Herkese merhaba,

 

Şükür bir merhabayla başlamak nasip oldu köşe yazıma. Neden böyle dedik, ilk köşe yazım aslında 01 ağustosta olacaktı ama malum darbe girişiminden dolayı erkene aldık yazımızı. İlk ve ikinci köşe yazım ne yazık ki darbe girişimi hakkında ki düşüncelerimizden oluştu. Ama artık özümüze dönebiliriz sanırım. Hadi hayırlısı...

Bir zamanlar yani sene 2001, genç bir delikanlı 2 aylık bir radyo tecrübesinden sonra yayını bırakmış, hayatına devam etmekte. Ayrıldığı radyodan başka bir alternatif göremediği için radyoculuk kısa bir maceraymış diye düşünmekte. Derken ne zamandır görmediği bir arkadaşıyla özel idare önünde karşılaşmasıyla hayatının bir dönüm noktasına rastladığını bilemez tabi. Emin olun arkadaşı genci kolundan tutarak zorla bir deka mağazasına sokar ve çabucak Deka'nın kuracağı yeni bir radyo için bir iş formu doldurtur. Aradan iki hafta gibi bir süre geçer ve bir gün genç adam dekadan aranır. İş görüşmesinde radyonun ilk müdürü ile şu an Deka Medya Grup Başkanı Abdullah Deveboynu'yla kısa bir mülakatın ardından radyonun belki de en güzel saatleri olan gece 9-12 arası yayınlar üzerine zimmetlenir genç adamın. Programın adı Serdari Saatler. Programda hayata dair herşey var, canlı yayın yok ama mesajlar, mailler ve şimdi birçok kişinin unuttuğu mektuplarla dinleyiciler duygularını fikirlerini aktarıyorlar herkese. Sıcak, samimi, içten bir program oluyor bu program. Tam 8 yıl sürüyor bu macera. Sayın Arslan Deveboynu'nun teklifiyle de yönetime geçiyorum. Yaklaşık 6 sene olacak bu ekimde yöneticilik maceram da. İşletme mezunuyum aslında. Diyebilirsiniz ki radyo yayıncılığı- radyo yöneticiliği ne alaka. Allah ses ve yetenek verince kullanmak lazım. Ben de hem bu yetenekleri, hem yöneticilik becerilerimi birleştirince ve tabiki Arslan Deveboynu'nun desteğiyle güzel şeyler çıkıyor ortaya . Yıllardır yönetici olarak da Kahramanmaraş halkına hizmet etmenin onurunu yaşıyorum. Kaliteli yayınlar, farklı sosyal programlar, güzel şarkılar ve son zamanlarda ağırlık vermeye başladığımız haber programlarıyla yıllardır şehrimizin güzel insanlarına yayın yapıyoruz. Manşet Gazetesiyle yıllardır süren kardeşliğimiz, medya sektöründe uzun süredir varolmam ve hayata farklı açılardan bakabildiğimin düşünülmesiyle artık köşe yazılarımıza da başlama zamanının geldiğini düşündük. 15 Temmuz darbe girişiminde sabaha kadar yaptığımız yayınlarla şehrin yöneticilerini, kanaat önderlerini halkımızla buluşturduk. Bu yayınların ve olağanüstü halin üstüne köşe yazılarımızı mecburen öne çektik. Çünkü yıllardır olduğu gibi söyleyecek, konuşacak çok şeyimiz vardı. Ve bizde yazdık, yazmaya da devam ediyoruz. Yazma konusunda da aslında çok bir acemiliğim yok, çünkü yayın hayatına başlamadan önce çok yazardım. Yayına başladıktan sonra konuşmak yazmaktan daha kolay olduğu için yazmayı bıraktım desem yeridir. Ama artık tıpkı Serdari Saatlerde olduğu gibi farklı bakış açısı, eleştirel yaklaşımlar, yapıcı ve belki yeni fikirlerle Serdari Satırlarla da fikir alışverişine devam edeceğiz. Herkesi bu güzel yolculukta satırlarımıza bekliyorum. 

 

Eyvallah....