Sevgili Çocuklar!

Kur'an-ı Kerim'in on sekizinci suresi olan Kehf suresi Mekke'de vahiy olunmuştur ve yüz on ayettir.

Göklerin rahmetinin yağmur olarak indiği gibi, bir vakitler Cebrail vasıtasıyla Yüce Allah'tan vahiy geliyor, hayat Allah'ın bilgisiyle aydınlanıyordu.

Dünya hayatı bazen bizleri umutsuzluğun eşiğine getirir. Hiçbir şeyin manası yokmuşçasına yüreğimize fısıltılar salar. Hayatın boş ve anlamsız olduğunu mu sanıyorsunuz? Hayır, hayır, ömür boş ve gereksiz değildir. Doğan her canlı bir imtihan için bu dünyada bulunduğunu hiç aklından çıkartmamalı. Üzerindeki rehaveti atarak ibadetlere dört elle sarılmalıdır.

Sure üç önemli olayla bizleri aydınlatmaktadır. Ashab-ı Kehf kıssası, Hızır ile Musa arasında geçen olaylar ve Zülkarneyn kıssası. Ashab-ı Kehf'i biliyorsunuz. İnançları için canlarını ortaya koyan gençlerin başından geçenler bugün bile dikkati çekmekte. Maraş ilimizin Afşin kazasında bulunan ve her yıl binlerce insan tarafından ziyaret edilen mağarada bulunan gençlerin olayı dilden dile anlatılmaktadır.

Sevgili Çocuklar!

Teferruatla uğraşmanın hak ve hakikati unutturduğunu hiçbir vakit aklımızdan çıkartmayalım. Ashab-ı Kehf'in sayısı, nerede olduğu, yardımcılarının kimler olduğu gibi mevzular dile getirilirken bütün bu olaylara sebep olan tevhit akidesinin görmezden gelinmesi affedilir sayılmaz.

Bakara suresinde Yahudilerle ilgili anlatılan kurbanlık mevzusu burada da karşımıza çıkmakta.

Ayrıca Mevlâ bu surede düzen, intizam, ahenk için bizlere çok güzel örnekler vermektedir. Bizler de Cenab-ı Allah'ın bizlere yaptığı hatırlatmalar doğrultusunda dağınık olmayalım, eşyalarımızı hep tertip içinde muhafaza edelim.

Sağlıcakla kalın.