“BARBARLARA EN AĞIR CEZALAR VERİLMELİ”

Koronavirüs nedeniyle pandemi denetim ekibinde görev yapan Çevre Sağlık Teknisyeni Mahmut Kekeçdil, iddiaya göre 6 Kasım’da Kurtuluş Mahallesi Kuyumcular Çarşısı’nda denetimde bulunduğu esnada sigara içen ve maske takmayan bir vatandaşı gördü. Kekeçdil, 2-3 defa ikazda bulunduğu halde sigara içmeye devam eden kişiye sigarayı ulu orda yerde içmemesini daha zula bir alanda içmesini söyledi. Bunun üzerine sigara içen ve maske takmayan adam, sağlık çalışanı Kekeçdil’e küfürler saydırarak ayağına vurdu. Devlet memurları suç işlemez düşüncesiyle hareket eden sağlık çalışanı Kekeçdil, bu sözlü ve fiziksel şiddete karşı etkisiz halde kaldı. Olay yerine gelen polis ekiplerine de küfür eden kişi karakola götürülüp ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Bu yanan olayın ardından ise Türk Sağlık Sen Kahramanmaraş Şubesi bir basın açıklaması yaptı. Şube Başkanı Mehmet Özer, yaptığı konuşmada, “Sağlık çalışanlarına şiddete ağır yaptırım, kesin çözüm için en kısa sürede somut adım atılmalıdır. İnsanlıktan çıkmış barbarlara en ağır cezalar verilmelidir” dedi.

“HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASI GEREKLİDİR”

Başkan Mehmet Özer konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Salgın döneminde şifa dağıtmak için tüm gücüyle hizmet üreten sağlık çalışanlarına insanlıktan nasibini almamışlar tarafından saldırılar bitmek bilmiyor. Son olarak ilimizde filyasyonda ve pandemi denetim ekibinde görev yapan sağlık çalışanları yanlarında polislerle birlikte şiddete uğramışlardır. Kendilerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Şu günlerde bu yaşananları görünce ne söylenecek sözlerin bile anlamı kalmıyor. Anlaşılıyor ki sağlıkta şiddetin sonu anında hapis olmadığı sürece bu vahşetinde sonu gelecek gibi durmuyor. Geçtiğimiz aylarda TBMM’de sağlıkta şiddete yönelik bir düzenleme hayata geçmiştir ama görülüyor ki, bu düzenleme uygulamada hayata geçmemiş, düzenlemenin yaptırımları hissettirilememiştir. Bu nedenle sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı alan ilan edilmesi önerimiz süratle hayata geçirilmelidir. Buradaki herhangi bir suçun ertelemesi, paraya çevrilmesi imkânsız hale getirilerek hapis cezası ile cezalandırılması gereklidir.

“ARTIK TAHAMMÜL EDECEK SABRI KALMAMIŞTIR”

Salgın sürecinde bile böylesine korkunç olayların yaşanması yaptırımların ne kadar ağır olması, tedbirlerin en üst seviyede alınması gerektiğini göstermektedir. Kınamakla, unutmakla ve münferit bir olay gibi görmekle bu şiddetin ne sonu gelir ne de çalışanlar kendini güvende hisseder. Hastaları hayata tutunmaya çalışırken kendi hayatını kaybetme endişesi yaşamalarına sağlık çalışanlarının artık tahammül edecek sabrı kalmamıştır. Virüsle mücadele mümkündür ama bu şekilde sağlıkta şiddete karşı mücadele etmek imkânsızdır. Bu nedenle bir kez daha vurguluyoruz; sağlıkta şiddete ağır yaptırım, kesin çözüm için en kısa sürede somut adım atılmalıdır. İnsanlıktan çıkmış barbarlara en ağır cezalar verilmelidir.

“BEN ETİKSİZ HALDE DURMAYA ÇALIŞTIM”

Sağlık Çalışanı Mahmut Kekeçdil, olaya ilişkin açıklamasında şunları söyledi: 16 Kasım’a görevimiz esnasında Kurtuluş Mahallesi Kuyumcular Çarşısı dediğimiz bölgede saat tamiri yapan iş yerine girmiştik onun karşısında bulunan bir işletmede işyeri sahibine yardımcı olmak için yardımcı olmak için gelen arkadaş maskesiz ve sigara içerek bizim denetim yaptığımız işletmeye yöneldi. O bölgede görev yaparken 2-3 kez sözlü ikazlarda bulundum. Herhangi bir resmi işlem yapmadık. O gün de bu arkadaş yanımıza geldi elinde sigara, maskesiz vaziyette dedi ‘biz bu sigarayı nerede içeceğiz?’ ben de dedim ki ulu orta yerde içmek kanunen yasak zula bir yer bulun dedim. Sonra hareket etmeye başladı sağ ayağıma vurdu hafiften de olsa bir darbe aldım. Daha sonra hakaretlerin arkası kesilmedi ailevi şeylere kadar dayandı. Ben devlet memuru olduğum için ve tecrübelerime dayanaraktan, geçmişte yaşadığımız bazı olaylardan devlet memurları suç işlemez düşüncesiyle ben etiksiz halde durmaya çalıştım. Bana yakışan davranış o olduğuna inanarak. Ailevi küfürler, şahsıma, mesleğime yapılan hakaretler veya görev başındaki polis memuru arkadaşıma küfür ettiğini işittik. Eğer ben sivil vatan daş olsaydım direk kafasına sıkardım .

“BU OLAYLARIN YAŞANMAMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUM”

Bu olayların yaşanmaması gerektiğine inanıyorum. Sağlık çalışanlara şiddet olmasın sağlık çalışanlarına devletin görevli memurudur, bu devlet için çalışıyoruz, bu devlet için varız, bu bayrak bu vatan için varız ama arada böyle nasıl terbiyesiz insanlar çıktığı zaman haddini bilmelerini istiyorum. O gün bize ağır küfürler yapan arkadaşın karakolda sadece ifadesi alınıp dışarıya bırakılması benim ağrıma gitti. En az 1 gün 2 gün bu kişinin nezarette gözetim altında kalması, ağzının yanması gerektiğine inanıyorum. Bu olayları yapmadığımız süre zarfında diğer insanlara alanı boş bırakmış sayılırız. O zaman ben nasıl görev yapacağım, polis memuru nasıl görevini ifa edecek? Sayın devlet büyüklerime seslenmek istiyorum. Bu insanlara sahip çıkın ve gerekli yasal işlemlerle de devlet memurunun arkasında durun. Senin devletin polisini, memurunu harcatmayın.”

(Haber: Abdulsamet İspir)

3 ilin emniyet müdürü değişti