1979 yılının tek kanallı efsanevi dizisi Zengin ve Yoksul’du... Tom Jordache ve Rudy Jordache kardeşler bizi ekranlara bağlamıştı... 17 Ekim ,’yoksulluğu ortadan kaldırma günü' olduğu için dizi hatıralarımda canlandı. Sevilen ve unutulmayan kardeş; yoksul Tom’du… Yoksul Tom, sadece sevgi beklemiyor ayrıca ilgi ve destek bekliyordu… Yoksulluk günlük temel ihtiyaçları karşılayacak ekonomik güce sahip olamama durumu olarak tanımlanmaktadır. Bu dar tanıma göre yiyecek, içecek, barınma gibi ihtiyaçlar temel ihtiyaçlar kapsamına alınmaktadır, ancak günümüzde yoksulluk yalnızca bu kavramlarla değil, eğitim, meslek, sağlık hizmetlerine ulaşım ve sağlık eşitsizlikleri, , yaşanılan ortamın fiziki koşulları gibi çok sayıda farklı içerikleri de kapsamaktadır. Dünya Bankası karşılaştırılabilir olması açısından parasal olarak bir kişinin günlük gelirinin 1,25 doların altında olması durumunu yoksulluk olarak tanımlamıştır. Günümüzde günde 1,25 ABD Doları ile hayatını sürdüren insanların çoğu Güney Asya ve Sahra altı Afrika bölgelerinde yaşamaktadır. Gerçekte dünyada gelir dağılımında çok büyük bir adaletsizlik söz konusu….Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın raporuna göre, dünya nüfusunun yüzde 25'i dünyadaki toplam servetin yüzde 80'ine sahiptir. . Dünyanın en zengin bölgesi en yoksul bölgesinden yaklaşık 200 kat daha büyüktür. Örneğin: Kişi başına düşen milli gelirin en düşük 290 dolar ile Kongo Demokratik Cumhuriyeti iken, en zengin ülke sıralamasında en yüksek kişi başına düşen milli gelir ile 58500 dolar ile Norveç’tir.

Yoksulluk birçok sağlık sorununu beraberinde getirmektedir. Yoksulluktan en fazla etkilenen gruplardan birisi de çocuklardır. Yoksulluğun günümüzde bir kısır döngü doğurduğunu söylemek mümkündür. Bu kısır döngüyü kırmanın yolu çocuklardan geçmektedir. Çünkü çocuklarda, özelliklede erken çocukluk ve yeni doğanlardaki yoksulluğun bedensel ve zihinsel etkileri ömür boyu, sıklıkla da kalıcı olmaktadır; böylelikle nesilden nesile aktarılmaktadır. Yaşlılarda da ekonomik koşullar ve sağlık koşulları arasındaki ilişki dikkat çekmektedir. Ekonomik durumu kötü olan yaşlılar arasında kronik hastalıklar hızla artmaktadır. Yoksulluğun psikoloji boyutunu da unutmayalım.Yoksulluk ve ruh sağlığı arasındaki ilişki uzun yıllardır bilinmektedir. Yoksulluk sınırı altında yasayan insanlarda, depresyonun yoksulluk sınırının üzerinde yaşayan insanlara göre en az 2 kat daha fazla olduğu gösterilmiştir. Düşük gelir, sosyal eşitsizlikler, düşük eğitim düzeyi, stres yaratan olaylar; depresyona ve stres bozukluğuna yol açtığı bilinmektedir. Yoksulluğa dikkat çekmek adına, 2015 Nobel ödülleri ; yoksulluğun azaltılması ve refah üzerine yapmış olduğu çalışmalardan ötürü Angus Deaton'a verilmiştir. Yoksulluk kader olmamalı...Fakirliğin olduğu yerde barış ve huzur olmaz...Çözüm insan odaklı olmakta...Hans Rosling'in güzel bir sözü var...“Yoksulluktan kurtulmak için çok sayıda şeye aynı anda ihtiyaç vardır: Okul, sağlık ve altyapı ki bunlar topluma yapılan yatırımlardır. Öte yandan, fırsatlara, bilgiye, işe ve insan haklarına da ihtiyaç vardır.”