Sütçü İmam Üniversitesi’nden sonra Kahramanmaraş’ın ikinci üniversitesi olarak 2018 yılında açılan ve hala üniversite binası ve kampüs alanı bulunmayan İstiklal Üniversitesi’nin çalışmaları hakkında bilgi almak üzere Üniversite Rektörü Prof. Dr. Sami Özgül ile röportaj gerçekleştirdik.

Gazetemiz ekibine özel açıklamalarda bulunan Özgül; hedeflerini, planlarını ve yapılan çalışmaları anlattı. Açıklamalarında kampüs alanı belirleme çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Özgül, 3 tane yer tespit ettiklerini, bu yerlerden birincisinin Karacasu, ikincisinin Önsen bölgesi olduğunu üçüncüsünün ise Bulutoğlu Mahallesi tarafı olduğunu kaydetti. Kendilerinin Bulutoğlu Mahallesi bölgesine sıcak baktıklarını, orası olursa çok iyi olacağını söyleyen Prof. Dr. Sami Özgül, kampüs arama çalışmalarının tamamlandığını kampüs alanının 4 ay içinde belli olacağını tahmin ettiğini açıkladı. Yazılım Mühendisliği, Veri Toplama Mühendisliği, Yapay Zeka ve Tıp Fakültesi gibi bölümleri öncelikli olarak açmayı planladıklarının altını çizen Rektör Özgül, Tıp Fakültesi konusunda ısrarcı olduğunu belirtti.

“BEN ATANDIM HİÇBİR ŞEY YOK”

Bina ve kampüs olarak hiçbir şeyin olmadığını söyleyen Rektör Sami Özgül, “Ben atandım hiçbir şey yok. Diğer şehirlerde açılan üniversiteler aşağı yukarı kampüs alanları fakülteler paylaşılıyor. Biz atandık hiçbir şey yok. Sağ olsun KSÜ Rektörü Niyazi Can’la görüştük şimdiki oturduğumuz binayı bize tahsis etti. Rektörlük olarak tabi ki daire başkanlıklarını kurmaya çalıştık burada ama hala bir binamız yok” ifadelerini kullandı.

“3 TANE YER TESPİT ETTİK”

Kampüs çalışmalarının devam ettiğini belirten Özgül, “Cumhurbaşkanlığı bir komisyon kurdu bu komisyonlarda Milli Eğitim Bakan Yardımcısı, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Vali Bey, Belediye Başkanı ve Rektör var. Kampüs alanlarının mümkün olduğu kadar hazine arazisi olması ana yola yakın olması, istimlak olayının az olması gibi şartlar var. Bu şartlara uygun yer aradık. Bu araştırmalarda 3 tane yer tespit ettik. Teknik ekip komisyon çalışmalarını tamamlıyor, teknik komisyondan sonra da asıl bu Cumhurbaşkanlığı’nın kurduğu komisyon bu kampüs alanlarının en az 2 tane belirlenmesi gerekiyordu ama biz 3 tane belirledik bir tanesine karar verecek.”

“HENÜZ YÖK’TEN BİR CEVAP ALAMADIK”

Öncelikli hedeflerinin Mühendislik Fakültesi ve Tıp Fakültesi açmayı istediklerini kaydeden Özgül, “Biz şöyle bir üniversite düşünüyoruz; İstediğimiz şey bir Mühendislik Fakültesi bir de Tıp Fakültesi istedik. Hali hazırda Elbistan’da bir mühendislik fakültesi var ama biz merkez için bir mühendislik fakültesi istedik. Merkez için 2. bir bizim için tıp fakültesi istedik ama Ar-Ge çalışması yapacak bir tıp fakültesi istiyoruz dedik. Henüz YÖK’ten bir cevap alamadık” diye konuştu.

