Kurban Bayramı yaklaşıyor. Bayram yaklaştıkça eş dost arasında sıkça kurbanlık fiyatları, kesim ücretleri, et fiyatları vs.konulu sohbetler dönüyor. Kırmızı et ile haşır neşir olacağımız şu günlerde, et ekonomisi hakkında birkaç not düşmek isterim.

***

Amerika’da yılda, kişi başı, 120-170 kilo, Avrupa’da 70-80 kilo, Türkiye’de 14-15 kilo civarında et tüketiliyor. İnsan sağlığının en önemli gıdası olan protein,biz Türklerin vücuduna batılı ülkelere kıyasla daha az giriyor.

Fransa’da şu sıralar marketten bonfile et almak isterseniz kilosuna 14 Avro yani yaklaşık 60TL ödemeniz gerekirken, bizde bu fiyatlar 80 TL civarlarında.

***

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 1980 yılında toplam nüfusumuz yaklaşık 44 milyon, toplam büyükbaş hayvan sayısı 87 milyon iken günümüzdenüfusumuz neredeyse o zamankinin iki katı olmasına rağmen toplam büyükbaş sayısı 62 milyon seviyesindedir. Ülkemizin sanayileşme ile birlikte tarım ve hayvancılığa gereken önemi vermemesinin doğal bir sonucu olarak bu tablo karşımıza çıkmaktadır.

***

Ülkemizde kırmızı et fiyatının bu denli yüksek olmasının sebepleri, hayvan yetiştiriciliğinin azalmasının yanı sıra; yem, nakliye ve enerji maliyetlerinin yüksek olmasıdır. Şu sıralar, hayvan pazarlarında, bayram döneminde hareketlenmesi beklenen kurban satışları eskiye nazaran oldukça düşük seyrediyor. Hayvan pazarlarının yüksek kira giderleri, yüksek nakliye giderleri gibi sebepler kurbanlık maliyetlerini yukarılara tırmandırmaktadır. Ayrıca on günlük bayram tatili ve taksitli satış imkanı sunan bazı marketlerkurban satışlarını yavaşlatmıştır.

***

Et fiyatlarını düşürmenin en önemli adımı, yem maliyetlerini düşürmek olacaktır. Şu anda yemde kullanılan mısırın tonu bizde 800 TL iken Bulgaristan’da 240 TL dolaylarındadır. Aynı durum tahıl için de geçerli. Dolayısıyla mısır ve tahıl üretiminde yerli çiftçiye destek vermek ya da destek verilemiyorsa yüksek vergileri kaldırıp serbest ithalata dönülmesi gerekiyor.

***

Ayrıca ülkemizde halen yoğunlukla eski usül (aileden kalma) hayvan yetiştiriciliği uygulanıyor. Hayvanları ahırdan çıkarıp boş meralara salmak doğru bir sistem değildir. Çoğu zaman hayvanlar tok gidip aç dönüyor. Ülkemizin en lezzetli et ürünlerinin Marmara ve Trakya bölgesinden elde edilmesinin en önemli sebebi bu bölgelerde bilinçli yetiştiricilik yapılmasıdır. Bu bölgedeki üreticiler, çok fazla hayvan yetiştirmiyor ama onları adeta evlatları gibi gördükleri için onlara özel yemler veriyorlar, teknolojiden yararlanıyorlar. Neticesinde de klasik usülde elde edilen verimin iki katını elde ediyorlar, hayvanlar da uzun ömürlü oluyor.

***

Şu ana kadar Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, et fiyatlarını düşürmenin çaresiniet ithalatında aradı ama başarılı olamadı. Bunun en önemli sebebi, bu yöntemden dolayı yerli üreticiler için hayvancılık cazibeli bir iş olmaktan çıktı ve yerli üretim azaldı. Neticesinde et arzında istenen seviyelere gelinemedi ve eldeki hayvancılıkla uğraşan kitle azalmaya başladı.

***

Yeni bakanımız Sayın Fakıbaba da benzer saptamalarda bulunmuş olacak ki, et fiyatlarını düşürmek için bir çalışmaya girdiğini söyledi ve 2,5 ay süre istedi biz tüketicilerden. Umarım ki geliştirilecek politikalar hem üreticiyi hem de tüketiciyi sevindirir ve kalıcı olarak uygulanır.

***

Bu vesileyle Kurban Bayramınızı kutluyorum ve bayramın zulüm altındaki müslüman kardeşlerimize bir barış vesilesi olmasını temenni ediyorum. Herkese hayırlı kazançlar dilerim.