı’nı birbirinden ayıran şey şudur; Cumhur İttifakı’nın partilerinden biri AK Parti 17 yıldır iktidarda, diğeri MHP ülkenin bekasıyla, milli birlik ve beraberliğe son derece önem veren ve bunu önceleyen bir siyasi parti. İktidar ve bu düşüncedeki iki partinin uyumuyla girilen Cumhur İttifakı var. Yani millet odaklı, milleti düşünen bir siyasi çalışma. Diğerinde de aslında bir koalisyon var. CHP’nin en büyük ortak olduğu ve ısrarla milletin dinamikleri, beklentileriyle hareket etmeyen, kendi siyasi dinamikleriyle hareket eden, iktidarı güçsüzleştirmek için HDP’yi ve PKK’yı bile meşrulaştırmaya çalışacak kadar fütursuz davranan bir Kemal Kılıçdaroğlu var. Ben CHP yâda CHP’li seçmeni kast etmiyorum. Kemal Kılıçdaroğlu CHP’yi marjinal ve ülkenin küçük bir bölümüne sıkışmış bir grup haline dönüştürdü. Kendini yok etme pahasına HDP’yi var etmeye çalışan bir anlayış var. Şimdi bu anlayışa karşı biz mücadele ediyoruz. İyi Parti’ye oy verecek seçmenlere de mesajımız şu aslında; bunu görün! Böyle bir oluşumun içinde olmayın mesajı veriyoruz. Mücadele ettiğimiz şey Kemal Kılıçdaroğlu’nun zihninde şekillenen veya ona talimatla söylenilen ama bu ülkenin geleceği açısından sakat bir düşünceyle mücadele ediyoruz. “TERÖRLE MÜCADELE BİR SİYASİ PARTİ MÜCADELESİ DEĞİLDİR” “Bu ülkede şehit cenazeleri geldiğinde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı şehitlerimizle ilgili bir duada temennide hiçbir zaman bulunmuyor. Daha 3 gün önce PKK’nın en önemli elemanlarından bir tanesini infaz ettik. Bu çok büyük bir başarı. Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği, yaptığı mücadelenin başarısını göstermesi açısından çok önemli. Ama Kemal Kılıçdaroğlu bununla ilgili tek bir açıklama yapmıyor. Kemal Kılıçdaroğlu dünyanın bir yerinde ibadetini yapan masum insanları öldürülmüş, öldüren katil ile ilgili bir açıklama yapmıyor. Öldürülenlerin dini üzerinden Müslümanlar kendindeki terör sorununu kontrol etsin diyor. Böyle bir açıklama böyle bir mücadele varken bunun farkında olsunlar. Bu oluşum bir beka meselesidir. Terörle mücadele ediyoruz, terörle mücadele bir siyasi parti mücadelesi değildir. “BURADA BİR BEKA MESELESİ VAR” AK Partinin de MHP’nin de, İyi Partinin de CHP’nin de bu mücadelenin içinde olması lazım. HDP’yi bunun içinde tutmuyorum. HDP çünkü bizzat bunu tetikleyen bir unsur. Bizim mücadele ettiğimiz şey ile onlarda mücadele etsin istiyoruz. Bunu siyasi parti kimliği ile değil, vatanını milletini seven bir insan olarak bunu yapmalarını istiyoruz. Onlarda bunu yapmıyorlar. O yüzen burada bir beka meselesi var. Yani HDP’nin Türkiye’nin hiç siyaset yapma ihtimali olmayan yerlerde CHP kadrosundan meclis üyesi girdirmesi bir beka meselesidir. Çünkü onlar PKK’dan ve kandan beslenenler. Bizim onlarla mücadelemiz devam edecek. CHP’li seçmene yani CHP’ye, İyi Parti’ye oy verene bir şey söylemiyorum; İyi Parti’nin ve Saadet Partisi’nin yöneticilerine bizim mesajımız. CHP yöneticilerine de değil. Onlar çünkü tarafını belli etmişler ve ısrarla çalışıyorlar. İyi Partililer ve Saadet Partililer bir tanesi milliyetçilik iddiasında olan bir gurup diğeri de ümmet üzerine siyaset yapan, ümmetin geleceğini düşünen bir siyasi anlayış. Bunlar CHP’nin bu tuzağına düşmesinler istiyoruz. “VATANDAŞLARIMIZA MİNNETTARIZ” Biz vatandaşımıza önce teşekkür ederiz ve minnettarız. 17 yıldır AK Parti siyasetini ayakta tuttular. AK Parti’yi ülkenin geleceği ile bütünleştirdiler ve destek oldular. O yüzden bu minnettarlığımızla birlikte bu seçimde de onların desteğini istiyoruz.” Haber: Emre Akkış