“YÖK BU SENE ORAYA 40 TANE ÖĞRENCİ ALMAK İÇİN İZİN VERDİ”

Elbistan’daki Mühendislik fakültesini öğrenciler tercih etmediği için YÖK tarafından öğrenci alımı durdurulduğunu söyleyen Üniversite Rektörü Özgül, “Orada 2 yıllık eğitim fakültesi var. Şimdi bu yıl için İngilizce Mütercimlik ve Tercümanlık bölümünü açıyoruz. Oranın Öğretim üyesi hazırlıklarını tamamladık YÖK bu sene oraya 40 tane öğrenci almak için izin verdi. Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek Yamaç Tepenin orada bir Kültür Evi yapmıştı onu bize vermişti. Hanefi Bey’in verdiği bu Kültür Evini İngilizce Mütercimlik ve Tercümanlık bölümünü açıyoruz. Öğrenciler sınava girdiler tercih eden 40 öğrencimizi oraya alıyoruz. Bunun için biz tabi ki oranın bölümüne bakan başkan arkadaşlar. En modern sistemle donatalım. İngilizceyi en iyi nasıl öretiriz onunla ilgili programları ve alt yapıyı ona göre hazırlayalım diyorlar. Onun çalışmaları da aşağı yukarı tamamlandı. Bundan sonraki sosyal bölümleri açmakta biraza yavaş hareket ediyoruz, çünkü hala binamız yok ama Tıp Fakültesi ve Mühendislik Fakültesinde Kahramanmaraş’ı istiyoruz, İstemeye de devam ediyoruz. Onun içinde bütün gayreti gösteriyoruz. Politikacılarımız biliyor onlarda uğraşıyoruz diyorlar. İnşallah başarılı olur” şeklinde konuştu.

3 TANE KAMPÜS ALANI BELİRLEDİK

Kampüs arayışlarındaki süreci anlatan Rektör Sami Özgül, “3 tane kampüs alanı belirledik. Bu yerlerden biri Karacasu. Karacasu’nun deprem bölgesi olduğu için orayı çok fazla istemiyoruz. Etrafında da hakikaten çok tarım arazisi var. Ben üniversite kampüsünün bir fay hattı üzerinde olmasını çok fazla istemiyorum. Başka hazine arazisi olmadığı için alternatiflerden bir tanesi orası. 2. alternatif Önsen de var. Önsen’de yer olarak fena değil ancak üniversite orada da gelişiyor ama bir 50 yıl sonra gelişmeye başlıyor. Çünkü orası yerleşim alanı olacak nüfus artacak falan bir 50 yıl lazım. 3’üncü alanda Bulutoğlu Mahallesi’nin o taraflarda, baraj manzaralı biz burayı istiyoruz. Tabi buna komisyon karar verecek. Bizim isteğimiz o bölge. Aşağı yukarı çalışmalar tamamlandı, 3-4 ay içerisinde tahmin ediyorum yerimiz belli olur. Pandemi teknik komisyonun çalışmalarını yavaşlattı ama bize düşün görevi biz tamamlamış durumdayız. Gerisi Ankara’nın karar vermesiyle olacak” dedi.

“YİNEDE GAZİ KIŞLASI İÇİN ISRARCIYIZ”

Sami Özgül, Kampüs alanının Gazi Kışlası olmasını istediklerini ancak Milli Savunma Bakanlığı’ndan ret cevabı aldıklarını ama yine de Gazi Kışlası için ısrarcı olduklarını belirterek, “Gazi Kışlasını istedik. Milli Savunma Bakanlığı’na yazı yazdık ret cevabı geldi. Orayı belediyenin de istediği söyleniyor Cumhurbaşkanıyla konuşulmuş İstiklal Üniversitesi’ne mi verelim Belediyeye mi Cumhurbaşkanı Belediyeye verilmesinin daha uygun olacağını söyledi dediler. Ne derece doğru teyite muhtaç bir bilgi bu ama Milli Savunma Bakanlığı’ndan Gazi Kışlası için bize ret cevabı geldi. Yine de Gazi Kışlası için ısrarcıyız orası olursa kısa süreline üniversite bir hamle yapar gelişmesini daha kısa sürede tamamlar diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“GELECEĞİN ÜNİVERSİTESİNİ KURMAK İSTİYORUZ”

