Bugüne değin bunca bilgi ve kudretinle neleri değiştirdin? Peki ya insanlık neler yaptı?

Binlerce senelik insanlık âlemi var olandan hareketle apayrı yeni bir dünya mı kurdu yoksa olan dünyayı çekip çevirerek kendini mi inşa ettin?

Gece ve gündüz uzayıp kısalır bu dünyanın hareketiyle ilgili bir durum acaba bunun hikmeti nedir?

İçine doğduğumuz dünyanın fiziki ve biyolojik şartları fıtrat ve zevklerimize, arzu ve ihtiyaçlarımıza uygun şartlardır. Bu sistem farklı nüanslara el vermekte ancak dar bir alanda cüzi irade tecelli edebilmektedir.

Değişim ve dönüşüm asıl sosyal hayat alanında olup biterken, müminlere bildirilen sosyal kuralların evrenselliği orada görülmektedir.

Birçok yapıdan meydana gelen insan tercih yaptığını düşünürken öyle hususlar var ki buralardaki hikmeti bulmak ona görev olarak verilmiştir.

Kimse anne babasını seçmemiştir.

Esmer, sarışın, siyah, beyaz olup olmamak da kimsenin elinde değildir.

Kimse cinsiyetinin ne olması gerektiğine karar veremez.

Kimse çocuğunu seçme imkânına sahip değildir.

Hayatın bize sunduğu imkânlar böyle iken kendimizi varlığın bir parçası olarak görüp değişimin sosyal yapıda meydana geldiğinin farkına varmamız gerekiyor.

Vakit az ve sınırlı.

Peki öyleyse ben ne yapmalıyım?

Evrendeki değişmezler içinde insanın yeri ve görevi nedir?

1-Hem kendini ve çevreni hem de dış âlemi araştırıp inceleyerek değişmez kanunları bul ve bunun sahibini tanı.

2-Yaşadığın dünya şartlarını bir sınav olarak kabul edip yanlış değerlendirmelere ve bencil duygulara sapmadan doğruluktan şaşma.

3-İnsanlık âleminin bir ferdi olarak yaradılışındaki hikmetleri anla.

4-Sınırlarını tanı, sana bu imkânları verenin Allah olduğunu bil, zikir, tefekkür ve edeplice hayatını yaşa.

5-Vehimlerini bir tarafa at ki ilahi varlığın sunduğu hakikatleri seyredebilesin.

6-Her an yeniden doğar gibi yaşayanlar gayelerini iyi bilip salih amel işleyerek kendilerini mükemmel bir hayata eriştirenler, insan olarak yaratılmış olmanın sırrına erenler her iki dünyada da bahtiyar yaşayacak olanlardır.