Ülkemiz, enflasyon, getiri eğrisi, hammadde tedariği, yurtdışı borçlar ve güvenli liman gerekçeleriyle yabancı paranın yüksek talep gördüğü bir ülke konumundadır. Dövizin dünya genelindeki değerini belirleyen ekonomik hadiseler ülkemizi yakından ilgilendiriyor ve bu sebeple kırılgan beşli ülkelerinden birisi olarak anılıyoruz.

***

Milli ekonomide dövizin ne denli önemli seviyelerde olduğunu anlamak için yararlandığımız en somut gösterge, toplam mevduatlar içerisinde döviz mevduatların oranıdır. TCMB tarafından her iki haftada yayınlanan istatistik verilerine göre Aralık 2021 döneminde yüzde 65’ler ile rekor seviyeye varan dövizli mevduatın toplama oranı, şu sıralar %46’lara kadar gerilemiş bir vaziyettedir. Yabancı para mevduatların toplam büyüklüğü Aralık 2021 döneminde 264 milyar USD seviyelerindeyken, şu sıralar 230 milyar USD’ye kadar gerilemiştir.

***

Şüphesiz bu gerilemede 2022 yılına girmeye yakın tarihlerde ilan edilen ve kısa bir süre önce uygulamasına 2023 yıl sonuna kadar devam edilmesi kararı alınan kur korumaları mevduat hesabının piyasaya tanıtılması önemli bir rol oynadı. Bununla birlikte son zamanlardaki gerilemenin seriye bağlamış olması ve miktarının çok yükselerek devam etmesi dövizden vazgeçiş sürecinin başladığını bize söylemektedir.

***

Peki dövizdeki çözülmenin sebebi nedir?

Türkiye’nin yeni ekonomi politikası ani döviz artışlarını istemiyor. Ayrıca bankacılık düzenlemeleri aracılığıyla, bireylerin ve şirketlerin dövize yönelmesinin önüne geçiliyor. Sakin döviz piyasasında yatırımcılar daha çok kazanabilecekleri alanlara yönelmek arzusundalar.

***

Enflasyona karşı kendisini koruyabilen şirketlerden müteşekkil Borsa İstanbul, en çok yatırımcıya ev sahipliği yapan kurumlardan birisi haline geldi. Hisse senedi enstrümanı, yatırımcılar için TL cinsinden oldukça yüksek kazançlar sunuyor. Bu konuda menkul danışmanlık sektörünün de gelişmiş olması yatırımcıların dövizlerini bozup hisse piyasasına geçmesini sağlıyor.

***

Toplam döviz mevduatın yüzde 34’ünü elinde bulunduran tüzel kişilikler ise (şirketler), vadesi gelen kredi anapara, ithalat veya akreditif gibi borçlarını kapatabilmek için dövizli varlıklarını kullanıyorlar. Kredi piyasasındaki daralma ve dövizli krediye erişim zorlukları, firmaların döviz cinsinden varlıklarını bozdurmak zorunda bırakıyor.

***

Toplam varlıklar içinde TL cinsinden varlıkların artmasını destekliyoruz fakat bu geçiş sürecinin zamana yayılması oldukça önemlidir. Üretim ve yatırım için dövizli borçlanma, dövizli hammadde temini kaçınılmazdır. İlerleyen dönemlerde Liralizasyon politikasıyla birlikte döviz mevduatı olan firmaya uygun fiyatlı dövizli fon sağlanabilmesine müsaade edilmesi gerekir.