Nasıl bir üniversite olmak istediklerini gazetemize anlatan Özgül, “Biz şöyle bir üniversite olmak istiyoruz; sosyal bölümler Sütçü İmam Üniversitesi’nde de var çevremizdeki illerde bulunan üniversitelerimizde de var. Gaziantep’te Adıyaman’da Kayseri’de, Osmaniye’de. Tarih Coğrafya iktisat, işletme gibi bütün bölümler var. Bir sürü diplomalı işsiz var. Biz hem şehrimize hem ülkemize nasıl yararlı olur diye düşündük, onun için söylediğim gibi bir yazılım mühendisliği bununla birlikte veri toplama mühendisliği, yapay zeka yani geleceğin üniversitesini kurmak istiyoruz. Bizim üniversiteden mezun olan bir kişi tüm dünyada istediği gibi yabancı dili mutlaka iyi konuşan ama tüm dünyada geçerliliği olan branşlarda öğrenciler yetiştirmek istiyoruz. Bunlarda Yazılım Mühendisliği, Veri Toplama Mühendisliği, Yapay Zeka ve Tıp Fakültesi önceliğimiz bunlar. Tabi ki diğer sosyal bölümler de var ama onları biraz daha 2. planda ama mutlaka açılacak. Psikoloji bölümü açılacak, birçok bölüm var ama o sosyal bölümleri biraz daha geri plana itiyoruz” diye konuştu.

“TIP FAKÜLTESİNİ KURMAK İSTEMEMİZİN EN BÜYÜK NEDENİ...”

Prof. Dr. Sami Özgül, Tıp Fakültesini kurmak istemelerinin en büyük nedenini şu şekilde anlattı: “Ben kardiyoloji uzmanıyım. Sabahtan akşama kadar balon, stent, pil, kapak gibi dışarıda üretilmiş malzemeleri kullanıyoruz. Bunun için Ar-Ge kurmak istiyoruz. İş adamlarımızla konuştuk sağlığa yatırım yaparmasınız dedik, yaparız dediler. Biz bu Ar-Ge’yi kurarsak, bir şey üretirsek aynı Angio laboratuarını kurarak memleketimizden dışarıya Anjiyo olmaya gidenleri önlediğimiz gibi yurt dışına dövizin gitmesini de önleriz. Bu tıbbi malzemeler ülkemizde üretilir, şehrimizde üretilir ve bu dövizler hem şehrimizde kalır ayrıca da geliştirildiği zamanda ihracatta yapılır, döviz getirisi de olur. Böyle bir hedef koyduk ama çok fazla başarılı olamadık. Bunu YÖK’te anlattık, her gittiğimiz yerde anlatıyoruz. Herkes teorik olarak hak veriyor ama pratikte henüz cevap çıkmadı.”

“İŞLERİ HİÇ BIRAKMADIK”

Koronavirüs sürecinde neler yaptıklarına değinen İstiklal Üniversitesi Rektörü Sami Özgül, “Tüm Türkiye’de olduğu gibi bizde de esnek mesai uygulandık ama tabi ki işleri hiç bırakmadık. Rutinde yapılması gereken işler devam etti. Mutlaka hasta olan arkadaşların mesaiye gelmemesini sağladık. Bu süreçte esnek mesai uyguladık. Biz yeni gelişmekte olan bir üniversite olduğumuz için sık sık Ankara’da YÖK’te baş dairelerde işlerimiz oluyordu onlar aksadı. Telefonlarla halletmeye çalıştık ama yine de tabi ki işlerimizi biraz yavaşlattı. Şimdi bu pandeminin olması nedeniyle tabi ki bizde veya başka bir yere gittiğimiz zaman yeterince kişilere ulaşmakta sıkıntılar oluyor. Onlarda aynı bizim gibi esnek mesailer yapıyorlar” şeklinde konuştu.

(Haber: Abdulsamet İspir)

Editör: Mahmut Beyaz